Brahmanizm

Kökleri MÖ 2000li yıllara dayanan Brahmanizm, sistematik kökleri MÖ 600 ile 500 yılları arasında Brahmanlar ve Upanişadlar tarafından metinleştirilen yazıtlardan oluşur.

Brahmanizm’in inanç sisteminin temelini, Atman (İnsanın derin benliği) ve Brahman (Evrenin temel özü)’nün özdeş olduğu, insan ve güneşte ki ruhun bir aynı olduğu, Tanrı’nın ise görünen her şeyin ta kendisi olduğu düşüncesi oluşturur. Bir önce ki davranışlarının yansıması olarak karman adı verilen Her bir yaşamın, daha önceki bir yaşama göre olduğu zorunluluğu getirilmiştir ve buna bağlı Samsara olarak tanımlanan yeniden doğuş veya ruh göçü (rehakarnasyona) inanılmaktadır.

İnanç sisteminde animizim de yer alan yeniden doğuş düşüncesinden etkilenen Brahmanizm, aynı varlık tarafından birbirini sonsuz şekilde takip eden hayatlar yaşanabileceğini kabul etmemektedir.

Günümüzdeki Brahmanizm anlayışına göre, bu durumun tersi, yaratıkların sayısındaki düzenin önceki yaşamlardaki insan ve hayvan hayatlarının muhteva ve düzenine bağlı olduğu anlatılmaktadır. Buna benzer görüşler Hinduizm’de de yer almaktadır. 

Brahmanizm İnanç Sembolü

Az veya çok iyi bir hayat sürmüş olunduğuna göre, ölümden sonra da az veya çok yüksek bir hayata kavuşulur. Yani, yeni bir bedene giriş, daha önceki hal ve gidişimize bağlı olan bir durumdur. Böylece din düşüncesi, ahlakın da özü haline gelmektedir; insanın yaptıklarının iyi veya kötü oluşunun mükafatı veya cezası, sonradan daha iyi ya da daha kötü bir bedene giriş şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Fakat yeniden doğmak “dünyanın ıstırabına” yeniden ortak olmak demektir. Hayatın böyle ebediyen yeniden başlayışı, ıstırapların da ebediyen yeniden başlayışı demektir. İnsan, Atman’la Brahman’ın tıpkılığına inandığı anda, arzu da sönecektir. İşte bu, bilgi yoluyla erişilen kurtuluştur.

 

Reklam (#YSR)