MONTRÖ (MONTREUX) SÖZLEŞMESİ

Boğazların Rejimine İlişkin Montrö Sözleşmesi
ANLAŞMA TİPİ Çok taraflı anlaşma
İMZA TARİHİ 20 Temmuz 1936
ANLAŞMA YERİ Montrö, İsviçre
ETKİN TARİH 9 Kasım 1936
TARAFLAR Bulgaristan
Fransa
Yunanistan
Japonya
Romanya
Yugoslavya
Türkiye
İngiltere
SSCB

 

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türk Boğazlarının (Boğaziçi ve Çanakkale boğazlarının deniz savaş gemileri geçişine) Türkiye üzerindeki kontrolünü düzenler. Sözleşme, Türkiye’ye Türk Boğazları üzerinde tam kontrol sağlamakta ve barış zamanında sivil gemilerin serbestçe geçişini garanti etmektedir. Karadeniz eyaletlerine ait olmayan deniz gemilerinin geçişini kısıtlar. Uzun yıllar tartışmaların kaynağı olmuş olan Sovyetler Birliği’nin Akdeniz’e askeri erişimini denetler.

20 Temmuz 1936’da İsviçre’deki Montrö (Montreux) Sarayı’nda imzalanan, Türkiye’nin Boğazları yeniden canlandırmasına izin veren, 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girerek ve 11 Aralık 1936’da Milletler Cemiyeti Antlaşması ile tescil edilip yürürlükte kalmıştır.

NEDENLER 

19. ve 20. yüzyıllarda, Karadeniz ve Akdeniz arasındaki stratejik olarak hayati bağlantıyı kontrol etmesi gereken ve uzun süredir devam eden “Boğazlar Sorunu”nu ele almak isteyen bir dizi anlaşmadan biriydi. 1923 yılında Lozan Antlaşması ile Çanakkale boğazı askerden arındırılmıştır ve gözetimi, Milletler Cemiyetine bağlı Uluslararası Boğazlar Komisyonuna bağlı olarak sınırsız sivil ve askeri trafiğine açıktır.

1930’ların sonlarına doğru, Akdeniz’deki stratejik durum, Türkiye’nin batı sahilindeki  Ege denizinde bulunan Oniki Adaları kontrol eden ve Rodos, Leros ve Kos üzerinde sur inşa eden İtalya’nın yükselişi ile değişti. Türkler, İtalya’nın gücünü Anadolu ve Karadeniz bölgesinde genişletmek için Boğazlara erişimi sömürmeye çalışmasından endişe ediyorlardı. Bulgarlar da ise yeniden silahlanma korkusu vardı. Türkiye’nin Boğazları yeniden finanse etmesine izin verilmese de, yine de bunu gizlice yaptı. 

Nisan 1935’te Türk hükümeti, Boğazlar için yeni bir rejimin kabulü üzerine bir konferans öneren ve Lozan Antlaşması’nı imzalayanlara uzun bir diplomatik not gönderdi, akabinde Milletler Cemiyeti’nin Çanakkale kalelerinin yeniden inşasına izin vermesini istedi. Notta, Türk dışişleri bakanı Tevfik Rüştü Aras uluslararası durumun 1923’ten bu yana büyük ölçüde değiştiğini açıklamıştı. O sırada Avrupa silahsızlanmaya ve Boğazları savunmak için uluslararası bir garantiye doğru ilerliyordu. Habeşistan Krizi, 1934-35 arasında, Almanya’sının Versailles Antlaşmasına aykırı olarak yeniden silahlanmaya yönelik uluslararası hareketler, “Boğazların toplam güvensizliğine karşı koruma amaçlı tek garantinin sırayla ortadan kalktığı” anlamına geliyordu. Nitekim Aras, “En yakın güçler genel bir çatışma tehdidinin varlığını ilan ediyorlar” dedi. Mevcut rejimin en önemli zayıf yönleri, kolektif garantiler için makinelerin çok yavaş ve etkisiz olması, genel bir savaş tehdidi için bir olasılık olmaması ve Türkiye’nin kendini savunması için bir hüküm bulunmamasıydı. Türkiye hükümeti bu nedenlerden dolayı boğazlar konusu üzerine hazırlıklar yaptı

Nota verilen yanıtlar genellikle olumluydu ve Avustralya, Bulgaristan, Fransa, Almanya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Türkiye, Birleşik Krallık ve Yugoslavya 22 Haziran 1936’da Montrö’de başlayan müzakerelere katılmayı kabul etti.

İki büyük güç temsil edilmedi: Agresif bir şekilde genişlemeci politikaları konferansı ilk etapta yönlendiren İtalya, katılmayı reddetti ve ABD bir gözlemci göndermeyi bile reddetti. 

Türkiye, İngiltere ve Sovyetler Birliği; her biri esas olarak kendi çıkarlarını korumaya yönelik önerilerini ortaya koydu. İngilizler nispeten kısıtlayıcı bir yaklaşımın sürdürülmesini desteklerken, Türkler Boğazlar ve Sovyetler üzerinde kendi kontrolünü yeniden düzenleyen daha liberal bir rejim arayışındaydı. Sovyetler ise mutlak geçiş özgürlüğünü garanti altına alacak bir rejim önerdiler. Fransa tarafından desteklenen İngilizler, Sovyet filosunu Akdeniz’den hariç tutmaya çalıştı çünkü Hindistan, Mısır ve Uzak Doğu’ya erişimi hayati önem taşıyan deniz yollarını tehdit edebilirdi.  Sonunda İngilizler Sovyetler’in Karadeniz ülkelerinin – SSCB de dahil olmak üzere- Karadeniz dışındaki uluslara uygulanan askeri kısıtlamalardan muafiyet verildi. Anlaşma, Lozan Antlaşması’na taraf olmayan Almanya ve Japonya’nın çekinceleriyle Almanya hariç, tüm konferans katılımcıları tarafından onaylandı ve 9 Kasım 1936’da yürürlüğe girdi. 

İngiltere’nin taviz vermeye istekli olması, Türkiye’nin Adolf Hitler veya Benito Mussolini ile müttefik olmaktan veya onun etkisi altına girmekten kaçınma arzusuna bağlandı. Bu nedenle, İngiltere ve Fransa tarafından, gelecekteki bir çatışma durumunda Türkiye’nin tarafsız kalmasını veya Batı Müttefiklerine doğru eğilmesini sağlamak için bir dizi adımda bir ilk oldu. 

ŞARTLAR

Sözleşme 29 madde, dört ek ve bir protokolden oluşmaktadır.

2–7. Maddeler ticari gemilerin geçişini ele almaktadır.

8-22. Maddeler savaş gemilerinin geçişini ele almaktadır.

Geçiş ve seyrüsefer özgürlüğü için temel prensip 1 ve 2. maddelerde belirtilmiştir.

Madde 1, “Yüksek Akit Taraflar Boğazlarda denizden geçiş ve seyrüsefer özgürlüğü ilkesini tanımakta ve teyit etmektedir”.

Madde 2, “Barış zamanında iken ticari gemiler; gece ve gündüz, bayrak ve yükleri ne olursa olsun Boğazlar’dan tam geçiş ve ulaşım özgürlüğünden yararlanacaktır. ” Türk Boğazları üzerindeki askeri kontrolünün tam olarak yeniden başlaması ve Çanakkale Boğazı’nın yeniden finanse edilmesine izin vererek Uluslararası Boğazlar Komisyonu kaldırıldı. Türkiye savaş zamanında veya saldırganlık tehdidi altındayken Boğazları tüm yabancı savaş gemilerine kapatma yetkisine sahipti. Ayrıca, Türkiye ile savaş halindeki ülkelere ait ticaret gemilerinden transit geçişi reddetme yetkisine sahiptir.

Ne tür savaş gemilerinin geçişine izin verildiğine ilişkin bir dizi oldukça spesifik kısıtlamalar getirildi. Bir gemi göndermek isteyen Karadeniz dışındaki güçler, Türkiye’yi aradıkları tarihten 8 gün önce haberdar etmelidir. Ayrıca, toplamda 15.000 ton tonaja sahip dokuzdan fazla yabancı savaş gemisi aynı anda geçemez. Ayrıca, 10.000 tondan daha ağır hiçbir gemi geçemez. Karadeniz’deki tüm Karadeniz dışı savaş gemilerinin toplam tonajı 30.000 tondan (veya özel koşullar altında 45.000 tondan) fazla olmamalı ve Karadeniz’de yirmi bir günden fazla kalmamalarına izin verilmelidir. Yalnızca Karadeniz eyaletleri, en fazla iki muhrip tarafından eşlik edilen herhangi bir tonaja sahip sermaye gemilerini taşıyabilir.

Madde 12 uyarınca, Karadeniz eyaletlerinin, gemiler Karadeniz dışında inşa edildiği, satın alındığı veya onarım için gönderildiği sürece, önceden haber vermek kaydıyla Boğazlar üzerinden denizaltılar göndermesine izin verilir. Karadeniz devletleri için geçerli olan daha az kısıtlayıcı kurallar, önemli sayıda sermaye gemisi veya denizaltısı bulunan Türkiye dışındaki tek Karadeniz devleti olan Sovyetler Birliği’ne imtiyaz olarak kabul edildi.  Sivil uçakların Akdeniz ve Karadeniz arasında geçişine izin verilir, ancak sadece Türk hükümeti tarafından izin verilen güzergahlar boyunca. 

ANLAŞMA EYLEMLERİ

Sözleşme’nin şartları büyük ölçüde 1930’ların ortalarındaki uluslararası durumun bir yansımasıydı. Büyük ölçüde Türk ve Sovyet çıkarlarına hizmet ettiler ve Türkiye’nin Boğazlar’ın askeri kontrolünü yeniden kazanmasını ve Sovyetler’in Karadeniz’in hakimiyetini sağlamasını sağladılar.  Kongre Akdeniz’de, böylece bir İngiliz küre etkisi kabul edildi ne içine Sovyet saldırı hakkında İngiliz endişeleri tatmin içine deniz kuvvetleri göndermek Sovyetlerin kabiliyeti sınırlı olsa da dış güçler Boğazlar tehdit etmeye istismar edemeyeceği sağlanmalıdır Sovyetler Birliği. Montreux rejimi, Eksen güçlerinin Sovyetler Birliği’ne saldırmak için Boğazlar üzerinden deniz kuvvetleri göndermesini engellediğinde, II. Dünya Savaşı sırasında önemli sonuçlar doğuracaktı . Eksen güçler böylece ciddi onların donanma kabiliyeti sınırlı Karadeniz kampanyalar demiryolu ve kanal şebekeleri tarafından karayolu sevk edilmişti küçük gemilerde esas güvenerek.

Ancak yardımcı gemiler ve silahlı ticaret gemileri gri bir alanı işgal etti ve bu gemilerin boğazlardan geçişi Müttefikler ve Türkiye arasında sürtüşmeye yol açtı. Moskova ve Londra’dan tekrarlanan protestolar Türk hükümetinin bir dizi Alman yardımcı geminin Boğazları geçmesine izin verildikten sonra Haziran 1944’ten itibaren yürürlüğe giren “şüpheli” Eksen gemilerinin hareketlerini yasaklamasına yol açtı. 

Uçak gemileri

Montrö Konvansiyonu Türk hükümeti tarafından uçak gemilerinin boğazları geçmesini yasakladığı yönünde atıfta bulunmasına rağmen,  antlaşma aslında uçak gemilerini açıkça yasaklamamaktadır. Bununla birlikte, modern uçak gemileri, savaş gemilerine uygulanan 15.000 ton sınırından daha ağırdır, bu da Karadeniz dışındaki güçlerin modern uçak gemilerini Boğazlardan geçirmesini imkansız hale getirir.

Madde 11 uyarınca, Karadeniz eyaletlerinin herhangi bir tonaja sahip sermaye gemilerini boğazlardan geçirmesine izin verilir , ancak Ek II, uçak gemilerini sermaye gemisi tanımından hariç tutmaktadır. 1936’da zırhlıların gözlem uçağı taşıması yaygındı . Bu nedenle, uçak gemileri “öncelikle deniz uçağı taşımak ve işletmek amacıyla tasarlanmış veya uyarlanmış” gemiler olarak tanımlanmıştır. Uçağın başka bir gemiye dahil edilmesi, onu bir uçak gemisi olarak sınıflandırmaz. 

Sovyetler Birliği, Kiev sınıfı ve Kuznetsov sınıfı gemilerini ” uçak taşıyan kruvazör ” olarak belirledi, çünkü bu gemiler Slava sınıfı kruvazörün ana silahını oluşturan P-500 ve P-700 seyir füzeleri ile Kirov -klasa muharebe kruvazörü . Sonuç, Sovyet Donanması’nın uçak taşıyan kruvazörlerini Sözleşmeye uygun olarak Boğazlar üzerinden gönderebilmesidir, ancak aynı zamanda Sözleşme , 15.000 ton sınırını aşan NATO uçak gemilerine erişimi reddetmiştir . 

Türkiye, kruvazör taşıyan Sovyet uçaklarının uçak kruvazörü olarak atanmasını kabul etmeyi tercih etti, çünkü Konvansiyonun herhangi bir revizyonu Türkiye’yi Boğazlar üzerinde daha az kontrole sahip bırakabilir ve BM Deniz Hukuku Konvansiyonu zaten daha liberal bir geçit oluşturmuştu diğer boğazlar. Kruvazör taşıyan Sovyet uçaklarının Boğazları geçmesine izin vererek, Türkiye daha kısıtlayıcı Montrö Sözleşmesini yerinde bırakabilir. 

MÜNAZARAT 

SOVYETLER BİRLİĞİ 

Sözleşme yürürlükt olmakla beraber tartışmasız değildi. II. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş sırasında Sovyetler Birliği tarafından tekrar tekrar sorgulandı . 1939’un başlarında, Joseph Stalin Boğazlar Sorunu’nu yeniden açmaya çalıştı ve Boğazlar’ın ortak Türk ve Sovyet kontrolünü önerdi, “Büyük Britanya tarafından desteklenen küçük bir devletin [yani Türkiye] boğaz tarafından büyük bir devlet tuttuğundan ve hiçbir çıkış yapmadığından şikayet etti. “.Daha sonrasında  Molotov-Ribbentrop Paktı Sovyetler Birliği ve tarafından imzalanan Nazi Almanyası , Sovyet Dışişleri Bakanı Vyacheslav Molotov Sovyetler Birliği Boğazların askeri kontrol altına almak ve kendi askeri üssü orada kurmayı istediği bu onun Alman meslektaşları bilgi verdi. Sovyetler Montrö imza, kalıcı bir Sovyet askeri varlığı ve Boğazların ortak kontrolünün en hariç bir konferansta Montrö Sözleşmesi’nin gözden geçirilmesi talebiyle 1945 ve 1946 yılında konuya döndü. Bu, devam eden bir Sovyet “gerginlik stratejisine” rağmen Türkiye tarafından kesin bir şekilde reddedildi. II. Dünya Savaşı’ndan sonra birkaç yıl boyuncaSovyetler, iç savaş gemilerinin sayısının kısıtlanmasından, içlerinden birinin daima Boğazlarda olmasını sağlayarak Türkiye dışındaki herhangi bir devletin Boğazlar üzerinden savaş gemisi göndermesini etkili bir şekilde engelledi.  Sovyet baskısı, Türk Boğazları krizine yol açan Montrö Sözleşmesini gözden geçirmek için tam taleplere doğru genişledi1946 yılında Türkiye’nin tarafsızlık politikasını terk etmesine yol açtı. 1947 yılında, o altında ABD askeri ve ekonomik yardımın alıcı haline Truman Doktrini ve çevreleme ve katılan NATO Yunanistan ile birlikte ittifak içinde 1952 

ABD 

ABD savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçişi de, anlaşmanın Karadeniz dışındaki ulusların savaş gemilerinin sekiz inçten (203 mm) daha büyük kalibreli silahlarla geçişini yasakladığı için tartışmalara yol açtı . 1960’larda ABD , Boğazlar üzerinden 420 mm kalibreli ASROC füzeleri taşıyan savaş gemileri gönderdi ve Sovyet protestolarını istedi. Türk hükümeti, güdümlü füzelerin silah olmadığını ve Sözleşme sırasında bu tür silahların bulunmadığından kısıtlanmadığını gösteren Sovyet şikayetlerini reddetti. 

Göre Antiwar.com haber editörü Jason Ditz, Montrö Sözleşmesi nedeniyle Karadeniz sahil şeridi paylaşmıyor ülkeler tarafından savaş gemisi trafiği düzenleyen onun şartından Karadeniz’de ABD Deniz birikimi bir engeldir. ABD’li düşünce kuruluşu Stratfor , bu şartların Türkiye’nin ABD ile ilişkisini ve Rusya ile çatışan bir NATO ittifak üyesi olarak yükümlülüklerini ve Montrö Sözleşmesi’nin düzenlemelerini yazdığını yazdı. ABD Deniz Kuvvetleri, kongre uyarınca güçlerinin Karadeniz’de faaliyet göstermeye devam edeceğini belirtti. 

1994 REFORMLARI 

Deniz Hukuku Birleşmiş Milletler Sözleşmesi Montrö Sözleşmesi revize ve BMDHS rejiminin uluslararası seyir için kullanılan boğazlardan yöneten ile uyumlu hale getirmek için uyarlanmış olması için Kasım 1994 yılında yürürlüğe giren (BMDHS), çağrılarına yol açtı. Ancak, Türkiye’nin uzun süredir UNCLOS’u imzalamayı reddetmesi, Montrö’nin başka değişiklik yapılmadan yürürlükte kalması anlamına geliyordu. 

Boğaz’ın içinden geçen gemilerin güvenliği, Sözleşme’nin imzalanmasından bu yana trafik hacmi büyük ölçüde arttığı için son yıllarda önemli bir endişe haline gelmiştir: 1934’teki 4.500’den 1998’e kadar 49.304. 14 milyondan fazla insanın kıyılarında yaşadığı ve Boğazlarda deniz olaylarının yaşandığı İstanbulkamu güvenliği için önemli bir risk oluşturmaktadır. Bununla birlikte, Sözleşme, güvenlik ve çevrenin korunması amacıyla deniz taşımacılığının düzenlenmesine ilişkin herhangi bir hüküm vermemektedir. Ocak 1994’te Türk hükümeti, yeni “Türk Boğazları ve Marmara Bölgesi Deniz Trafik Yönetmeliği” ni kabul etti. Bu, Montreux serbest geçiş ilkesini ihlal etmeden “navigasyon, can ve mal güvenliğini sağlamak ve bölgedeki çevreyi korumak için” yeni bir düzenleyici rejim getirdi. Yeni düzenlemeler Rusya, Yunanistan, Kıbrıs , Romanya , Ukrayna ve Bulgaristan’ın itirazlarını dile getirdiğinde bazı tartışmalara neden oldu . Ancak, Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından onaylandı.”uluslararası hukuka göre Boğazları kullanan herhangi bir geminin haklarına” halel getirmek istemedikleri gerekçesiyle. Düzenlemeler Kasım 1998’de Rusların endişelerini gidermek için revize edildi. 

ANLAŞMA TAM METİN

Montreux Boğazlar Sözleşmesi (pdf)
Montreux Boğazlar Sözleşmesi
(20 Temmuz 1936)

BOĞAZLAR REJIMINE ILISKIN OLARAK, MONTREUX’DE 20 TEMMUZ 1936’ DA IMZALANAN SÖZLEŞME

MAJESTE BULGARLAR KRALI, FRANSA CUMHURİYETİ BAŞKANI, MAJESTE BÜYÜK BRİTANYA, İRLANDA VE DENİZLER ÖTESİ BRİTANYA ÜLKELERİ KRALI, HİNDİSTAN İMPARATORU, MAJESTE ELENLER KRALI, MAJESTE JAPONYA İMPARATORU, MAJESTE ROMANYA KRALI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞKANI, SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLERİ BİRLİGİ MERKEZİ YÜRÜTME KOMİTESI VE MAJESTE YUGOSLAVYA KRALI;

Boğazlar” genel deyimiyle belirtilen Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve Karadeniz Boğazı’ndan geçişi ve gemilerin-gidiş gelişini (ulaşımı), Lozan’da, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmış olan Barış Andlaşmasının 23. maddesiyle saptanmış ilkeyi (1), Türkiye’nin güvenliği ve Karadeniz’de, kıyıdaş Devletlerin güvenliği çerçevesinde koruyacak biçimde,
düzenlemek isteğiyle duygulu olarak;

İşbu Sözleşmeyi, 24 Temmuz 1923’de Lozan’da imzalanmış olan Sözleşmenin(2) yerine koymayı kararlaştırmışlar ve Tam yetkili Temsilcilerini aşağıda belirtildiği üzere atamışlardır:

MAJESTE BULGARLAR KRALI:(Adına)
Doktor Nicolas P.NICOLAEV, Tam yetkili Ortaelçi, Dışişleri ve Mezhepler Bakanlığı Genel Sekreteri; B.Pierre NEICOV, Tam yetkili Ortaelçi, Dışişleri ve Mezhepler Bakanlığı Siyasal İşler Müdürü.

FRANSA CUMHURİYETİ BAŞKANI:
B.PAUL-BONCOUR, Senatör, Milletler Cemiyeti’nde Fransa’nın Sürekli Temsilcisi, eski Başbakan, eski Dışişleri Bakanı, Légion d’honneur nişanının Chevalier rütbesi, Savaş Haçı nişanı;
B.HENRI PONSOT, Fransa Cumhuriyeti’nin Ankara’da Olağanüstü ve Tam yetkili Büyükelçisi, Légion d’honneur nişanının Grand Officier rütbesi.

MAJESTE BÜYÜK BRİTANYA, İRLANDA VE DENİZLER ÖTESİ BRİTANYA ÜLKELERİ KRALI, HİNDİSTAN İMPARATORU:

BÜYÜK BRİTANYA, KUZEY İRLANDA VE BRİTANYA İMPARATORLUGUNUN BİREYSEL OLARAK MİLLETLER CEMİYETİ’NE ÜYE OLMAYAN BÜTÜN
PARÇALARI İÇİN:
Çok Sayın Lord STANLEY, P.C., M.C., M.P., Amirallik Dairesinde Parlamento Üyesi Müsteşar;

AVUSTRALYA COMMONWEALTHI’I IÇIN:
Çok Sayın Stanley Melbroune BRUCE, C.H., M.C., Avustralya Commenwealth’inin Londra’da Yüksek Komiseri.

MAJESTE ELENLER KRALI:
B.Nicolas POLITIS, Yunanistan’ın Paris’te Olağanüstü Temsilcisi ve Tam yetkili Ortaelçisi, eski Dışişleri Bakanı;
B.Raoul BIBICA-ROSETTI, Yunanistan’ın Milletler Cemiyeti’nde Sürekli Temsilcisi.

MAJESTE JAPONYA İMPARATORU:
B.Naotake SATO, Judammi, Doğan-Güney nişanının Büyük-Kordan rütbesi, Paris’te Olağanüstü Temsilci ve Tam yetkili Büyükelçi; B.Massa-aki HOTTA, Jushii, Doğan-Güney nişanının İkinci Sınıf rütbesi, Bern’de Olağanüstü Temsilci ve Tam yetkili Ortaelçi.

MAJESTE ROMANYA KRALI:
B.Nicolas TITULESCO, Dışişleri Bakanı; B.Constantin CONTZESCO, Tam yetkili Ortaelçi, Tuna ve Avrupa Uluslararası Komisyonlarında Romanya Temsilcisi;
B.Vespasien PELLA, La Haye’de Olağanüstü Temsilci ve Tam yetkili Ortaelçi,

TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞKANI:
Dr.Tevfik Rüştü ARAS, Dışişleri Bakanı, İzmir Milletvekili;
B.Suad DAVAZ, Türkiye Cumhuriyeti’nin Paris’te Olağanüstü ve Tam yetkili Büyükelçisi;
B.Numan MENEMENCIOGLU, Türkiye Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri;

B.Asım GÜNDÜZ, Korgeneral, Genelkurmay İkinci Başkanı;
B.Necmeddin SADAK, Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’nde Sürekli Temsilcisi, Sivas Milletvekili, Dışişleri Komisyonu Raportörü.

SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLERİ BİRLİĞİ MERKEZİ YÜRÜTME KOMİTESİ:
B.Maxime LITVINOFF, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Merkezi Yürütme Komitesi Üyesi, Dışişleri Halk Komiseri.

MAJESTE YUGOSLAVYA KRALI:
B.Ivan SOUBBOTITCH, Yugoslavya’nın Milletler Cemiyeti’nde Sürekli Temsilcisi.

BU TEMSİLCİLİLER, yetki belgelerini gösterdikten ve bu belgeler usulüne uygun ve geçerli kabul edildikten sonra, aşağıdaki hükümetler üzerinde anlaşmaya varmışlardır:

MADDE 1.
Bagıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar’da denizden geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesini kabul ederler ve doğrularlar.
Bu özgürlüğün kullanılışı bundan böyle işbu Sözleşme hükümleriyle düzenlenmiştir.

KESIM I. TİCARET GEMİLERİ

MADDE 2.
Barış zamanında, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, aşağıdaki 3. madde hükümleri saklı kalmak üzere, hiçbir işlem (formalite) olmaksızın, Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler, Boğazlar’in bir limanına uğramaksızın transit geçerlerken, Türk makamlarınca, alınması işbu Sözleşmesinin I şayili Ek’inde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka, bu gemilerden hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır.

Bu vergilerin ya da harçların alınmasını kolaylaştırmak üzere, Boğazlar’dan geçecek ticaret gemileri, 3. maddede belirtilen istasyonun görevlilerine adlarını, uyrukluklarını, tonajlarını, gidecekleri yer ve nereden geldiklerini bildireceklerdir.

Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.

MADDE 3.
Ege Denizi’nde ya da Karadeniz’den Boğazlar’a giren her gemi, uluslararası sağlık kuralları çerçevesinde Türk yasalarıyla konulmuş olan sağlık denetimi için, Boğazlar’ın girişine yakın bir sağlık istasyonunda duracaktır. Bu denetim, bir temiz sağlık belgesi (patentesi) ya da işbu maddenin 2. fıkrasındaki hükümlerin kapsamına girmediklerini doğrulayan bir sağlık bildirisi gösteren gemiler için, gündüz ve gece, olabilen en büyük hızla yapılacak ve bu gemiler Boğazlar’dan geçişleri sırasında başka hiçbir duruş zorunda bırakılmayacaklardır.

İçinde veba, kolera, sari humma, lekeli humma (typhus exanthématique) ya da çiçek hastalığı olayları bulunan ya da yedi günden az bir süre önce bu hastalıklar bulunmuş olan gemilerle, bulaşık bir limandan beş kez yirmi-dört saatten az bir süreden beri ayrılmış olan gemiler, Türk makamlarının gösterebilecekleri sağlık koruma görevlilerini gemiye almak üzere, sağlık istasyonunda duracaklardır. Bu yüzden, hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır; sağlık koruma görevlileri Boğazlar’in çıkısında bir sağlık istasyonunda gemiden indirileceklerdir.

MADDE 4.
Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, ticaret gemileri, bayrak ve yük ne olursa olsun, 2. ve 3. maddelerde öngörülen koşullar içinde Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.

Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.

MADDE 5.
Savaş zamanında, Türkiye savaşansa, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardim etmemek koşuluyla, Boğazlar’da geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.

Bu gemiler Boğazlar’a gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır.

MADDE 6.
Türkiye’nin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayması durumunda, 2. madde hükümlerinin uygulanması yine de sürdürülecektir; ancak, gemilerin Boğazlar’a gündüz girmeleri ve geçisin, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir.

Kılavuzluk, bir durumda, zorunlu kılınabilecek, ancak ücrete bağlı olmayacaktır.

MADDE 7.
“Ticaret gemileri” terimi, işbu Sözleşmenin II. Kesiminin kapsamına girmeyen bütün gemilere uygulanır.

KESİM II. SAVAŞ GEMİLERİ

MADDE 8.
İşbu Sözleşme bakımından, savaş gemilerine ve bu gemilerin nitelikleriyle tonajlarının hesabı için uygulanacak tanımlama, işbu Sözleşmenin II sayılı Ek’inde yer alan tanımlamadır.

MADDE 9.
Deniz kuvvetlerinin, sivil olsun ya da olmasın, yakıt taşımak için özellikle yapılmış olan yardımcı gemileri, 13. maddede belirtilen ön-bildirim koşuluna bağlı tutulmayacaklar ve, Boğazlar’i tek baslarına geçmek koşuluyla, 14. ve 18. maddeler gereğince sınırlamaya bağlı tonajlar hesabına katılmayacaklardır. Bununla birlikte, bu gemilerin, öteki geçiş koşulları bakımından, savaş gemileriyle bir tutulmaları süre gidecektir.
Bir önceki fıkrada belirtilen yardımcı gemiler, öngörülen kurul dışılıktan, ancak silahları: yüzer hedeflere karsı en çok 105 milimetre çapında iki toptan, hava hedeflerine karsı en çok 75 milimetre çapında iki silahtan çok değilse yararlanabileceklerdir.

MADDE 10.
Barış zamanında, hafif su üstü gemileri, küçük savaş gemileri ve yardımcı gemiler, ister Karadeniz’e kıyıdaş olan ister olmayan Devletlere bağlı bulunsunlar, bayrakları ne olursa olsun, Boğazlar’a gündüz ve aşağıdaki 13. ve sonraki maddelerde öngörülen koşullar içinde girerlerse, hiçbir vergi ya da harç ödemeksizin, Boğazlar’dan geçiş özgürlüğünden yararlanacaklardır.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen sınıflara giren gemiler dışında kalan savaş gemilerinin ancak 11. ve 12. maddelerde öngörülen özel koşullar içinde geçiş hakları olacaktır.

MADDE 11.
Karadeniz’e kıyıdaş Devletler, 14. maddenin 1. fıkrasında öngörülen tonajdan yüksek bir tonajda bulunan hattiharp gemilerinin (1) Boğazlar’dan geçirebilirler; su koşulla ki, bu gemiler Boğazlar’i ancak tek baslarına ve en çok iki torpido (2) esliğinde geçerler.

MADDE 12.
Karadeniz’e kıyıdaş Devletler, bu deniz dışında yaptırdıkları ya da satın aldıkları denizaltılarını, tezgaha koyuştan ya da satın alıştan Türkiye’ye vaktinde haber verilmişse, deniz üslerine katılmak üzere Boğazlardan geçirme hakkına sahip olacaklardır.
Söz edilen Devletlerin denizaltıları, bu konuda Türkiye’ye ayrıntılı bilgiler vaktinde verilmek koşuluyla, bu deniz dışındaki tezgahlarda onarılmak üzere de Boğazlardan geçebileceklerdir.
Gerek birinci gerek ikinci durumda, denizaltıların gündüz ve su üstünden gitmeleri ve Boğazlar’dan tek başlarına geçmeleri gerekecektir.

MADDE 13.
Savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçmesi için, Türk Hükümetine diplomasi yoluyla bir önbildirimde bulunulması gerekecektir. Bu ön-bildirimin olağan süresi sekiz gün olacaktır; ancak, Karadeniz kıyıdaşı olmayan Devletler için bu sürenin onbeş güne çıkartılması istenmeğe değer sayılmaktadır. Bu ön-bildirimde gemilerin gidecekleri yer, adi, tipi, şayisi ile gidiş için ve gerekirse, dönüş için geçiş tarihleri belirtilecektir. Her tarih değişikliğinin üç günlük bir ön-bildirim konusu olması gerekecektir.
Gidiş için geçişte Boğazlar’a girişin, ilk ön-bildirimde belirtilen tarihten başlayarak beş günlük bir süre içinde yapılması gerekecektir. Bu sürenin bitiminden sonra, ilk ön bildirim için olan ayni koşullar içinde yeni bir ön-bildirimde bulunulması gerekecektir.
Geçiş sırasında, Deniz Kuvvetinin Komutanı, durmak zorunda olmaksızın, Çanakkale Boğazı’nın ve Karadeniz Boğazı ‘nın girişindeki bir işaret istasyonuna, komutası altında bulunan kuvvetin tam kurulusunu bildirecektir.

MADDE 14.
İşbu Sözlesme’nin 11. maddesinde ve III şayili Ek’inde öngörülen koşullar dışında, Boğazlar’da transit geçiste bulunabilecek bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek (tavan) toplam tonajı 15.000 tonu asmayacaktır.
Bununla birlikte, bir önceki fıkrada belirtilen kuvvetler dokuz gemiden çok gemi içermeyeceklerdir.
Karadeniz’e kıyıdaş olan ya da olmayan Devletlerin, 17. madde hükümleri uyarınca Boğazlar’daki bir limanı ziyaret eden gemileri bu tonaja katılmayacaktır.
Geçiş sırasında bir avaryaya uğramış olan savaş gemileri de bu tonaja katılmayacaktır; bu gemiler, onarım sırasında, Türkiye’ce yayımlanan özel güvenlik hükümlerine bağlı tutulacaklardır.
 
MADDE 15.
Boğazlar’da transit olarak bulunan savaş gemileri taşımakta olabilecekleri uçakları (1); hiçbir durumda, kullanamayacaklardır.

MADDE 16.
Boğazlar’da transit olarak bulunan savaş gemileri, avarya (2) ya da geminin teknik yönetimine bağlı olmayan bir aksaklık (3) durumları dışında, geçişleri için gerekli süreden daha uzun süre Bogazlar’dan kalamayacaklardır.

MADDE 17.
Yukarıdaki maddelerin hükümleri, herhangi bir tonajda ya da kuruluşta olan bir deniz kuvvetinin, Türk Hükümetinin çağrısı üzerine, Boğazlar’daki bir limana sınırlı bir süre için bir nezaket ziyaretinde bulunmasına hiçbir biçimde engel olmayacaktır. Bu kuvvet, 10., 14. ve 18. maddeler hükümleri uyarınca, Boğazlar’dan transit olarak geçmek için istenilen koşullar içinde bulunmuyorsa, Boğazlar’dan, giriş için izlediği yoldan ayrılacaktır.

MADDE 18.
1. Karadeniz kıyıdaşı olmayan Devletlerin barış zamanında bu denizde bulundurabilecekleri toplam tonaj aşağıdaki gibi sınırlandırılmıştır.
a) Aşağıda b) paragrafında öngörülen durum dışında, sözü geçen Devletlerin toplam tonajı 30.000 tonu asmayacaktır;

b) Herhangi bir anda, Karadeniz’in en güçlü donanmasının (filosunun) tonajı işbu Sözleşmenin imzalanması tarihinde bu denizde en güçlü olan donanmanın (filonun) tonajını enaz 10.000 ton asarsa, a) paragrafında belirtilmiş olan 30.000 tonluk toplam tonaj ayni ölçüde ve en çok 45.000 tona varıncaya değin arttırılacaktır. Bu amaçla, kıyıdaş her Devlet,
işbu Sözleşmenin IV sayılı Ek’i uyarınca, Türk Hükümetine, her yılın 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde, Karadeniz’deki donanmasının (filosunun) toplam tonajını bildirecektir; Türk Hükümeti de, bu bilgiyi, öteki Bağıtlı Yüksek Taraflara ve Milletler Cemiyeti Genel Sekreterine ulaştıracaktır.

c) Karadeniz’e kıyıdaş olmayan Devletlerden herhangi birinin bu denizde bulundurabileceği tonaj, yukarıdaki a) ve b) paragraflarında öngörülen toplam tonajın üçte ikisiyle sınırlandırılmış olacaktır.

d) Bununla birlikte, Karadeniz kıyıdaşı olmayan bir ya da birkaç Devlet, bu denize, insancıl bir amaçla deniz kuvvetleri göndermek isterlerse, toplamı hiçbir varsayımda 8.000 tonu asmaması gerekecek olan bu kuvvetler, işbu Sözleşmenin 13. maddesinde öngörülen önbildirime gerek duyulmaksızın, aşağıdaki koşullar içinde Türk Hükümetinden alacakları izin üzerine, Karadeniz’e girebileceklerdir: Yukarıdaki a) ve b) paragraflarında öngörülen toplam tonaj dolmamışsa ve gönderilmesi istenilen kuvvetlerle bu toplam tonaj asılmayacaksa, Türk Hükümeti, kendisine yapılmış olan istemi aldıktan sonra en kısa süre içinde bu izni verecektir; sözü geçen toplam tonaj daha önce kullanılmış bulunuyorsa ya da gönderilmesi istenilen kuvvetlerle bu toplam tonaj asılacaksa, Türk Hükümeti, bu izin isteminden, Karadeniz
kıyıdaşı Devletleri hemen haberli kılacak ve bu Devletler, haberli kılındıklarından yirmi-dört saat sonra bir karşı görüş öne sürmezlerse, ilgili Devletlere istemlerine ilişkin olarak verdiği kararı en geç kırk-sekiz saat içinde bildirecektir.
 
[Karadeniz’e] kıyıdaş olmayan Devletler deniz kuvvetlerinin, Karadeniz’e bundan sonraki her girişi ancak yukarıdaki a) ve b) paragraflarında öngörülen kullanılabilir toplam tonajın sınırları içinde yapılacaktır.
2. Karadeniz’de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan Devletlerin savaş gemileri bu denizde yirmi-bir günden çok kalamayacaklardır.

MADDE 19.
Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, savaş gemileri 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerde belirtilen koşullarla ayni koşullar içinde, Bogazlar’da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Bununla birlikte, savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçmesi yasak olacaktır; şu kadar ki, işbu Sözleşmenin 25. maddesinin uygulama alanına giren durumlarla, saldırıya uğramış bir Devlete, Milletler Cemiyeti Misali çerçevesi içinde yapılmış, bu Misak’in 18. maddesi hükümleri uyarınca kütüğe yazılmış (tescil edilmiş) ve yayımlanmış, Türkiye’yi bağlayan bir karşılıklı yardım andlaşması gereğince yapılan yardım durumları bunun dışında kalmaktadır.

Yukarıdaki fıkrada öngörülen kuraldışı durumlarda, 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerde belirtilen kısıtlamalar uygulanamayacaktır.

Yukarıdaki 2. fıkrada konulmuş geçiş yasağına karsın, Karadeniz’e kiyidas olan ya da olmayan savaş Devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, bu limanlara dönebilirler.

Savaşan Devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar’da herhangi bir el koymaya (1) girişmeleri, denetleme (ziyaret) hakkı (2) uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.

MADDE 20.
Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerin hükümleri uygulanamayacaktır;  savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükümeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.

MADDE 21.
Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayarsa, Türkiye’nin, işbu Sözleşmenin 20. maddesi hükümlerini uygulamağa hakki olacaktır.

Yukarıdaki fıkranın Türkiye’ye tanıdığı yetkinin Türkiye’ce kullanılmasından önce Boğazlar’dan geçmiş olan, böylece bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, bu limanlara dönebileceklerdir. Bununla birlikte, su da kararlaştırılmıştır ki, Türkiye, davranışıyla işbu maddenin uygulanmasına yol açmış olabilecek Devletin gemilerini bu haktan yararlandırmayabilecektir.

Türk Hükümeti, yukarıdaki birinci fıkranın kendisine verdiği yetkiyi kullanırsa, BağıtlıYüksek Taraflara ve Milletler Cemiyeti Genel Sekreterine bu konuyla ilgili bir bildiri gönderecektir.

Milletler Cemiyeti Konseyi, üçte iki çoğunlukla, Türkiye’nin böylece almış olduğu önlemlerin hakli olmadığına karar verirse, ve işbu Sözleşmenin imzacıları Bağıtlı Yüksek Tarafların çoğunluğu da ayni görüşte olursa, Türk Hükümeti, söz konusu önlemlerle, işbu Sözleşmenin 6. maddesi uyarınca alınmış olabilecek önlemleri kaldırmayı yükümlenir.

MADDE 22.
İçinde veba, kolera, sarı humma, lekeli humma (typhus exanthématique) ya da çiçek hastalığı olayları bulunan, ya da yedi günden az bir süre önce bu hastalıklar bulunmuş olan savaş gemileriyle, bulaşık bir limandan beş kez yirmi dört saatten az bir süreden beri ayrılmış olan savaş gemileri, Boğazları karantina altında geçecekler ve Boğazlar’ın bulaştırılmasına hiçbir olanak bırakmamak için gerekli korunma önlemlerini gemideki araçlarla uygulamak zorunda olacaklardır.

KESİM III. UÇAKLAR

MADDE 23.
Sivil uçakların Akdeniz ile Karadeniz arasında geçişini sağlamak amacıyla, Türk Hükümeti, Bogazlar’in yasak bölgeleri dışında, bu geçişe ayrılmış hava yollarını gösterecektir; sivil uçaklar, Türk Hükümetine, ara sıra (tarifesiz) yapılan uçuşlar için üç gün öncesinden bir ön-bildirim ile, düzenli (tarifeli) servis uçuşları için geçiş tarihlerini belirten genel bir önbildirimde bulunarak, bu yolları kullanabileceklerdir.

Öte yandan, Boğazlar’ın yeniden askerleştirilmiş olmasına bakılmaksızın, Türk Hükümeti, yine de Türkiye’de yürürlükte olan hava ulaşımı yönetim kuralları uyarınca, Avrupa ile Asya arasında Türk ülkesi üzerinden uçmalarına izin verilmiş olan sivil uçaklara, tam bir güvenlik içinde geçmeleri için gerekli kolaylıkları sağlayacaktır. Bir uçuş izninin verilmiş olduğu durumlarda, Boğazlar bölgesinde izlenecek yol belirli dönemlerde gösterilecektir.

KESİM IV. GENEL HÜKÜMLER

MADDE 24.
Boğazlar rejimine ilişkin 24 Temmuz 1923 tarihli Sözleşme gereğince kurulmuş olan Uluslararası Komisyonun yetkileri Türk Hükümetine aktarılmıştır.

Türk Hükümeti, 11., 12., 14. ve 18. maddelerin uygulanmasına ilişkin istatistikleri toplamağı ve gerekli bilgileri vermeği yükümlenir.

Türk Hükümeti, işbu Sözleşmenin, savaş gemilerinin Bogazlar’dan geçişine ilişkin her hükmünün yürütülmesine göz kulak olacaktır.

Türk Hükümeti, yabancı bir deniz kuvvetinin yakında Bogazlar’dan geçeceği kendisine bildirilir bildirilmez, bu kuvvetin kurulusunu, tonajını, Bogazlar’a giriş için öngörülen tarihi ve, gerekirse, olası dönüş tarihini, Bağıtlı Yüksek Tarafların Ankara’daki temsilcilerine bildirecektir.

Türk Hükümeti, Bogazlar’da yabancı savaş gemilerinin gidiş-gelişini gösteren, ayrıca ticarete ve işbu Sözlesme’de öngörülen deniz ve hava ulaşımına yararli bütün bilgileri kapsayan yıllık bir raporu Milletler Cemiyeti Genel Sekreterine ve Bağıtlı Yüksek Taraflara sunacaktır.
 
MADDE 25.
İşbu Sözleşmenin hiçbir hükmü, Türkiye için ya da Milletler Cemiyeti’ne üye herhangi bir başka Bağıtlı Yüksek Taraf için, Milletler Cemiyeti Misakindan doğan haklara ve yükümlülüklere halel vermemektedir.

KESİM V. SON HÜKÜMLER

MADDE 26.
İşbu Sözleşme olabilen en kısa süre içinde onaylanacaktır. Onama belgeleri, Paris’te Fransa Cumhuriyeti Hükümetinin arşivlerine konulacaktır.

Japon Hükümeti, onamanın yapılmış olduğu, Paris’teki diplomatik temsilcisi aracılığıyla, Fransa Cumhuriyeti Hükümetine bildirmekle yetinebilecek ve, bu durumda, onama belgesini olabilen en kısa süre içinde gönderecektir.
Türkiye’nin onama belgesini de içermek üzere, altı onama belgesi sunulur sunulmaz, bir sunuş tutanağı (procès-verbal de dépot) düzenlenecektir. Bundan önceki fıkrada öngörülen bildiri, bu bakımdan, onama belgesi sunusu ile eşdeğerde olacaktır.

İşbu Sözleşme, bu tutmak tarihinden başlayarak yürürlüğe girecektir.

Fransız Hükümeti, bundan önceki fıkrada öngörülen tutanakla, sonradan sunulacak onama belgelerinin sunuş tutanaklarının doğruluğu onaylanmış birer örneğini bütün Bağıtlı Yüksek Taraflara verecektir.

MADDE 27.
İşbu Sözleşme, yürürlüğe girişinden başlayarak, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Andlaşmasını imzalamış her Devletin katılmasına açık olacaktır.
Her katılma, diplomasi yoluyla Fransa Cumhuriyeti Hükümetine, onun aracılığıyla da, bütün Bağıtlı Yüksek Taraflara bildirilecektir.
Katılma, Fransız Hükümetine yapılan bildiri tarihinden başlayarak geçerli olacaktır.

MADDE 28.
İşbu Sözleşmenin süresi, yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, yirmi yıl olacaktır. Bununla birlikte, işbu Sözleşmenin 1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktır.

Sözü edilen yirmi yıllık sürenin bitiminden iki yıl önce, hiçbir Bağıtlı Yüksek Taraf,

Fransız Hükümetine Sözleşmeyi sona erdirme ön-bildirimi vermemişse, işbu Sözleşme, bir sona erdirme ön-bildirimin gönderilmesinden başlayarak, iki yıl geçinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Bu ön-bildirim, Fransız Hükümetince, Bağıtlı Yüksek Taraflara iletilecektir.
İşbu Sözleşme, işbu madde hükümlerine uygun olarak sona erdirilmiş olursa, Bağıtlı Yüksek Taraflar, yeni bir Sözleşmenin hükümlerini saptamak üzere kendilerini bir konferansça temsil ettirmeği kabul etmektedirler.

MADDE 29.
İşbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden başlayarak her beş yıllık dönemin sona ermesinde, Bağıtlı Yüksek Taraflardan her biri, işbu Sözleşmenin bir ya da birkaç hükmünün değiştirilmesini önerme girişiminde bulunabilecektir.
Bağıtlı Yüksek Taraflardan birinci yapılacak değiştirme isteminin kabul edilebilmesi için, bu istem 14. ya da 18. maddelerin değiştirilmesini amaçlamaktaysa, başka bir Bağıtlı Yüksek Tarafça; başka herhangi bir maddenin değiştirilmesini amaçlamaktaysa, başka iki Bağıtlı Yüksek Tarafça desteklenmesi gerekir.

Böylece desteklenmiş değişiklik istemi, içinde bulunulan beş yıllık dönemin sona ermesinden üç ay önce, Bağıtlı Yüksek Taraflardan her birine bildirilecektir. Bu bildiri, önerilen değişikliğin niteliğini ve gerekçesini kapsayacaktır.
Bu öneriler üzerinde diplomasi yoluyla bir sonuca varmak olanağı bulunamazsa, Bağıtlı Yüksek Taraflar, bu konuda toplanacak bir konferansça kendilerini temsil ettireceklerdir.

Bu konferans, ancak oybirliğiyle karar alabilecektir; 14. ve 18. maddelere ilişkin değişiklik durumları bu hükmün dışında kalmaktadır; bu durumlar için Bağıtlı Yüksek Tarafların dörtte üçünden oluşan bir çoğunluk yeterli olacaktır.
Bu çoğunluk, Türkiye’yi de içine alarak Karadeniz kiyidasi Bağıtlı Yüksek Tarafların dörtte üçüncü kapsamak üzere hesaplanacaktır.

BU HÜKÜMLERE OLAN İNANÇLA, aşağıda adları yazılı Tam yetkili Temsilciler, işbu Sözleşmeyi imzalamışlardır.

MONTREUX’ DE, yirmi Temmuz bin dokuz yüz otuz altı tarihinde on bir nüsha olarak düzenlenmiştir; bu nüshalardan, Temsilcilerce mühürlenmiş olan birincisi, Fransa Cumhuriyeti Hükümeti arşivlerine konulacak, öteki nüshalar da imzaca Devletlere teslim olunacaktır.

N.P.NICOLAEV
Pierre NEICOV
J.PAUL-BONCOUR
H.PONSOT
STANLEY
S.M.BRUCE
N.POLITIS
Raoul BIBICA-ROSETTI

Aşağıda imzaları bulunan Japonya Temsilcileri, işbu Sözleşme hükümlerinin, Milletler Cemiyeti üyesi olmayan bir Devlet sıfatıyla, Japonya’nın durumunu, gerek Milletler Cemiyeti Misakina göre, gerek bu Misak çerçevesi içinde yapılmış karşılıklı yardim andlaşmalarına  göre, hiçbir biçimde değiştirmediğini ve Japonya’nın özellikle 19. ve 25. maddeler hükümleri içinde bu Misal ve bu andlaşmalar konusunda tam bir değerlendirme özgürlüğünü elinde
tuttuğunu, Hükümetleri adına bildirirler.
N.SATO
Massa-aki HOTTA
N.TITULESCO
Cons.CONTZESCO
V.V.PELLA
Dr.R.ARAS
Suad DAVAZ
N.MENEMENCIOGLU
Asım GÜNDÜZ
N.SADAK
Maxime LITVINOFF
Dr.I.V.SOUBBOTITCH.

EK I.
1. İşbu Sözleşmenin 2. maddesi uyarınca alınabilecek olan vergiler ve harçlar aşağıdaki çizelgede gösterilenler olacaktır. Türk Hükümetinin bu vergilerde ve harçlarda kabul edebileceği indirimler, bayrak ayırımı gözetilmeksizin uygulanacaktır.
kütüğe yazılı darasız tonajın yapılan hizmetin niteliği (jauge nette, net register tonnage) herdir tonu üzerinden
alınacak vergi ya da harçlar tutarı
Altın-Frank(1)
a) Sağlık denetimi …………… 0.075

b) Fenerler, ışıklı samadiralar ve geçit şamandıraları, ya da başka şamandıralar:
800 tona kadar ………………. 0.42
800 tonun üstünde …………. 0.21

c) Kurtarma hizmeti: Kurtarma sandallarını, palamar taşıyan füze istasyonlarını, sis düdüklerini, radyofarlari ve b) paragrafına girmeyen ışıklı şamandıralarla, ayni türden başka döşemeleri (tesisleri) kapsamak üzere … 0.10

2. İşbu Ek’in, 1. paragrafına ekli çizelgede belirtilen vergiler ve harçlar, Boğazlar’dan bir gidiş-dönüş geçişine uygulanacaktır (başka bir deyimle, Ege Denizi’nden Karadeniz’e bir geçiş ve Ege Denizi’ne doğru dönüş yolculuğu ya da Karadeniz’den Ege Denizi’ne Boğazlar’dan bir geçiş, bunun ardından da Karadeniz’e dönüş); bununla birlikte, bir ticaret gemisi, gidiş yolculuğu için Boğazlar’a girdiği tarihten başlayarak altı aydan çok bir süre sonra, duruma göre, Ege Denizi’ne ya da Karadeniz’e dönmek üzere Boğazlar’dan yeniden geçerse, bu gemi, bayrak ayırımı yapılmaksızın, bu vergileri ve harçları ikinci kez ödemekle yükümlü tutulabilecektir.

3. Bir ticaret gemisi, gidiş geçişinde, dönmeyeceğini bildirirse, işbu Ek’in birinci paragrafının b) ve c) fıkralarında öngörülen vergiler ve harçlar bakımından yalnız tarifenin yarısını ödemesi gerekecektir.

4. İşbu Ek’in birinci paragrafına ekli çizelgede tanımlanan ve söz konusu hizmetlerin gerektirdiği giderlerin karşılanmasına ve yedek akçe ya da aşırı olmayan bir döner sermaye onu elde etmek için gerekli miktardan yüksek olmayacak olan vergiler ve harçlar, ancak işbu Sözleşmenin 29. maddesi hükümleri uygulanarak arttırılabilecek ya da tamamlanabilecektir.

Bunlar altın-Frank ya da ödeme tarihindeki kambiyo değerine göre Türk parası olarak ödenecektir.

5. Ticaret gemileri, kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) gibi isteğe bağlı hizmetler karşılığı vergileri ve harçları, böyle bir hizmet, söz konusu geminin acentesinin ya da kaptanının istemesi üzerine, Türk makamlarınca gereği gibi yerine getirilmişse, ödemek zorunda tutulabileceklerdir. Türk Hükümeti, isteğe bağlı bu hizmetler için alınacak vergilerin ve harçların tarifesini vakit yayınlayacaktır.

6. Bu tarifeler, söz konusu hizmetler 5. maddenin uygulanmasıyla zorunlu kılındığı durumlarda arttırılmayacaktır.

EK II (1)

A. STANDARD SUTASIRIMI (MAIMAHREC) (2)
1. Bir su üstü gemisinin standarda sutasirimi [maimahreci], bütün gemi adamlarıyla, makineleri ve kazanlarıyla, denize açılmağa hazır olan ve -makinelerinin ve kazanlarının beslenmesine özgü yakıtla yedek yakıt dışında- bütün silahlarını ve her türlü cephanesini, döşemelerini [tesisatını], donatımını, gemi adamlarının koman yasini, tatlı suyunu, çeşitli
yiyeceklerini ve savaş sırasında taşıyacağı her çeşit araç ve gereçlerini ve yedek parçalarını bulunduran, yapımı tamamlanmış bir geçidinin sutasirimidir.

2. Bir denizaltının standarda sutasirimi, bütün gemi adamlarıyla, yürütücü makineleriyle, denize açılmağa hazır olan ve -yakıtı, yağlama yağı, tatlı suyu ve her çeşit balast suyu dışında- bütün silahlarını, her türlü cephanesini, döşemelerini [tesisatını], donatımını, gemi adamlarının koman yasini ve savaş sırasında taşıyacağı çeşitli araç ve gereçleri ve her çeşit
yedek parçalarını taşıyan (dalma sarnıçlarının suyu dışında) yapımı tamamlanmış geminin su
üstündeki sutasirimidir.

3. “Ton” (tonne) sözcüğü, “metrik ton” (tonnes metriques) teriminde kullanılışı dışında, 1.016 kilogramlık (2.240 litrelik) bir ton anlamına gelmektedir.

B. SINIFLAR
1. Hattiharp gemileri(3), aşağıdaki iki alt-sınıftan birine giren su üstü savaş gemileridir:

a) Uçak-gemileri, yardımcı gemiler ya da b) alt-sınıfına giren hattiharp gemileri dışında, standarda sutasirimi [maimahreci] 10.000 tonun (10.160 metrik tonun) üstünde olan ya da 203 milimetre (8 pus) çapından büyük çaplı bir top taşıyan, su üstü gemileri;

b) Uçak-gemileri dışında, standarda sutasirimi [maimahreci] 8.000 tonun (8.128 metrik tonun) üstünde olmayan ve 203 milimetre (8 pus) çapından büyük çaplı bir top taşıyan su üstü savaş gemileri.

2. Uçak-gemileri(1), sutasirimi [maimahreci] ne olursa olsun, baslıca uçak taşımak ve bu uçakları denizde harekete getirmek için yapılmış ya da buna göre düzenlenmiş su üstü savaş gemileridir. Bir savaş gemisi baslıca uçak taşımak ve bunları denizde harekete getirmek için yapılmamışsa ya da buna göre düzenlenmemişse, bu gemiye bir inme ya da havalanma güvertesinin konulması, bu geminin, uçak-gemisi sınıfına sokulması sonucunu vermez.

Uçak-gemileri sınıfı iki alt-sınıfa ayrılır; şöylece:
a) Uçakların havalanabilecekleri ya da konabilecekleri bir güverte ile donatılmış olan gemiler;
b) Yukarıda a)paragrafında tanımlanan bir güverteyle donatılmamış olan gemiler.

3. Hafif su üstü gemileri(2), uçak-gemileri, küçük savaş gemileri ya da yardımcı gemiler
dışında, standart sutasirimi [maimahreci] 10.000 tonu (10.160 metrik tonu) geçmemek üzere 100 tonun (102 metrik tonun) üstünde olan ve 203 milimetre (8 pus) çapından büyük çaplı top taşımayan su üstü savaş gemileridir.
Hafif su üstü savaş gemileri üç altı-sınıfa ayrılır; şöylece:

a) 155 milimetre (6.1 pus) çapından büyük çaplı bir top taşıyan gemiler;

b) 155 milimetre (6.1 pus) çapında büyük çaplı top taşımayan ve standarda sutasirimi [maimahreci] 3.000 tonun (3.048 metrik tonun) üstünde olan gemiler;

c) 155 milimetre (6.1 pus) çapından büyük çaplı top taşımayan ve standarda sutasirimi [maimahreci] 3.000 tonun (3.048 metrik tonun) üstünde olmayan gemiler.

4. Denizaltılar (3), denizin yüzeyi altında gidip-gelmek üzere yapılmış bütün gemilerdir.

5. Küçük savaş gemileri (4), yardımcı gemiler dışında, standarda sutasirimi [maimahreci] 2.000 tonu (2.023 metrik tonu) geçmemek üzere, 100 tondan (102 metrik tondan) büyük olan, ancak aşağıdaki niteliklerden hiçbirini kendilerinde bulundurmayan su üstü savaş gemilerdir:

a) 155 milimetre (6.1 pus) çapında büyük çaplı bir topla donatılmış olmak;

b) Torpil atmak için yapılmış ya da donatılmış bulunmak;

c) 20 milden çok hız sağlamak üzere yapılmış olmak;

6. Yardımcı gemiler(1), askeri donanmaya bağlı olup, standart sutasirimi [maimahreci] 100 tondan (102 metrik tondan) büyük olan, olağanlıkla donanma hizmetinden ya da asker tasıma ya da savaşan gemilerin kullanıldıkları hizmetten başka herhangi bir hizmette kullanılan,
savaşan gemi olmak üzere yapılmamış olan ve aşağıdaki niteliklerden hiçbirini kendinde
bulundurmayan su üstü gemileridir;

a) 155 milimetre (6.1 pus) çapından büyük çaplı bir topla donatılmış olmak;

b) 76 milimetreden (3 pustan) büyük çapta sekiz toptan çok topla donatılmış olmak;

c) Torpil atmak üzere yapılmış ya da donatılmış olmak;

d) Zırhlı kaplamalarla korunmak üzere yapılmış olmak;

e) 28 mili asan bir hiza erişmek üzere yapılmış olmak;

f) Uçakları denizde harekete geçirmek üzere özellikle yapılmış ya da düzenlenmiş olmak;

g) Uçak fırlatmak için, ikiden çok araçla donatılmış bulunmak.

C. YAŞINI DOLDURMUŞ GEMİLER
Aşağıdaki sınıflara ve alt-sınıflara giren gemiler, yapımlarından başlayarak, aşağıda sayıları gösterilen yıllar geçince, “yasini doldurmuş”(2) sayılacaklardır:

a) Bir hattiharp gemisi için ………. 26 yıl;

b) Bir uçak-gemisi için…………….. 20 yıl;

c) a) ve b) alt-sınıflarından bir hafif su üstü gemisi için:
(i) 1 Ocak 1920 den önce kızağa konulmuşsa 16 yıl
(ii) 31 Aralık 1919 dan sonra kızağa
konulmuşsa………………………………… 20 yıl
d) c) alt-sınıfından bir hafif su üstü gemisi
için ……………………………… 16 yıl
e) Bir denizaltı için …………………. 13 yıl

EK III.
Japon donanmasının aşağıda belirtilen, yasini doldurmuş üç okul gemisinden ikisinin Boğazlar’daki limanları birlikte ziyaretine izin verilmesi kararlaştırılmıştır.
-15-
Bu iki geminin toplam tonajı, bu durumda, 15.000 tona eşdeğerde sayılacaktır.
Asama 20-X-1896 18-III-1899 9.240 IVx200mm
XIIx150mm
Yakumo 1-XI-1898 20-VI-1900 9.010 IVx200mm
XIIx150mm
Iwate 11-X-1898 18-III-1901 9.180 IVx200mm
XIVx150mm.

EK IV.
1. İşbu Sözleşmenin 18. maddesine öngörülen, Karadeniz kıyıdaşı Devletlere bağlı donanmaların toplam tonajı hesabına katılacak gemilerin sınıfları ve alt-sınıfları şunlardır:
Hattiharp gemileri:
Alt-sınıf a);
Alt-sınıf b);
Uçak-gemileri:
Alt-sınıf a);
Alt-sınıf b);
Hafif su üstü gemileri:
Alt-sınıf a);
Alt-sınıf b);
Alt-sınıf c);
Denizaltılar:
İşbu Sözleşmenin II sayılı Eki’ndeki tanımlamalara göre.

Tonaj toplamının hesaplanmasında göz önünde tutulması gereken sutasirimi [maimahreç], III sayılı Ek’de tanımlanan standart sutasirimidir. Sözü edilen Ek’te tanımlanmış oldukları biçimde, ancak “yasini doldurmuş” olmayan gemiler göz önünde tutulacaktır.

2. 18. maddenin b) fıkrasında öngörülen bildirinin ayrıca işbu Ek’in birinci paragrafında belirtilen sınıflarla alt-sınıflardaki gemilerin tonaj toplamını kapsaması gerekir.

PROTOKOL
Bugünkü tarihli sözleşmeyi imza ettikleri sırada, aşağıda imzaları bulunan Tam yetkili Temsilciler, her biri kendi hükümetlerini bağlamak üzere, aşağıdaki hükümleri kabul ettiklerini bildirirler:

1. Türkiye, işbu Sözleşmenin Başlangıç (Préambule) kesiminde tanımlandığı biçimde Boğazlar bölgesini hemen yeniden askerleştirebilecektir.

2. Türk Hükümeti, 15 Ağustos 1936 tarihinden başlayarak işbu Sözleşmede belirlenen rejimi geçici olarak uygulayacaktır.

3. İşbu Protokol bugünkü tarihten başlayarak geçerli olacaktır.MONTREUX’ DE, yirmi Temmuz bin dokuz yüz otuz altı tarihinde düzenlenmiştir.

N.B.NICOLAEV
Pierre NEICOV
J.PAUL-BONCOUR
H.PONSOT
STANLEY
S.M.BRUCE
N.POLITIS
Raoul BIBICA-ROSETTI
N.SATO (ad referandum)
Massa-aki HOTTA (ad referandum)
N.TITULESCO
Cons.CONTZESCO
V.V.PELLA
Dr.R.ARAS
Suad DAVAZ
N.MENEMENCIOGLU
Asım GÜNDÜZ
N.SADAK
Maxime LITVINOFF
Dr.I.V.SOUBBOTITCH

DIPNOTLAR
1. Lozan Barış Andlaşmasının 23. maddesi şöyledir: “Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar rejimine ilişkin bugünkü tarihli yapılmış olan Sözleşmede öngörüldüğü üzere, ÇanakkaleBoğazı’nda, Marmara Denizi’nde ve Karadeniz Boğazı’nda, denizden ve havadan, barış zamanında olduğu gibi savaş zamanında da, geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) serbestliği ilkesini kabul ve ilan etmekte görüş birliğine varmışlardır. Bu sözleşme, Yüksek Taraflar bakımından, sanki bu Andlaşmanın içindeymiş gibi, ayni güç ve değerde olacaktır.” Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler ( çeviren Seha L.MERAY), Takım II, cilt 2, Ankara, 1973, s.8

2. Boğazlar Rejimine İlişkin Lozan Sözleşmesi için bakınız: Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar-Belgeler (çeviren Seha L.MERAY), Takım II, cilt 2, Ankara, 9973, ss.54-64. 1. Fransızca metinde “batiments de ligne”, İngilizce metinde “Capital Ships”, 1936 Türkçe  çevirisinde “hattiharp gemileri”. (Çevirenler)
2. Fransızca metinde “torpilleurs”, İngilizce metinde “destroyers”, 1936 Türkçe çevirisinde “torpido”. (Çevirenler) 1. Fransızca metinde “aéronefs”, İngilizce metinde “aircrafts”, 1936 Türkçe çevirisinde “hava sefineleri”. (Çevirenler)
2. Fransızca metinde “avarie”, İngilizce metinde “damage”, 1936 Türkçe çevirisinde “hasar”. (Çevirenler)
3. Fransızca metinde “fortune de mer”, İngilizce metinde “peril of the sea” 1936 Türkçe çevirisinde “deniz arızası”. (Çevirenler)

1. Fransızca ve İngilizce metinlerde “capture”, 1936 Türkçe çevirisinde “zapt ve müsadere”. (Çevirenler)

2. Fransızca metinde “droit de visite”, İngilizce metinde “right of visit and search”, 1936 Türkçe çevirisinde “muayene hakki”. (Çevirenler) 1. Fransızca metinde “Aéronefs”, İngilizce metinde “Aircrafts”, 1936 Türkçe çevirisinde
“Hava sefineleri”. (Çevirenler)

1. Şimdiki durumda, 100 kuruş, yaklaşık olarak 2 altın-Frans 20 santim değerindedir.
——————————————————————————–
1. İşbu Ek’in metinleri, 25 Mart 1936 tarihli Londra Deniz Kuvvetleri Andlaşmasından alınmıştır.

2. Fransızca metinde “déplacement-type”, İngilizce metinde “standard displacement”, 1936 Türkçe çevirisinde “maimahreç esasi”. (Çevirenler)

3. Fransızca metinde “Batiments de ligne”, İngilizce metinde “Capital Ships”, 1936 Türkçe
çevirisinde “Hattiharp gemileri”. (Çevirenler)
——————————————————————————–
1. Fransızca metinde “batiments porte-aéronefs”, İngilizce metinde “Aircraft-Carriers”, 1936 Türkçe çevirisinde “Tayyare ana gemileri”. (Çevirenler)

2. Fransızca metinde “batiments légers de surface”, İngilizce metinde “Light Surface Vessels”, 1936 Türkçe çevirisinde “hafif su üstü gemileri”. (Çevirenler).

3. Fransızca metinde “sous-marins”, İngilizce metinde “Submarines”, 1936 Türkçe çevirisinde “denizaltı gemileri”. (Çevirenler)

4. Fransızca metinde “petis navires de combat”, İngilizce metinde “Minor War Vessels”, 1936 Türkçe çevirisinde “küçük muharebe gemileri”. (Çevirenler)
——————————————————————————–
1. Fransızca metinde “batiments auxilliaires”, İngilizce metinde “Auxilary Vessels”, 1936 Türkçe çevirisinde “Muavin gemiler”. (Çevirenler)

2. Fransızca metinde “hors d’age”, İngilizce metinde “over-age” 1936 Türkçe çevirisinde “yasini doldurmuş”. (Çevirenler)

Reklam (#YSR)