GÖLLER

Karalar üzerindeki çukur yerleri veya çanakları dolduran su kütlelerine göl adı verilir. Göllerin genel olarak deniz ve okyanuslarla doğrudan bağlantısı yoktur. Yeryüzündeki tatlı yüzey sularının %87’sini oluşturan göller, karaların da %2’sini kaplamaktadır. Bu su kütleleri; yüz ölçümleri, sularının kimyasal özellikleri, havzalarının büyüklüğü, derinlikleri ve yükseltileri gibi özellikler bakımından farklılık gösterir.

Asya Kıtası’nda yer alan Hazar Gölü, 436 400 km²lik alanıyla dünyanın en büyük gölü olma unvanına sahiptir (Görsel 1.70). Gölü besleyen kaynakların azlığı, şiddetli buharlaşma vb. yollarla yaşanan su kayıpları bazı göllerin yüz ölçümlerinin mevsimlik değişimler göstermesine neden olur. Örneğin Büyük Sahra Çölü’nün güney sınırına yakın olan Çad Gölü’nün yüz ölçümü, yıl içerisinde 10 000-26 000 km²ler arasında değişmektedir.

Yer altı ve yer üstü suları ile yağışlar tarafından beslenen göller; sahip olduğu su özellikleri bakımından tatlı, tuzlu, acı ve sodalı olabilir. Göl sularının farklı özellikte olmasını bulunduğu yerin iklim koşulları, göl çanağının kayaç yapısı, gölü besleyen su kaynaklarının su özelliği, gölün büyüklüğü ve derinliği ile gideğenin olup olmaması etkiler. Göller, beslenme kaynaklarından çanaklarına kapasiteyi aşan miktarda su geldiğinde oluşan fazlalığı gideğenleri (göl ayağı) vasıtasıyla boşaltır (Görsel 1.71). Gideğeni olan göllerin suları tatlıdır. Göllerin sınıflandırılmasında
daha çok yer aldığı çanakların oluşum şekilleri dikkate alınır. Göller, oluşum şekillerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılır (Şema 1.4).

TEKTONİK GÖLLER 

Tektonik göller, tektonik hareketlerle oluşan çukurların sularla dolması sonucu meydana gelmiştir.
Dünyanın en büyük gölleri genelde tektonik kökenlidir. Afrika Kıtası’ndaki Tanganika, Malawi (Nyassa), Çad ve Victoria ile Asya Kıtası’nda yer alan Hazar, Baykal, Aral ve Lut gölleri tektonik göllere örnek verilebilir (Görsel 1.72).

KARSTİK GÖLLER 

Karstik göller; kalker, kaya tuzu ve jips gibi suda kolay çözünebilen kayaçların bulunduğu sahalarda
ayrışma ve çökmeye bağlı olarak oluşan çukurların sularla dolması sonucu meydana gelir. Prespa ve İşkodra gölleri karstik kökenli göllere örnek verilebilir (Görsel 1.73). Bu göllerin oluşumunda tektonik hareketler gibi farklı süreçler de etkili olabilir.

VOLKANİK GÖLLER 

Volkanik göller, volkanik faaliyetlere bağlı olarak oluşan krater, kaldera ve maar gibi çukurların sularla dolması sonucu meydana gelir. Türkiye, Endonezya, ABD, İzlanda, İtalya ve Japonya gibi ülkelerde volkanik göllerin tipik örneklerine rastlanır. Volkanik dağların ağızlarında yer alan çukurların sularla dolması sonucu da krater gölleri oluşmuştur. Bu göllere ABD’de yer alan Crater (Krater) Gölü tipik bir örnektir (Görsel 1.74).

KALDERA GÖLÜ

Kaldera gölü, bazı volkanlara ait kraterlerin patlama ve çökmelerle genişlemesi sonucu oluşan çanaklarda suların birikmesiyle meydana gelir. Toba (Endonezya) ve Nemrut (Türkiye) düyadaki en büyük kaldera gölleri arasında yer alır. Volkanik patlamalarla oluşan çanakların sularla dolması sonucu da maar gölleri oluşur. Maar göllerine Tikitapu (Yeni Zelanda) ve Viti (İzlanda) gölleri örnek verilebilir (Görsel 1.75).

BUZUL  GÖLLERİ 

Buzul gölleri, buzul aşındırmasıyla meydana gelen çanakların (sirk) sularla dolması sonucu oluşur.
Bu göller daha çok kutuplara yakın alanlarda ve dağların yüksek kesimlerinde bulunur. Kanada, Norveç, İsveç, Finlandiya ve İsviçre buzul göllerinin fazla olduğu ülkelerdir (Görsel 1.76).

DOĞAL SET GÖLLERİ

Doğal set gölleri; çevresine göre alçakta olan vadi, tektonik çukur veya koy gibi yerlerin önlerinin
doğal setlerle kapanması sonucu oluşur.

VOLKANİK SET GÖLLERİ 

Volkanik set gölleri; volkanizma sonucu yeryüzüne püsküren lavlar ile katı malzemelerin bir akarsu
vadisi, çanak veya havzanın önünü kapamasıyla oluşur (Görsel 1.77).

MOREN SET GÖLLERİ  

Moren set gölleri, buzullar tarafından taşınan morenlerin meydana getirdiği setlerin gerisinde suların toplanması ile oluşur. Günümüzde buzulların olmadığı ama geçmiş dönemlerde buzullar altında kalmış bölgelerde moren set göllerine rastlanmaktadır (Görsel 1.78).

ALÜVYAL SET GÖLLERİ 

Alüvyal set gölleri; akarsuların taşıdığı alüvyonlarla akarsu yatağı, koy veya körfezin önünün kapanması sonucu oluşur. Bu göllerin oluşumu üç şekilde gerçekleşmektedir. Birincisi, akarsuların yan kollarının taşıdığı alüvyonların ana akarsuyun önünü kapamasıyla oluşur. İkincisi, bir koy veya körfezin ağız kısmının akarsu alüvyonlarıyla tıkanması sonucu oluşur. Ülkemizde yer alan Çamiçi Gölü bu ikinci oluşuma örnek verilebilir (Görsel 1.79). Üçüncüsü de taban seviyesi ve delta ovalarından kopmuş mendereslere ait iki ucun alüvyonlarla kapanması sonucu oluşur.

HEYELAN SET GÖLLERİ 

Heyelan set gölleri, heyelan sonucu dağların yamacından kopup gelen kütlelerin özellikle derin vadilerin önünü kapaması sonucu oluşur (Görsel 1.80).

KIYI SET GÖLLERİ

Kıyı set gölleri, dalga ve akıntıların sığ kıyılara getirdiği malzemelerin koy veya körfezlerin önünü
kapaması sonucu oluşur (Görsel 1.81). Bu göllere lagün veya deniz kulağı gölleri de denir.

KARMA YAPILI GÖLLER 

Karma yapılı göller, birden fazla faktörün etkisiyle oluşmuştur. Örneğin Arnavutluk-Makedonya
sınırında bulunan Ohri Gölü, hem tektonik hem de karstik kökenli bir göldür (Görsel 1.82).

YAPAY GÖLLER 

Yapay göller, insanlar tarafından akarsu yatakları üzerine yapılan setlerin gerisinde suların birikmesi sonucu oluşur (Görsel 1.83). Baraj ve gölet gibi isimler verilen bu göllerden içme ve kullanma suyu temini, elektrik üretimi, tarımda sulama gibi ihtiyaçların karşılanması bakımından yararlanılır.

KAYNAKÇA: 

COĞRAFYA – 10 Ders Kitabı ( Kenan TÜRKEZ – Mutlu KARAKOÇ – Nurullah BALŞEN – Tolga PEKTAŞ – İsmail ÖZDOĞAN)  ISBN 978-975-11-4530-7

Reklam (#YSR)