HEY’ET (İSLAM COĞRAFYASINDA GÖK BİLİMİ)

Astronomi biliminin İslam dünyasında ki eski adıdır. İlm’ül Hey’et, İlmün Nücum( Yıldızlar Bilimi), İlmun Eflak ( Gökler Bilimi) olarakta ifade edilmektedir.

Zaman içerisinde felsefe bilimi ile aynı paydada görülen hey’et, ilerleyen çağlar içerisinde daha bağımsız bir şekilde incelendi ve irdelendi.

İslam dünyasında Hey’et ilmi temellerini mezopotamik topuluklardan almaktadır. Sümerler başta olmak üzere birçok mezopotamya uygarlığı yıldızlar ve gök bilimi üzerine çalışmalar yapmış ve kayıt altına almıştır.

 İslam dünyasında ilk gök bilimi çalışmaları Emeviler döneminde başlamış olsa da Abbasiler döneminde yoğunluk kazandı.

Abbasi halifesi Memnun döneminde Hint gökbilimci Sidhantas, Sasanilerden Zic-i Şahi, Yunanlı Batlamyus’un eserleri Arapçaya çevrildi. Bu eserlerin Arapçaya çevrilmesi sonrasında İslam Dünyasında gök bilimi hızlı bir şekilde ilerlemeye başladı.

İslam Dünyasının öncül gök bilimcileri olan İbnül Nevbaht ile Maaşallah Bağdat şehrinin kuruluşu sırasında astronomik tespitler yapmışlardı.

Gök bilimcilerinin ilk duayeni olan Muhammed El Farazi usturlab aracılığılyla yıldızların yeryüzüne göre yüksekliğine göre uzaklığı konusunda çalışmalar yaptı.

8 ve 9. Yüzyılda astronomi tablolarını içeren, Memun isimli eserle Habeş El hasib, cebir ve geometrik tanımlamalarla Türk bilgini El Harezmî ( Avrupalılar verdiği isimle Algoritma) , Yıldızların gökyüzünde ki hareketleri isimli eseriyle yine bir Türk bir bilgini El Fergani  ( Avrupalıların verdiği isimle Alfaganus) en önemli bilginlerdendir.

Gök bilimi altın çağını 11. Yüzyıl ve 14.yüzyıl arasında yaşadı ve El Neyrizi, Sabit Bin Kurra, Abdurrahman Es-Sufi, Beni Musa kardeşler, Ebul Vefa, İbni Yunus, El Hâkim, Ez Zerkali, Biruni ve İbni Sina bu çağın en önemli bilginleri arasında sayılmaktadır.

İspanya’da ki Endülüs Emevi Devletinde de ciddi çalışmalar kendini göstermekteydi ve İbni Bace, İbni Tufeyl, ve Bitruci, Yunan Astronom Ptolemaios karşıtı çalışmalar yürütmekteydi.

Moğol saldırılarıyla duraklayan İslam dünyasında ki gök bilim çalışmaları, 14 ve özellikle 15. Yüzyılda Semerkant merkezinde, aynı zamanda Timur Devleti hükümdarı da olan Uluğ Bey, Ali Kuşçu, Gıyaseddin El Kaşani ve Kadızade-i Rumi’nin çalışmalarıyla yeniden varlığını ortaya koymuştu.

Osmanlı Coğrafyasında ise Taşköprülü Kemaleddin Mehmed Efendi yazdığı Mevzuatül Ulum ( Bilimler Hakkında) adlı eserinde Gök Biliminin 27 alt başlığından bahseder.

Sinan Paşa ve Ali Kuşçu’nun torunu olan Mirim Çelebi Osmanlı topraklarında ki önemli gök bilimcileri arasındadır. Deniz gök bilimi konusunda Seydi Ali Reis bir çalışma hazırlamıştır.

Gözlem evi padişah tarafından yıktırılan Takiyeddin son önemli Osmanlı gök bilimcisidir.

Reklam (#YSR)