MAKROEKONOMİ  

Dr. Öner ÖZ

Makro İktisat, iktisadın az sayıda ve toplulaştırılmış değişkenlerini analizi eden, ayrıca toplam gelir, toplam tüketim, toplam tasarruf, toplam yatırım ve fiyatlar genel seviyesi gibi konuları inceleyen alt dalıdır. Mikroekonomiden farklı olarak, ekonomiyi bir bütün halinde ele alarak, makro denge çözümlemeleri üzerinde çalışır.

Bir sosyal bilim olarak iktisadın ortaya çıkışı, 18. yüzyılda İngiltere’de başlayıp, ardından diğer Avrupa ülkelerine yayılan, Sanayi Devrimi yıllarına kadar dayanır. Adam Smith’in “Ulusların Zenginliği” adlı kitabının yayım yılı olan 1776 tarihi, iktisadi analizin doğuş yılı olarak kabul edilmektedir.

1930’larda yaşanan Büyük Bunalım (çok büyük bir ekonomik daralmanın ve yüksek işsizliğin yaşandığı dönem) dönemindeki ekonomik olaylar iktisatçıların makro ekonomiye olan ilgilerini artırdı. 1929’dan sonra başlayan makro iktisadın en önemli çalışmasını John Maynard Keynes “İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi” kitabıyla gerçekleştirdi. Keynes, Klasiklerin öne sürdüğü istihdamın fiyatlar ve ücretlerce belirlenmesi görüşünü reddeder ve toplam talebin istihdamı belirlediğini savunur. Keynes’e göre ekonomiye devlet müdahalesi şarttır. Oysa klasiklere göre “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” fikri söz konusudur.

MAKRO İKTİSADIN TEMEL KONULARI

  • Üretim düzeyi ve ekonomik büyüme
  • İşsizlik ve istihdam
  • Enflasyon ve fiyatlar genel düzeyi,
  • Dış ekonomik ilişkiler (Ödemeler Bilançosu)

Modern makroekonomideki düşünce okullarından bazıları şunlardır:

  • Keynesyen Ekonomi
  • Monetarizm (Parasalcılık)
  • Yeni Klasik Ekonomi
  • Yeni Keynesçi Ekonomi
  • Arz Yanlı Ekonomi

Klasik ve neoklasik iktisatçılar, piyasada otomatik olarak işleyen serbest rekabet ve fiyat mekanizmasının her şeyi görünmeyen bir el gibi kusursuz olarak düzenlediğine ve böylece ekonominin sürekli olarak dengede tutulduğuna, üretim faktörlerinin tümünün istihdam edildiği ve hiçbirinin atıl kalmadığı tam istihdam durumunda istikrarını sürdüreceğini kabul etmektedirler.

Klasik iktisatçıların iddia ettikleri gibi ekonominın her zaman kendiliğinden tam istihdamda dengeye gelmemesi ve yine klasiklerce önemsiz ve geçici olarak kabul edilen krizlerin (Özellikler 1929 Büyük Buhran) hiç de sanıldığı gibi kolayca atlatılamaması, konunun önemini ortaya çıkarmıştır.

Makro Ekonomi kavramı ilk defa 1933 senesinde Ragnar Frisch tarafından kullanılmıştır. Frisch 1933 yılında yayınlanan çalışmasında ekonominin devrevi hareketlerini incelemiş ve makro ekonomi kavramını ilk kez kullanmıştır. Frisch’in bu ve bunu izleyen makaleleri ekonometrik model oluşturmak bakımından öncülük yapmıştır.

Makroekonomik politikalar

Hükümetlerin ekonomik krizler, ekonomik istikrarsızlıklar, işsizlik, yüksek enflasyon gibi ekonomik sorunlardan kurtulmak için izledikleri iki farklı makroekonomik politika bulunmaktadır. Bu politikalar şu şunlardır:

  • Maliye Politikası
  • Para Politikası

Reklam (#YSR)