Duygusal Spektrum Bozukluğu
Duygusal spektrum bozukluğu , 2013 yılında yayınlanan DSM-5’te duygudurum bozuklukları olarak sınıflandırılan bir dizi koşulu tanımlamaktadır.
- Depresyon
- Bipolar bozukluk ve mani dahil ilgili durumlar
- Kalıcı kaygı
- Sınırda kişilik bozukluğu
- Uyum bozukluğu
Ortaklıklar
Psikanalitik teoride, bölünme ve aktarma, ESD hastalarında sık ve yaygın savunma mekanizmalarıdır. Bu gibi durumlarda, birey nesnel gerçeklik algısı üzerindeki duyguları düzenleyemez. Bu duygular nesnel gerçeklikle hizalandığında, başkaları tarafından fark edilmez. Bu tür duygular nesnel gerçeklikle çatıştığında, birey ikisini uzlaştıramaz ve hiperaktif duyguları, bireyin zihnindeki gerçeklik olaylarını nesnel gerçeklikmiş gibi yeniden yazar. Birey, “Olaylar böyle gerçekleşmezse böyle hissetmezdim ve bu şekilde hissettiğim için olaylar böyle gerçekleşmiş olmalı” diye düşünüyor. Hasta revize edilmiş gerçeklik algısını rasyonelleştirdikten sonra, algının tipik olarak hastanın revize edilmiş gerçeklik algısına uyacak şekilde rasyonelleştirilinceye kadar daha fazla depresyon ve / veya kaygıya neden olduğunu gösteren ek uyaranlardır. Bu tür bozuklukların ileri vakalarında ve özellikle bipolar ve borderline kişilik bozukluklarında, bazı hastalar bu tür zorlu uyaranlara başkalarına şiddet uygulayarak ve hatta kendine zarar vermektedir.
Cinsiyet ve biyoloji
Amerika Birleşik Devletleri’nde ki kadınların% 25’inden fazlasına aktif olarak antidepresanlar, anti-anksiyete ilaçları, anti-psikotikler veya diğer ruh halini değiştiren ilaçlar reçete edilir. Kadınların erkeklerden 2,5 kat daha fazla duygusal spektrum bozukluğu çektiği görülmüştür.
Hakim bir teori, doğum öncesi gelişim sırasında hormon seviyelerindeki anormalliklerin spektrum bozukluklarına yatkınlığa neden olduğunu göstermektedir. Otizm spektrum bozukluğu , duyguların, duyguların ve duygusal, sosyal iletişimde kullanılan diğer yönlerin hipoaktivitesi olarak karşılaştırılabilirken, duygusal spektrum bozukluğu bunların hiperaktivitesidir. Anormal derecede yüksek fetal testosteronun otizm spektrum bozukluğunun bir nedeni olması muhtemelken, artan fetal östrojen duygusal spektrum bozukluğuna neden olabilir. Erkekler tipik olarak kadınlarda testosteronun 10 katından fazla olduğundan ve otizm spektrumu aşırı prenatal testosterona güçlü bir şekilde bağlandığından, erkeklerde kadınlardan daha fazla otizm spektrum bozukluğu görülür. Tersine, dişiler erkeklerden önemli ölçüde daha yüksek östrojene sahip olduğundan ve duygusal spektrum bozukluğu aşırı prenatal östrojene güçlü bir şekilde bağlı olduğundan, dişiler duygusal spektrum bozukluğu insidansına erkeklerden önemli ölçüde daha yüksektir.
