Chicago Okulu (Sosyoloji) Chicago Okulu, 20. yüzyılın başlarında Chicago Üniversitesi’nde ortaya çıkan ve kent sosyolojisi ve sembolik etkileşimcilik yaklaşımının gelişmesinde etkili olan bir sosyoloji ve kriminoloji düşünce okuludur. Chicago Okulu üyeleri, insan davranışının genetik ve kişisel özelliklerden ziyade sosyal yapılar ve fiziksel çevre faktörleri tarafından şekillendirildiğine inanmışlardır. Biyologlar ve antropologlar,
SOSYAL YAPISALCILIK Sosyal yapısalcılık, toplumsal teori arasında yer alır ve bilginin diğer etkileşim aracılığıyla insan olan gelişme göre yöntemler geliştirir. [1] GENEL İFADE Sosyal inşacı gibi, sosyal yapılandırmacılıkta devletlerin, toplumsal düzenlemeler üzerinde çalışır. Sosyal yapılandırmacılık, bir grubun sosyal etkileşimleri yoluyla yaratılan eserlere odaklanırken, sosyal yapılandırmacılık bireyin bir gruptaki etkileşimleri nedeniyle
BİLGİ YÖNETİMİ Bilgi yönetimi (KM), bir kuruluşun bilgi ve bilgilerini oluşturma, paylaşma, kullanma ve yönetme sürecidir. [1] Bilgiyi en iyi şekilde kullanarak örgütsel hedeflere ulaşmak için çok disiplinli bir yaklaşımı ifade eder. [2] 1991’den bu yana kurulmuş bir disiplin olarak; KM işletme, bilgi sistemleri, yönetim, kütüphane ve bilgi bilimleri alanlarında verilen dersleri içermektedir. [3] [4] Bilgi ve medya, bilgisayar bilimi, halk sağlığı ve kamu politikası
BİLİMSEL CEHALET SOSYOLOJİSİ Bilimsel cehalet sosyoloji, bilimsel bilgi eksikliğinin veya cehaletinin toplumsal yansımalarını inceleyen sosyolojinin alt dalıdır. En yaygın yol, cehaleti sadece bilgi eksikliğinden ziyade alakalı bir şey olarak görmektir. Bilimsel Cehalet sosyolojisinin üzerinde çalışıldığı iki ayrı alan vardır: bazıları bilimsel araştırmalarda cehalete odaklanırken, diğerleri kamu bilimi cehaletine odaklanmaktadır. Bilimsel cehalet sosyolojisi,
BİLİMSEL BİLGİ SOSYOLOJİSİ Bilimsel bilgi sosyolojisi, toplumsal koşullara bilimin etkileri, bilimsel faaliyetlerin süreçlerinin sosyal yapılara etkilerini inceleyen sosyoloji biliminin alt çalışmasıdır.[1] Bilimsel cehalet sosyolojisi bilimsel sosyolojisi tamamlayıcısıdır.[2][3] Karşılaştırma için bilgi sosyolojisi, insan bilgisinin ve mevcut fikirlerin toplumlar üzerindeki etkisini ve bilgi ile ortaya çıktığı sosyal bağlam arasındaki ilişkileri inceler. Bilimsel
CİNSİYETE DAYALI ŞİDDET Cinsiyete dayalı şiddet, bir bireye toplumsal cinsiyet normlarına göre bağlamsallaştırıldığı şekliyle fiziksel, cinsel veya duygusal zarar veya ıstıraptır. Şiddet, tüm sosyo-ekonomik ve eğitim sınıflarında dünya çapında milyonlarca insanın yaşamını etkiler. Kültürel ve dini engelleri aşarak birçoğunun topluma tam olarak katılma hakkını engeller. Şiddet güç, kontrol ve tahakküm
CİNSİYET VE SOSYALLEŞME Sosyalleşme, bireylerin toplumda işlevsel bir üye olabilmek için normları, değerleri ve kuralları öğrendikleri bir süreçtir. Sosyalleşme teorisi, toplumsal cinsiyet kimlikleri edinmenin basit bir açıklamasını sunar. Bebekler, çevreleri tarafından yazılmayı bekleyen boş sayfalar olarak görülür. Bebekler, kendilerine yakın olan insanlarla etkileşimleri ve toplumlarının değerlerine maruz kalma yoluyla, cinsiyetin kendilerine neyin atfedildiğini
CİNSİYET SOSYOLOJİSİ Cinsiyet sosyolojisi sosyolojinin önemli bir alt alanıdır. Sosyal etkileşim, sosyal yapıya ilişkin sosyoloji ile doğrudan ilişkilidir. En önemli sosyal yapılardan biri statüdür . Bu, bireyin topluma nasıl davranılacağını etkileyen pozisyonuna göre belirlenir. Bireyin iddia ettiği en önemli durumlardan biri cinsiyettir. Kamusal söylem ve akademik literatür genellikle bir kişinin algılanan veya
FEMİNİZMİN TARİHÇESİ Ütopik sosyalist ve Fransız filozof olan Charles Fourier, 1837 yılında “feminisme” terimini kullandı.[1] “Feminisme” (feminizm) ve “féministe” (feminist) Fransa ve Hollanda 1872 yılında, [2] İngiltere 1890 ‘larda ve ABD 1910 yılında [3][4] sonra etkin biçimde kullanılmaya başlandı. Oxford İngilizce sözlüğü, listelerine ilk olarak 1852 yılında “feminist” [5] ve 1895 yılında ise