KUBİLAY HAN

       (23 EYLÜL 1215-16 ŞUBAT 1294)

Yazan : Çağrı YILMAZ 

ERKEN YAŞAMI

Kubilay han, Büyük Moğol Hakanı Cengiz Han’ın torunu Ögeday gibi güçlü bir hükümdarın gölgesinde kalmış içki düşkünü TULUY’un ve Nasturi bir Hıristiyan olan ve Cengiz Han’ın en güçlü gelini olan Yam teşkilatında söz sahibi Sorkaktani Beki’nin ikinci oğullarıdır. İlhanlı devleti kurucusu olan Hülagü Han’ın ağabeyi dördüncü Moğol hakanı olan Möngke Han’ın kardeşidir.

Ögeday’ın ölümü üzerine annesi Sorkaktani Beki’nin yardımları ve zekası ile tahta çıkan Möngke acımasız yayılımcı Moğol politikasını izlerken yanında kardeşi Kubilay da Cengiz Han’ın torunu olduğunu ve savaşçılıkta ona benzediğini kanıtlıyordu.Küçük yaşlarda Moğol gelenekleri ile yetişen Kubilay Han annesinin tavsiyeleri ile Çin dilini kültürünü ve diplomasisini öğrendi.Akabinde İslam dahil birçok medeniyeti öğrenmesi ve ilgi duyması ileride kuracağı dünyaynın en büyük bitişik kara imparatorluğunu yönetmedeki tecrübelerinin temellerini oluşturacaktı.Fethettiği toprakların inancı ve kültürüne hoşgörülü yaklaşmanın ne denli önemli olduğunu bu yıllarda keşfetmişti..

HANLIK YILLARI

1259 yılında hayatını kaybeden Möngke’nin ardından Çin ve Viyetnam sınırına kadar olan toprakları fetheden Kubilay askeri dehasını kanıtlamış Moğol ulusunda saygı değer bir konuma çoktan gelmişti.Aynı zamanda Song henadanının topraklarına akınlar düzenleyerek başarılı olan kardeşi ve en güçlü rakibi Arık Böke ile olan taht mücadelesi başlamış oluyordu.Uyguladığı antik Çin diplomasisi ve Moğol ulusuna olan hakimiyeti sayesinde kardeşi Arık böke’yi kolaylıkla yenen ve Pasifikten Karadenize dünyanın en büyük kara imparatorluğunun hükümdarlığını 45 yaşında elde ediyordu.O zaman öldürmediği kardeşi Arık Böke’yi daha sonra katılacağı kurultayda isyanı ve oğluna suikast düzenlemesinden dolayı öldürecek ve ömrünün sonuna kadar bu acıyı yaşayacaktı burada Kubilay Han’ın diğer Moğol hakanlarına göre daha çok merhamet sahibi olduğunu görüyoruz

Kubilay Çin’in güneyindeki Song hanedanlığına seferler düzenlemeye devam etti. Yaklaşık 50 milyon nüfusa sahip topraklara hükmeden Song hanedanlığı basım tekniklerinin Avrupa’ya ulaşmasından çok önce taşınabilir basım deneyleri yapılan yenilikçi bir kültür geliştirmişti. Gelişen ekonomi, nüfusları bir milyonu aşan kentlerin büyümesini sağlamıştı. Kubilay için Song toprakları, fethetmek için yeterince olgunlaşmıştı.

Song hanedanlığı yıllardır Moğol baskısına dayanmaktaydı. Becerikli komutanları, barutları ve mancınık da dahil üstün askeri donanımları vardı. Kubilay savaş ilan ettiğinde oyunun sonuna gelindiği aşikardı.

Savaş uzun ve yorucu oldu. Kubilay’ın gücünün açık alanda hızlı Moğol süvarilerinin saldırısında yattığını bilen Song hanedanlığı, askerlerini müstahkem noktalara çekerek Moğolları zayıflığa düşürdü. Uzun süren kuşatmalar zamanla çözülmüştü. Kubilay, düşmanının tedarik yollarını kesmek için kıyı kesimlere hücum etti. Bozkır kültürüne alışık bir komutan için bu oldukça riskli bir hamleydi.

1273’de Moğolların ısrarlı taarruzu Xiangyang kentinin düşmesine yol açtı. Song toprakları politik olarak yavaş yavaş birbirinden ayrılmaya başladı. 1279’da ise Song hanedanlığı Kubilay’a yenik düştü, Kubilay’ın hakimiyeti altında Çin yüzyıllar sonra ilk defa bir araya gelmişti.Bu hakimiyetle beraber Çin de yeni bir hanedanın kuruluş temelleri atılıyordu ve Kubilay Han bu hanedana Yuan hanedanı ismin vermişti.1271 de kendisini Yuan imparatoru ilan etti.Aldığı eğitim ve özellikle danışmanlarının katkısı ile Çin kültürünü giyim ve geleneklerini benimsedi hatta büyük oğluna Çince bir isim vermeyi tercih etti.Yönetimine danışmanlardan oluşan bir heyet dahil ederek Müslüman da dahil birçok danışmanı bu heyette göreve getirdi. Danışmanlarından en önde geleni Liu Bingzhong un etkisi ile başkenti karakurumdan shangduya taşıdı.ticari ve idari olan gösterişli yapıları Venedikli gezgin Marco Polo’yu çok etkilemiştir.

SON YILLARI VE ÖLÜMÜ

1274’de ve 1281’deki başarısız Japonya seferleri gibi askeri yenilgiler veya Vietnam ve Burma’nın fethi gibi büyük başarılar getirmiş olsa da, Kubilay’ın sonraki iktidarı Moğol olmayan bir askeri güce ve yabancı danışmanlara dayalıydı. Durum böyle olsa bile Yuan hiyerarşisi son derece katıydı: Başı oluşturan Moğolları Orta Asyalılar izliyor, onların ardından ise Çinliler geliyordu. Kubilay’ın en yakın danışmanlarını Çinlilerden tutmasına rağmen, Çinli soylular, Yuan hükümetinin üst makamlarına getirilmemelerinden şikayetçiydi. Moğollarsa Kubilay’ın devlet yapısında giderek artan Çin etkisinden mustaripti.

 1294 yılında hayatını kaybeden Kubilay han varis olarak torunu Temur’u tayin etmiş ve zengin kültürel renkliliği olan bir imparatorluk geriye bırakmıştır.

Reklam (#YSR)