EKOPSİKOLOJİ 

Ekopsikoloji (Ecopsychology), insanları ruhsal olarak doğaya yakınlaştırarak, psikolojik olarak tedavi etmeye çalışan terapötik bir teknik ve ideolojidir. [1] Ekopsikoloji geleneksel psikolojinin dışındadır. [2] Merkezi bir öncül aklın modern dünyanın şekillendirdiği ise, altında yatan yapının doğal bir insan olmayan ortamda oluşturulan olmasıdır. [3] İnsanlar ve doğa arasındaki duygusal bağlantıyı genişletmeyi ve düzeltmeyi ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi amaçlamaktadır .

TARİHÇE

Theodore Roszak, 1992 yılında The Voice of the Earth adlı kitabında “ecopsikoloji” terimini kullanmaya başlamakla beraber Mary Gomes ve Allen Kanner gibi bir grup psikolog ve çevreci, bu terimi bağımsız olarak aynı anda kullanıyorlardı. Roszak, Gomes ve Kanner’in sonra 1995 antoloji fikri genişletimişlerdir. 

Paul Shepard’ın 1982 tarihli “Doğa ve Delilik”, doğaya olan azalan katılımımızın psikolojik gelişim üzerindeki etkisini araştırdı ve David Abram’ın 1996 Duyguların Büyüsü: Algı ve Dil İnsandan Daha Fazla Bir Dünyada isimli kitapları bu kavramı biçimdendirmekteydi. Duyguların Büyüsü: Algı ve Dil isimli kitap; yerel sözlü kültürlerin kozmo-vizyonuna (veya geleneksel ekolojik bilgi sistemlerine) yakından bakmak ve fonetik alfabe gibi resmi yazı sistemlerinin gelişmesinin merak uyandırıcı etkisini analiz etmek için fenomenoloji insandan çok doğal dünyanın insan deneyimi üzerine olduğu üzerineydi.[4][5] Roszack , biyolog EO Wilson’ın biyofili hipotezinden bahsederek insanların duygusal olarak doğaya bağlanma içgüdüsüne sahip oldukları savını öne sürmüştür. [2] [6]

İNANÇLAR

Roszak, bir bireyin doğa ile olan ilişkisinin kişilerarası ilişkilerini ve duygusal refahını geliştirebileceğini belirtmektedir. Bu uygulamanın ayrılmaz bir parçası, hastaları dışarıda tedavi etmektir. [2] Ekopsikolojiye göre insanların parklarda yürüyüş yapması kastedilmektedir. İnsan olmayanların ruhunun alakalı olduğunu düşünmektedir. İnsanların çevreye zarar veren davranışlarına neden devam ettiklerini inceler ve onları sürdürülebilirliği benimsemeye motive eder. [2]  

Ekopsikoloji, doğa ile yararlı duygusal bağlar geliştirmeye çalışır. [1] Çevre ile kötü bir bağın kısmen psikolojik sorunların arkasında olduğunu iddia ederek, bir kişinin doğaya bağlantısının kesilmesi durumunda, bireyin yaşamının olumsuz etkilediğini yöneleceğine inanmaktadır. [2] 

Ekopsikoloji, bilimsel yöntemi ve genlerin varlığını reddeder, çünkü ideolojik olarak istenmeyen bir şey olarak görülen evrim teorisini ifade eder . Bilim, doğayı vahşilik , maneviyat ve duygu açısından tanpsiımlamakta yetersiz kalmaktadır.  

KAYNAKÇA

  1. Anderson, G.“Eko-psikoloji hakkında”.
  2. Roszack, Theodore (1 Ocak 1996). “Akıl sağlığının doğası”Bugün Psikoloji. Erişim tarihi: 8 Mart 2012.
  3.  Roszak, Theodore (1995). “Yeni bir terapi [Editöre mektup]”. BioScience . 45 (1): 3. doi : 10.2307 / 1312526 . JSTOR  1312526 .
  4.  Abram, David. Duyguların Büyüsü: İnsandan Daha Fazla Bir Dünyada Algı ve Dil. Pantheon, New York, 1996.
  5.  Vakoch, Douglas; Castrillón, Fernando, eds. (2014). Ekopsikoloji, Fenomenoloji ve Çevre: Doğanın Deneyimi . New York: Springer-Verlag. ISBN 9781461496182.
  6.  Wilson, EO (1995). Biophilia Hipotezi . Island Press.
Reklam (#YSR)