Neo-Klasik Keynezyen İktisat

Keynesin genel teorisindeki görüşlerini Klasik İktisadın temel ilkeleri ile bağdaştırarak adeta iki teorinin sentezini yapan ve Walras genel denge modeli çerçevesinde Keynesin genel teorisindeki açıklamaları yorumlayan, iktisat literatüründe Gelir Harcama Modeli veya IS-LM analizi olarak da adlandırılan yaklaşımdır.

Klasik ve Keynezyen görüşlerin temel ilkelerinin bağdaştırılabileceğini savunan bu akımın öncüleri Hicks, Hansen, Samuelson, Tobin, J. Duesenberry, W. Baumol, J. Gurley, E. Shaw, F. Mondigliani, Klein ve Solow’ dur.

 HICKS: Neo-Klasik Keynezyen iktisadın önde gelen isimlerinden olan J.R.Hicks;

  • Sayısal (kardinal) fayda yerine sırasal (ordinal) faydanın kullanılması gerektiğini, çünkü faydanın ölçülmesinin mümkün olmadığını savunur.
  • Walras ve Pareto’nun genel denge sistemini yine tam rekabet varsayımı altında kurmuştur.
  • Kayıtsızlık eğrileri tahlilini geliştirmiş, marjinal fayda teorisini kayıtsızlık eğrileri ile ifade ederek genel dengenin dinamik tahlilini yapmayı denemiştir.
  • Marjinal fayda kavramını “marjinal ikame oranı” ile; azalan marjinal fayda kavramını “azalan marjinal ikame oranı” ile değiştirmiştir.
  • Hansen ile birlikte oluşturduğu faiz teorisi modeli ile Keynesin faiz teorisini eleştirmiştir.

 Alvin HANSEN

  • Gelir dağılımı, para ve faiz teorisi gibi alanlarda Hicks’ in tahlil araçlarını kullanarak geliştirmiştir.
  • Hicks ile birlikte oluşturduğu modelle Keynes’ in Faiz teorisini eleştirmiştir. Keynes’ in faiz teorisinin belirsiz olduğunu ileri süren bu eleştiriye göre her gelir düzeyi için farklı bir likidite tercih eğrisi vardır. Her ne kadar spekülasyon güdüsüyle talep edilen parayı gösteren likidite eğrisi gelirin fonksiyonu (gelire bağlı) değilse de işlem ve ihtiyat güdüsüyle talep edilen parayı bilmek için gelir düzeyini bilmek gerekir. Keynes’ in faiz teorisinde bu nokta dikkate alınmadığından Keynezyen Faiz teorisi de Klasik faiz teorisi gibi belirsizdir.

 Paul SAMUELSON

  • Yatırım teorisi konusunda Keynes’ in oluşturduğu çarpan mekanizmasını eleştirmiştir. Fakat Samuelson’ a göre Keynes’in statik çarpan tahlili, gelirdeki artışla, bunun yol açtığı tüketim harcamaları artışı arasındaki zaman gecikmesini göz önünde tutmamakta, yatırım artışının çarpan büyüklüğü katında gelir oluşturacağını kabul etmektedir. Oysa çarpan kaçınılmaz olarak dinamik olup miktarlarının zamanla ifadelendirilmesi gerekir. Çarpanın dinamik tahlili iki unsura bağlıdır: 1) Gelir düzeyine bağlı olan harcama (tüketim harcaması) 2) Gelire ilave olarak yapılan kamu harcamaları veya özel yatırım harcamaları.
  • Kamusal malların bölünebilir olup olmamasına göre tanımlamasını yapmıştır. Bu bağlamda tam kamusal yarı kamusal mal tanımlarını geliştirmiştir.
  1. TOBİN
  • Baumol ile birlikte Portföy dengesi yaklaşımını geliştirmiştir
  • Tobin q kuramı: Fiziki yatırımlar ile firmaların hisse senetleri arasındaki ilişkiyi açıklamıştır.
  • Tobin vergisi: Uluslararası Döviz Piyasasında ki spekülatif amaçlı sermaye hareketlerinin yol açtığı iktisadi ve finansal dalgalanmaların önlenmesi amacıyla kambiyo işlemlerinden alınması öngörülen vergidir.

 

 

Reklam (#YSR)