ESKİ MISIR’DA EKONOMİ

Sümer şehirlerinin kurulduğu dönemde, aşağı Nil vadisinde Nil’in baskınlarını kontrol altına almayı ve onunla tarlalarını sulamayı bilen bir toplum yaşamaktaydı. Mısır’ın gelişmesi Mezopotamya’nın gelişmesi ile paralellikler göstermekle birlikte, önemli bir fark, aşılmaz çöllerle Mısır’ın istilalara karşı korunmuş olmasıydı. Bu nedenle barbar istilası, Mısır için ciddi bir problem değildi.

MÖ 3. bin yılın başlarında Mısır uygarlığı yönetim, sanat, din ve ekonomi alanlarında olgunluk düzeyine ulaştı. Mezopotamya’da topraklar özel mülkiyet altında iken Mısır’da Firavun, tüm Mısır topraklarının sahibi idi. Bu toprakları kullananlar ise kiracı durumundaydı. Vergiler ya da kiralar, tüm ekili topraklardan düzenli bir şekilde firavun adına toplanıyordu. Kamu binalarında binlerce insan çalıştırılıyordu. Ekonomik hayat oldukça merkezî bir kontrol altındaydı. Ticaret firavunun adamlarının tekelindeydi. Bu nedenle Mezopotamya’da olduğu gibi bağımsız bir zengin tüccar sınıfı doğmamıştı.

Mısır’da üretim, büyük ölçüde merkezî bürokrasi tarafından planlanıyordu. Bazı değerli mallarda hükûmet, tam bir tekel kurmuştu ve üreticiden sabit bir fiyatla satın aldığı bu malları içeride ve dışarıda daha yüksek fiyatlarla satıyordu.

Reklam (#YSR)