ESKİ TÜRK İNANCINDA BAŞLICA KÜLTLER

GÖK KÜLTÜ

 “Tengri” kelimesi eski Türk dilinde hem tanrı, hem gök anlamı taşımaktadır. Bu bile Türk inançlarında göğün ne kadar önemli olduğunu kanıtlar niteliktedir. Gök, sonsuzluğuyla ve ulaşılamazlığıyla her zaman merak edilmiş ve bu özellikleri sebebiyle tanrısallaştırılmıştır. Kendisinin bir Tanrı olduğu inancının yanında, diğer Tanrıların da burada yaşadıkları düşünülmüştür. Farklı kaynaklarda göğün yedi, dokuz ya da on yedi kat kabul edildiğine rastlıyoruz. Farklı tanrılar farklı katlara yerleştirilmiştir. [1] Bugün hala dua ederken ellerin kaldırılması ve göğe bakılması bu kültün yansımasıdır.

ATALAR VE ÖLÜLER KÜLTÜ

Bu kültün oluşmasında, Türk dinsel tarihinde yaşanan animist dönemin etkisi büyüktür. Zira ölen kişilerin bedenleri ölse bile, ruhlarının ölmediği ve bu dünyada kaldığı inancından daha önce bahsetmiştik. Türkler ölen atalarına saygılarını göstermek için “kurgan” adı verilen mezarlar inşa ederler ve onları eşyalarıyla ve balbal adı verilen ve öldürdüğü adamları temsil eden heykellerle beraber gömerler. Hatta eski dönemlerde karısı ve çocuklarının da ölen ile gömüldüğü görülmüştür. [2]

AĞAÇ KÜLTÜ

Ağaç Türk kültüründe, evreni meydana getiren üç ana unsuru (gök, yeryüzü ve yeraltı) birbirine bağlaması dolayısıyla en önemli kültlerden biridir. Ölüler yer altına ağaçların oluşturduğu eksen sayesinde inerler. Şamanlar da katmanlar arası yolculuğu aynı yolu kullanarak yaparlar. [3] Bay Ülgen’in oturduğu kata kadar yükselen bir çam ağacı olduğu ve bunun, ağaçların en büyüğü olduğu inancı vardır. Buna “Yaşam Ağacı” ya da “At çakı” denir. [4]

Bunlara ek olarak Güneş – Ay kültü, dağ kültü, su kültü, ateş kültü, ev kültü ve çeşitli bitkilerin oluşturduğu kültler sayılabilir.

DİPNOTLAR

  1. Murat URAZ, op.cit., s.87-88
  2. Yaşar Çoruhlu, op.cit., s.143
  3. J.P.ROUX, op.cit., s.290
  4. Salahattin BEKKİ, Merkez Simgeciliği ve At Çakı http://turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/salahaddin_bekki_merkez.pdf
Reklam (#YSR)