SİNGER-PREBİSCH TEZİ Dr. Öner ÖZ Alman iktisatçı Hans Singer ile Arjantinli Raul Prebisch 1960 yılında yaptıkları bir çalışmada Dünya ticaret hadlerinin az gelişmiş ülkelerin aleyhine seyrettiğini belirtmişlerdir. Az gelişmiş ülkelerin ihraç ürünleri genellikle tarımsal ürünler olup, ithal ettikleri ise sanayi ürünleridir. İhraç malları fiyatlarının, ithal malları fiyatlarına oranının küçülmekte olduğunu
YOKSULLAŞTIRAN BÜYÜME Dr. Öner ÖZ j.Bhagwati tarafından geliştirilmiştir. Dış ticaret hadlerindeki bozulma sonucu, ekonomik büyüme ülke refahını eskisinden daha düşük bir düzeye indirebilir. Teoriye göre bir ülke şiddetli bir dış ticaret politikası uygulayarak mevcut dış ticaret haddini ve tatmin düzeyini terketmeyi tercih etmiş ve yeni oluşan dengede eski dengeye göre
Rybczinsky Teoremi Dr. Öner ÖZ Ülkenin üretim faktörü yapısındaki değişmelerin ülkenin üretim yapısını değiştireceğini açıklayan teoremdir. T.M. Rybczinsky, dünya ticaretinde payı küçük bir ülkenin üretim faktörlerinden birinin artması durumunda o faktörü yoğun olarak kullanan mal üretiminin (sektörün) genişleyeceğini, buna karşılık artan faktörü daha az kullanan mal üretiminin (sektörün) daralacağını göstermiştir.
EKONOMİK ENTEGRASYON Dr. Öner ÖZ Ekonomik entegrasyon, ülkeler yada ülke grupları arasında iktisadi işbirliğine dayalı ve farklı aşamalara sahip olan iktisadi birleşmelere verilen genel bir isimdir. Dünyada 300 yakın serbest ticaret anlaşması bulunmaktadır ve bu anlaşmaların her biri farklı entegrasyon aşamalarında yer almaktadır. Ekonomik Entegrasyon Aşamaları Tercihli ticaret düzenlemeleri: Taraf
FAKTÖR DONATIMI TEORİSİ: Heckscher-Ohlin Modeli Dr. Öner ÖZ Dış ticaret teorilerinde yeni bir dönem açan bu teoriye göre, Ülkelerin faktör yoğunlukları farklı oldukları için, her ülke yoğun olarak sahip olduğu faktörün gerektirdiği mallarda uzmanlaşmaya gitmelidir. Heckscher – Ohlin teoreminin varsayımları şunlardır; Ülkeler faktör donatımları bakımından birbirinden farklıdır. İki ülkeli modellerde
ULUSLARARASI İKTİSAT Ülkeler arasındaki her türlü ekonomik ilişkinin ele alındığı ve incelendiği iktisat dalına uluslararası iktisat adı verilmektedir. İktisadın bu dalı içerisinde, ülkeler arasındaki mal ve hizmet ticaretinin nedenleri ve sonuçlarının incelenmesine yönelik görüşlerin yer aldığı branşa “uluslararası iktisat teorisi” adı verilirken, hükumetlerin dış ticarete yapmış olduğu müdahalelere “uluslararası iktisat
REEL KONJONKTÜR TEORİSİ Reel konjonktür kuramına göre iktisadi dalgalanmaların nedeni reel arz şoklarıdır. Nominal bir değişken olan para iktisadi faaliyet üzerinde hem kısa dönemde hem de uzun dönemde yansızdır, çünkü fiyatlar esnektir ve işletmeler talep ve maliyet değişimlerine karşı fiyatlarını hızla ayarlar. Yeni klasik yaklaşımda olduğu gibi fiyat ve ücretlerin
ARZ-YÖNLÜ İKTİSAT 1970’li yılların sonlarına doğru talep yönlü iktisadın karşılaştığı sorunlara çözüm olarak, vergi indirimleri politikasını öneren Amerikalı iktisatçı Arthur Laffer, vergi indirimleri sonucunda toplam piyasa üretiminin ve toplam vergi gelirlerinin artacağını savunmuştu. Laffer’in görüşleri, kısa sürede akademik çevrelerde de ilgi gördü ve özellikle P.C. Roberts, N. Ture, M. Evans,
KAMU TERCİHİ TEORİSİ Kamu Tercihi, kısaca “Politika Biliminin Ekonomik Analizi” olarak tanımlanabilir. Kamu tercihi, politik süreçte alınan karar ve uygulamaları iktisat biliminin kullandığı araç, metot ve varsayımlara dayalı olarak açıklayan bir disiplindir. Bir başka ifadeyle; Kamu Tercihi, siyaset biliminin temel konularını iktisat biliminin araçları ve teknikleri yardımıyla analiz etmektedir. Kamu
YENİ KLASİK YAKLAŞIM Bu yaklaşımın temel amacı ekonomik, ekonomik hayatta üretim ve istihdam düzeyinde meydana gelen dalgalanmaların nedenini bazı varsayımlara dayanarak açıklamaktır. Bu yaklaşımda kabul edilen varsayımlardan biri ve en önemlisi “Rasyonel Beklentiler Kuramı”dır. Bir diğer varsayım ise “Piyasa temizlenmesi veya Denge Fiyatları” varsayımıdır. A) Rasyonel Beklentiler Kuramı: İlk kez