İvan Sergeyeviç Turgenyev

  (1818 —1883)

İvan Sergeyeviç Turgenyev, 19. yüzyılın en önemli Rus yazarlarından biriydi. Yarattığı sanat sistemi hem Rusya’da hem de yurtdışında roman şiirlerin sistemini değiştirebilmiştir. Çalışmaları insanlar tarafından büyük bir hayranla övülmüştür ve aynı zamanda ciddi bir şekilde eleştirilmiştir. Turgenyev tüm hayatı boyunca Rusya’nın refah kazanmasına yol açacak olan yolu aramayla geçirmiştir.

İvan, 1818’de Oryol’de eski Tula adlı soylu bir ailede doğmuştur. Babası Sergey Turgenyev, süvari muhafızlarında görev yapmıştır ve çok israflı bir yaşam sürdürmüştür. Böylece babası Sergey Turgenyev mali durumundan dolayı kendisinden büyük ve zengin Varvara Lutovinova adlı kadına evlenmek zorunda kalmıştır. İşte bu evlilikten Nikolay, İvan ve Sergey adlı çocukları doğmuştur.

Dokuz yaşına kadar, Turgenyev Oryol bölgesindeki Spasskoye-Lutovinovo arazisinde yaşamıştır. Annesinin zor ve tartışmalı bir karakteri olduğundan dolayı şiddetli ve belli disiplinle yetiştirilmiştir. Annesi çocuklarına en iyi Fransızca ve Almanca öğretmenlerini davet ederek, oğullarına özel olarak Fransızca öğretmiştir, fakat aynı zamanda Rus edebiyatındaki Nikolay Karamzin, Vasily Zhukovski, Aleksaander Puşkin ve Nikolay Gogol vb. klasik yazarların eserleri ile de büyütmüştür.

1827’de Turgenyev’in ailesi çocuklarının daha iyi eğitim alabilmeleri için Moskova’ya taşınmışlardır. İvan Turgenyev 15 yaşındayken, Moskova Üniversitesi’de okumaya başlamıştır. Böylece geleceğin ünlü yazarı ilk olarak Prenses Ekaterina Şakhovskaya’ya aşık olmuştur. Hatta Şakhovskaya ile mektuplaşmışlardır. Ancak Moskova’ya geldikten üç yıl sonra babası Sergey Turgenev ailesini terk ederek Ekaterina Şakhovskaya ile ilişki kurmaya başlamıştır. Ve böylece İvan’ın kalbini kırılmıştır. Daha sonra bu hikaye Turgenev’in ‘İlk Aşk’ adlı ilk romanının temeli olarak yazılmıştır.

Bir yıl sonra, babası Sergey vefat ettikten sonra annesi Varvara çocuklarıyla birlikte Petersburg’a taşınmışlardır. Turgenyev St. Petersburg Üniversitesi’nin Felsefe Fakültesi’nde okuyarak şiir yazmayla ciddi bir şekilde ilgilenmeye başlamıştır. Ve böylece ‘Duvar’ adlı ilk dramatik şiirini yazmıştır. Çalışma yılları boyunca, Turgenyev yaklaşık yüze yakın şiir ve birkaç roman yazmıştır. Hatta şiirlerinin bazıları ‘Sovremennik’ adlı ünlü dergide yayınlanmıştır.

Üniversite hayatı bittikten sonra, 20 yaşındaki Turgenyev eğitimine devam etmek için Avrupa’ya gitmiştir. Avrupa’da iken Fransa, Hollanda, İtalya’ya giderek eski klasikler ile, Roma ve Yunan edebiyatı ile tanışmıştır. Ve böylece Turgenyev, Avrupa yaşam tarzından etkilenerek kendi düşüncelerinde, Rusya’nın da Batı ülkelerini takip ederek medeniyetten, tembellikten, cehaletten kurtulması gerektiği sonucuna varmıştır.

1840’lı yıllarda Turgenyev ana vatanına geri dönmüştür ve St. Petersburg Üniversitesi’nde Yunan ve Latin filolojisi üzerine yüksek lisansını yaparak tez yazmıştır, ancak savunmaya girmemiştir. Bunun sebebi de bilimsel aktiviteye olan ilgi, yazarın yazma isteğini kaçırması ve aynı zamanda Turgenyev’in, Nikolay Gogol, Sergey Aksakov, Aleksey Komyakov, Fedor Dostoevski vb. gibi birçok ünlü yazarlarla tanışmasıydı.

Turgenyev Spasskoye-Lutovinova’ya döndüğünde, Avdotya Ivanova adlı bir köylü kız ile ilişki kurmuştur ve bu ilişki sonucunda kız hamile kalmıştır. Turgenyev’in evlenmek isteğine rağmen annesi kızı büyük bir skandalla başka birisine evlendirerek Moskova’ya göndertmiştir. Böylece Turgenyev, Pelageya adlı kızını ancak birkaç yıl sonra tanıyabilmiştir.

1840’ların sonunda, Turgenyev tiyatro eserlerini yazmaya başlamıştır. Yazmış olduğu oyunları halkı arasında çok beğenilmiştir.

1852’de, Sovremennik dergisinde, Turgenyev’in av gezilerinden esinlenerek yazılan “Bir avcının notları” adlı eseler koleksiyonunu yayınlanmıştır. Turgenyev bu koleksiyonun “Annibal Yemin’i” olarak adlandırarak, çocukluğundan beri nefret ettiği düşmanı serflik ile sonuna kadar savaşma sözünü kendisine vermiştir.

Böylece ‘Bir Avcı Notları’ adlı eseri, açık bir şekilde dinginliğin sıkıntılarından ve tehlikelerinden bahseden ilk eserlerden biriydi. Hatta bu eserin basılmasına izin veren insan emekli maaşlarından mahrum bırakılarak I. Nikolay’ın emriyle hizmetten çıkartılmıştır ve yazarın koleksiyonunun yeniden basılması yasaklanmıştır.

1856’da yazarın ilk büyük romanı olan “Rudin’i yalnızca yedi haftada yazabilmiştir. Romandaki kahramanının ismi halk arasında sözü ile yaptığı işleri denk gelmeyen insanlar için rezil etmek için geniş bir şekilde kullanılmaya başlamıştır. Bundan üç yıl sonra, Turgenyev, Rus topluluğunda inanılmaz popüler olmuş olan ‘Asil Yuva’ adlı romanı yayınlamıştır. Bu romanı o kadar ün kazanmış ki her eğitimli kişi okuması gereken roman olarak algılanmaya başlamıştır.

1860-1861 yılları arasında yeni ‘Babalar ve Oğullar’ adlı romanından alıntıları yayınlanmıştır. Roman, “günün kötülüğü” üzerine yazılmış ve o zamanın kamusal havasını temelinde nihilist olarak düşünen gençlerin görüşlerini araştırmıştır.

‘Babalar ve Oğullar’ romanı eleştirmenler tarafından iyi karşılanmıştır, fakat liberallerin desteğini alamamıştır. Böylece Turgenyev birçok arkadaşı ile olan ilişkileri karmaşıklaşmıştır. Örneğin, ‘Kolokol’ gazetesinin başkanı Aleksander Herzen ile işbirliği yapmıştır. Fakat Herzen, Rusya’nın geleceğini sosyalizminde görerek burjuva Avrupa’nın eski olduğuna inanan birisiyken Turgenyev ise bu görüşe tam tersi Rusya ile Batı arasındaki kültürel bağların güçlendirilmesi gerektiği fikrini savunmuştur.

Keskin ve şiddetli eleştiriler Turgenyev’e yeni romanı ‘Duman’ı yayınladıktan sonra düşmüştür. Hem muhafazakar Rus aristokrasisini hem de devrimci liberalleri eşit derecede keskin bir şekilde saçmalayan bir broşür romanıydı.

1871’den sonra Turgenyev, Paris’te yaşamıştır. Yurtdışında Rus edebiyatını tanıtarak Batı Avrupa’nın kültürel yaşamına aktif olarak katılmıştır. Turgenyev, Avrupa’da iken Charles Dickens, George Sand, Victor Hugo, Prosper Merime, Guy de Maupassant, Gustave Flaubert vb. gibi çok ünlü yazarlar ile iletişime geçmiştir.

1870’lerin ikinci yarısında, Turgenyev en hırslı ‘Bakir Toprak’adlı romanını yayınlamıştır. Bu roman 1870’lerin devrimci hareketinin üyelerini keskin bir şekilde hiciv ve eleştirel olarak resmettirmiştir. ‘Duman’ romanı gibi bu romanı da birçok meslektaşları tarafından kabul edilmemiştir.

Yazarın hayatının son yıllarında Turgenyev’in eserleri hem Rusya’da hem de yurt dışında zafer kazanarak lirik minyatür devri ortaya çıkartmıştır. Turgenyev hayatının sonunda yazmış olan şiiri ise ‘Rus Dili’ adlı şiir idi. Bu şiirinde yazar ülkesinin büyük kaderine olan inancına dair ünlü ilahilerini şiire böylece aktarmıştır: “Şüphe günlerimde, yurdumun kaderi hakkındaki acı dolu düşünceli günlerimde, yegane desteğim, büyük, güçlü, doğru ve özgür Rus diliydi! Ülkemizde olan bütün kötü şeyler yüzünden beni umutsuzluğa kaptırmayan yalnız sensin Rus Dili!

Hayatının son zamanlarında, Turgenyev Aleksandrinskiy Tiyatrosunun oyuncusu 25 yaşındaki Mariya Savina’ya aşk olmuştur. Onu sahnede gören Turgenyev hatta açık bir şekilde duygularını kıza itiraf etmiştir. Fakat Mariya, Turgenev’in daha büyük bir dost ve akıl hocası olduğunu düşünüyordu ve böylece Turgenyen’in istediği evlilik gerçekleşmemiştir.

Son yıllarda, Turgenyev ciddi hastalığı yüzünden 3 Eylül 1883’te Paris’te vefat etmiştir. Onun büyük bir vedası Paris’te yapılmıştır. Yazar, St. Petersburg’daki Volkovskiy mezarlığında gömülmüştür.

Yazan :

Нурайым Сатылканова – Nuraiym Satylkanova

Reklam (#YSR)