RÜZGARLAR

Rüzgâr, basınç farkına bağlı olarak oluşan yatay hava hareketidir. Rüzgârlar, yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru hareket eder (Görsel 1.76.). Rüzgârların bazı coğrafi olayların meydana gelmesinde önemli etkileri vardır. Sıcaklığı düşürmesi veya arttırması, bulutların taşınarak yağış oluşturması, hızı yüksek rüzgârların hasarlara yol açması, tarım ürünlerini olgunlaştırması vb. durumlar bunlara örnek verilebilir.

Rüzgârın yönü ve hızı anemometre ile ölçülür. Rüzgârın hızını basınç farkı, basınç merkezleri arasındaki uzaklık, sürtünme ve Dünya’nın günlük hareketi etkiler. Buna göre;

• Yüksek basınç ile alçak basınç arasındaki fark (gradyan) ne kadar fazla ise rüzgâr o kadar hızlı eser.

• Yüksek basınç merkezi ile alçak basınç merkezi arasındaki uzaklık arttıkça rüzgârın hızı azalır (Görsel 1.77.).

• Yeryüzünde dağlar, orman örtüleri, binalar, engebeli araziler alttan sürtünmelerle rüzgârların hızını azaltır. Denizlerde, çöllerde ve düz alanlarda rüzgârlar daha hızlı eser.

• Günlük hareketten dolayı rüzgârlar sapmaya uğrar, yol uzar ve rüzgârların hızları azalır.

Rüzgârın yönünü basınç merkezlerinin konumu, Dünya’nın günlük hareketi ve yer şekilleri etkiler. Buna göre;

• Rüzgâr, yüksek basınç (YB) alanlarından alçak basınç (AB) alanlarına doğru eser (Görsel 1.78.).

• Günlük harekete bağlı olarak rüzgârlar; Kuzey Yarım Küre’de sağa, Güney Yarım Küre’de sola doğru sapar.

• Yeryüzü şekilleri rüzgârın yönünü etkiler. Rüzgârlar; boğazlar, kanallar ve vadiler boyunca yön değiştirir.

Rüzgâr Çeşitleri

Etki sahası, yön ve esme sıklığı bakımından rüzgârlar; sürekli, mevsimlik ve yerel rüzgârlar olmak üzere üçe ayrılır.

Sürekli rüzgârlar, sürekli basınç merkezleri arasında yıl boyunca aynı yönde eser. Etkiledikleri karaların kıyılarına genellikle yağış bırakır. Okyanus akıntılarının yönlerini etkiler. Alize, batı ve kutup rüzgârları olarak üçe ayrılır (Görsel 1.79.).

Alizeler, DYB alanlarından (30° enlemleri) TAB alanına (Ekvator) doğru eser. Bu rüzgârların özellikleri şunlardır:

• Kuzey Yarım Küre’de sağa, Güney Yarım Küre’de ise sola sapar.

• Alizeler her iki yarım kürede yıl boyunca doğudan batıya doğru hareket eder. Bu özelliklerinden dolayı bu rüzgârlara ticaret rüzgârları da denilmiştir.

• Üst alizeler (ters alizeler), tropikal bölgelerin 10 km yukarısında alizelerin ters yönünde eser ve 30° enlemlerinde alçalarak çöllerin oluşmasına sebep olur.

• Tropikal bölgede karaların doğu kıyılarına bol yağış bırakır.

Batı rüzgârları, DYB alanlarından (30° enlemleri), DAB alanlarına (60° enlemleri) doğru eser. Bu rüzgârların özellikleri şunlardır:

• Bu rüzgârlar, Dünya’nın günlük hareketinden dolayı Kuzey Yarım Küre’de genellikle güneybatıdan, Güney Yarım Küre’de ise kuzeybatıdan eser.

• Orta kuşaktaki kıtaların batı kıyılarının bol yağışlı ılıman iklim şartlarına sahip olmasında etkilidir. Batı Avrupa kıyıları bu duruma örnek gösterilebilir.

Kutup rüzgârları, TYB alanlarından (90° enlemleri) DAB alanlarına doğru eser. Bu rüzgârların özellikleri şunlardır:

• Bu rüzgârlar oldukça soğuk ve kurudur.

• Bu rüzgârlar, Dünya’nın günlük hareketinden dolayı Kuzey Yarım Küre’de genellikle kuzeydoğudan, Güney Yarım Küre’de ise güneydoğudan eser.

• Batı rüzgârlarıyla karşılaştıkları yerlerde cephe yağışları oluşur.

Mevsimlik (muson) rüzgârlar, yaz ve kış mevsimlerinde karalarla denizler arasında esen ters yönlü rüzgârlardır. Bu rüzgârlar en tipik hâliyle Güneydoğu Asya’da görülür. Yıl içinde Asya Kıtası ile Hint Okyanusu’nun farklı ısınmasına bağlı olarak meydana gelir (Görsel 1.80.). Yaz ve kış musonu olarak ikiye ayrılır. Yaz musonu, yaklaşık altı ay boyunca denizden veya okyanustan karalara doğru eser. Bu rüzgârlar Asya Kıtası’nın güneydoğu kıyılarına bol yağış bırakır ve bu bölgede insanların yaşam faaliyetlerinde belirleyici rol oynar. Kış musonu, yaklaşık altı ay boyunca karalardan denizlere veya okyanuslara doğru eser. Bu rüzgârlar Güneydoğu Asya kıyılarında yağış oluşturmaz.

Yerel rüzgârlar, genellikle yerel basınç şartlarına bağlı olarak oluşur.

Başlıca yerel rüzgârlar şunlardır: Meltem rüzgârları, gün içindeki basınç farklarına bağlı olarak oluşur. Bu basınç farkları, daha çok karalarla denizler ve dağlarla vadiler arasında kendini gösterir. Bu rüzgârlar, dar alanlarda etkilidir ve genellikle yağış bırakmaz. Deniz-kara ve vadi-dağ meltemleri olmak üzere ikiye ayrılır.

• Karalar, gündüzleri denizlere oranla daha çabuk ve daha fazla ısınır; geceleri ise daha çabuk ve daha fazla soğur. Bunun sonucunda karalar gündüzleri alçak basınç, geceleri yüksek basınç; denizler ise gündüzleri yüksek basınç, geceleri alçak basınç alanı hâline gelir.

• Basınç merkezlerinin bu durumu gündüz vakitlerinde rüzgârın denizden karaya doğru esmesine neden olur. Bu rüzgâra deniz meltemi adı verilir (Görsel 1.81.). Geceleri ise rüzgâr karadan denize doğru eser. Bu rüzgâra da kara meltemi adı verilir (Görsel 1.82.).

• Vadi ve dağ meltemleri de gün içindeki sıcaklık değişmelerine bağlı olarak meydana gelir.

• Gündüz çabuk ısınan dağlar alçak basınç, geç ısınan vadiler ise yüksek basınç alanı hâline gelir. Vadiden dağa doğru bir hava akımı oluşur. Bu rüzgâra vadi meltemi denir (Görsel 1.83.).

• Gece hızlı soğuyan dağlar yüksek basınç, geç soğuyan vadiler ise alçak basınç alanı hâline gelir. Dağdan vadiye doğru bir hava akımı oluşur. Bu rüzgâra da dağ meltemi denir (Görsel 1.84.).

Fön rüzgârları, dağları aşarak alçalan hava kütlelerinin hız ve sürtünmeye bağlı olarak ısınması ile oluşan sıcak ve kuru rüzgârdır. Bu rüzgârların özellikleri şunlardır:

• Hava kütleleri yamaçtan yükselirken yağış oluşumu gerçekleşebilir. Bu hava kütleleri; yükseltileri aştıktan sonra aşağı yönlü harekete geçince, nem taşıma kapasitelerinin genişlemesine bağlı olarak yağış oluşturamaz.

• Bu rüzgârlar, etkili olduğu yamaçlarda sıcaklığı arttırarak havanın kurumasına neden olur.

• Normal koşullarda yükseldikçe her 100 metrede 0,5 °C azalan sıcaklık değerleri, bu rüzgârların etkili olduğu yerlerde aşağı doğru her 100 metrede 1 °C artar.

• Yazın etkili olduğu yerlerde kuraklığa, orman yangınlarına, tarım ürünlerinin erken olgunlaşmasına ve verimin düşmesine neden olur.

• Kışın etkili oldukları yerlerde ise karın erken erimesine bağlı olarak sel ve çığ olaylarına neden olur. Ayrıca düz alanlarda taşkınlar ve su baskınları meydana gelebilir.

• Etkili oldukları yerlerde solunum yolu rahatsızlıklarına (astım, bronşit, nefes darlığı vb.) neden olabilir.

• Dağlık bölgelerde kar örtüsünün erken kalkmasına bağlı olarak hayvancılık faaliyetlerini olumlu etkiler.

• Anadolu’da bu rüzgâra bakırsattıran veya kalaş da denir.

Sirokko; Afrika’daki Sahra Çölü’nden Cezayir, Tunus, İspanya, Sicilya ve İtalya kıyılarına doğru esen sıcak ve kuru bir rüzgârdır. Akdeniz’den geçerken nemli bir rüzgâr hâline gelir, Güney İtalya ve Dalmaçya kıyılarına yağış bırakır.

Hamsin; Mısır ve Libya kıyılarına çölden esen sıcak, kuru ve toz yüklü bir rüzgârdır. Dönem dönem ülkemizi de etkileyerek halk arasında çamur yağışları denen hava olaylarına neden olur. Derinin kuruması, solunum güçlüğü ve hâlsizlik gibi insanlar üzerinde olumsuz etkilere yol açar.

Mistral; Fransa’dan Akdeniz’e doğru esen soğuk, kuru ve şiddetli bir rüzgârdır. Bora, Balkanlardan Adriyatik Denizi kıyılarına doğru esen soğuk ve kuru bir rüzgârdır. Krivetz, Romanya’nın iç kesimlerinden Tuna Vadisi boyunca Karadeniz’e doğru esen soğuk bir rüzgârdır (Harita 1.29.).

Tropikal rüzgârlar, daha çok tropikal kuşakta okyanuslarda oluşur ve karalara doğru etki alanı genişler (Görsel 1.85.). Hızları çok fazladır. Bu rüzgârlara Asya Kıtası’nda tayfun (Çince büyük rüzgâr), ABD’de tornado (İspanyolca dönen rüzgâr), Meksika Körfezi’nde ve Antiller’de de hurricane (horikeyn) adı verilmiştir.

KAYNAKÇA:

MEB Ortaöğretim Coğrafya – 9. Sınıf Ders Kitabı ( İsmail ÖZDOĞAN Kenan TÜRKEZ Mutlu KARAKOÇ )

Reklam (#YSR)