TÜRKOLOJİDE GÜNCEL SORUNLAR VE EĞİLİMLER-1

Prof. Dr. Nurettin ÖZTÜRK [1]

İnsanlar doğal olarak ilgi duydukları nesne ve konuların nasıl ortaya çıktığını, kökenini, kaynağını, başlangıç durumunu, doğuşunu bilmek isterler. Bilim ve düşünce tarihinde “köken, doğuş, başlangıç, çıkış, menşe, zuhur, fecr, tekvin, âgaz, origine emergence, birth, rebirth, genesis” vb. adlarıyla gelişmenin ilk basamağını ele alan pek çok çalışma bulunmaktadır. “Doğuş” kavramı etrafında bir tarama yapıldığında dinler tarihinin en büyük sorununun “yaratılış, türeyiş, çıkış” gibi sözcüklerle de anılan “genesis” sorunu olduğu; antik Grek yazınının ilk büyük yapıtlarından olan Theogonia’da Hesiodos’un ilahların doğuşunu anlattığı [2] , üç büyük Ortadoğu dininin ilk kitabı olan Tevrat’ın “Genesis/Tekvin” başlıklı bölümle başladığı; konuları değişmekle birlikte pek çok önemli düşünür ve araştırmacının da en önemli yapıtlarında “doğuş” sorununu tartıştıkları görülür.

Türkolojinin alanı üç konunun bileşkesidir. Türk tarihçiliği, Türk sanatı tarihi, Türk dili ve edebiyatı araştırmacılığı Türkolojinin sacayaklarını oluşturmaktadır. Türk tarihçiliği Türk ulusunun oluşumu, dağılışı, kurumları ve kültürü başta olmak üzere Türklerin tarihte emekleri ve dilleriyle kurdukları bütün maddî ve manevî kültür ürünlerini zaman ve yer bağlamında neden-sonuç ilişkileriyle gösteren bilim dalıdır. Türk tarihçiliğin onsuz olunmaz uğraşlarının başında Türklerin tarihsel kökenlerinin ve ulus oluş süreçlerinin ortaya çıkarılması gelir. Gerek dış gerekse iç Türkoloji dallarında Türklerin kökenleri yüzlerce yıllardan beri ilgi ve tartışma konusu olmuştur. Konunun aydınlatılması için Çin yıllıklarına, Tevrat’a, Herodotos’a, Şahnâme’ye, Bizans kaynaklarına, Arap ve Fars dilinde yazılan tarih kitaplarına, Avrupa tarihçilerine ve elbette Oğuz Kağan Destanı’nın Uygur ve İslâmî dönem sürümlerine, Reşideddin Tabib’e, Ebu’l-Gâzî Bahadır Han metinlerine başvurmak mümkündür. On dokuzuncu yüzyılda Avusturyalı tarihçi Hammer Türklerin kökenini Tevratî kozmogoniye bağlarken içeride de Ahmed Cevdet Paşa Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefâ adlı eserinde aynı tutumla Türklerin kökenini Nuh ve oğulları efsanesine bağlar. Tâberî’den beri uydurulagelen ve arada II. Bayezid’in isteğiyle Bitlisli İdris tarafından yazılan Heşt Behişt adlı eserde de karşımıza çıkan [3] bu yaklaşıma göre Türk adlı ata Nuh oğlu Yâfes’in oğullarından biridir. Bu efsaneyi üretenler Türklerin Orta Doğu kültürüne eklemlenmesi için söz konusu gayretkeşliği göstermiş olabilirler. Ancak Nuh ve oğulları için önce Kur’ân-ı Kerim’e, orada ayrıntı bulamayınca Tevrat’a bakanlar Yâfes’in oğlu diye Türk adlı birini bulamamalarına rağmen sıfır farkındalıkla söz konusu hurafeye inanmayı sürdürmüşlerdir.


Türklerin kökenine ilişkin konular başta olmak üzere pek çok konuya sinmiş olan İsrâiliyat kavramının tefsir ve hadis dışındaki alanlarda da sorgulanması zorunlu görevlerden biri olarak araştırmacıları beklemektedir. “Türkolojide İsrâiliyat” veya “Yafetolojik Açıdan Türkoloji” başlıklı bir çalışma ilginç ve yararlı olacaktır. Semitik köken ile Türklerin kökeninin apaçık farklı olmasına karşılık Erasmus’tan beri Türklerin semitiklerle birlikte ötekileştirilmesi ve Nazizmin düşmanları arasında görülmesini anlamak mümkün değildir. Bununla birlikte Türklerin bir yandan semitik, bir yandan da Mongoloid ve dolikosefal kafatasıyla ilişkilendirilmesi günümüze değin süren bir önyargıdır. Sumer-Türk, Etrüsk-Türk, Hitit-Türk, Maya-Türk ilişkilerini çoğunlukla mantık yürüterek anlamlandırmaya çalışanlarçıktığı gibi1 Ârîler ile Turanîlerin aynı köke dayandığını ileri süren Mustafa Celâleddin Paşa ve Yusuf Ziya Özer gibi yazarlar da çıkmıştır. İç Türkolojinin kurucusu olan Köprülü ile Yusuf Ziya Özer’in tartışması gerçekte uydurmacı ve masa başında kurgulanmış Türkoloji ile bilimsel yöntemlere, nesnel kanıtlara dayalı Türkolojinin tartışması olduğu ölçüde bilimsel Türkolojinin doğuş sancılarını da yansıtır. Kendisinin de reddiyeci, apologetique psikoloji ile ürettiği önyargılar olmasına karşılık Köprülü’nün Yusuf Ziya Özer ile tartışması Türkolojinin bilimselleşmesi açısından birinci derecede öğretici değer taşır.[4] 

Köprülü “köken konusuna bağlı iki eser vermiştir. Bunlardan biri Osmanlıların etnik kökenine ilişkindir.[5] Bu reddiyeci çalışmasında Köprülü Kay/Kayı boyu tartışmasında Osmanlıların Moğolluğunu öne süren Marquart ve Togan’a karşı tezler ileri sürer. Köprülü “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu” adlı kitabında kurumların oluşumuna bağlı olarak yapısalcı açıdan Osmanlı Devleti’nin doğuşunu incelemiştir. Bu çalışma esin kaynağını Herbert Adams Gibbons’un ilk olarak 1916’da yayımlanan “Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu”[6] başlıklı kitabında bulan ve konferans olarak sunulduktan sonra yazarına Sorbonne’da onursal doktorluk sanı kazandıran bir metindir. Sunumun özgün adı Les Origine de l’Empire Ottoman’dır. Fransızca “köken” denirken Türkçede “kuruluş” terimi yeğlenmiştir. Köprülü bu eserinde “bütün Türk tarihini ve Türk kültür tarihini kökenlerinden, başlangıçlarından bugüne kadar zaman ve mekan içinde bir bütün olarak incelemek” (s.xxıı) gerektiğinin somut ve çok başarılı bir örneğini sunmuştur. Köprülü’nün açtığı bu yolda Barkan’dan İnalcık’a, Wittek’ten Werner’e ve Divitçioğlu’na değin onu izleyen değerli çalışmalar yapılmıştır.[7] Konu bugün de canlılığını korumaktadır.

Doğuş ve kuruluş kavramı Türkolojinin yalnız tarihçilik bölümünde değil dil ve edebiyat yani filoloji alanında da işlenmektedir. Tanzimat’tan sonra ilk kez ortaya çıkan veya başka ulus edebiyatlarından yeni alınan kurumların ve yazınsal türlerin ilk görünüşleri, çeşitli incelemelere konu olmaktadır. O bağlamda Tanzimat’ı bugünkü çağdaş yaşamın zembereğini kuran başlangıç olarak görme anlayışı çok yaygındır. Herhangi bir konu ele alınacağı zaman biraz da kolaycılıktan ve öncesini bilmemekten veya öncesini incelemenin zor gelmesinden olsa gerek, hangi konu olursa olsun “bu konu Tanzimat’tan önce yoktur, Tanzimat’tan sonra doğmuştur” demek genel geçer bir özdeyiş ve bakış açısı kalıbı olmuştur. Kuşkusuz Ortaylı’nın deyimiyle “imparatorluğun en uzun yüzyılı” olan Tanzimat yüzyılı kendine özgü zengin, geniş ve derin bir çağdır. Türkolojinin iç başlangıçlarını ve bugünkü çağdaş Türk kültürünün temellerini o yüzyılda buluyoruz. Her Türkolog Tanzimat ile hesaplaşmak zorundadır. Çünkü bu çağ içte “Tanzimat” iken dışta Kırım’dan Buhara’ya “Ceditçilik” çağıdır. İbrani kökenli Amerikalı tarihçi Bernard Lewis, modern Türkiye’nin doğuş anını Tanzimat döneminde arar. Onun özgün adı The Emergence of Modern Turkey adlı yapıtı [8], Hilmi Ziya Ülken’in Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 19. Asır Türk edebiyatı Tarihi ve Niyazi Berkes’in Türkiye’de seküarizmin gelişimini incelediği “Türkiye’de Çağdaşlaşma adlı devâsâ çalışması ile birlikte okunmalı ve değerlendirilmelidir. Şerif Mardin Princeton’da sunduğu doktora tezinde “jön” hareketlerinin Türkiye’deki yansıması olan Yeni Osmanlılar Cemiyeti üyelerini inceler ve özellikle Nâmık Kemâl’i odağa yerleştirerek Yeni Osmanlı hareketinin düşüncelerini çözümler.[9] Diplomat Ali Engin Oba, Yusuf Akçura’nın çizdiği model çerçevesinde Türk milliyetçiliğinin doğuşunu inceler.[12] Aynı konuyu David Kushner basında “Anadolu” kavramının kullanımının yoğuınlaşmasına bağlı olarak II. Abdülhamit dönemi basınını odak alarak incelemiştir. Ona göre Türk milliyetçiliği Anadolucu ve halkçı duyarlılıkla doğmuştur.[10] Kinross da 20. yüzyıl başına dek “hasta adam” diye anılan Türkiye Türklerinin modern çağda ulusal kurtuluş savaşı vererek kendi küllerinden yeniden doğmalarını “doğuş” (rebirth) kavramı etrafında anlatır.[11]

Geçmişten bugüne doğru doğuş ve kuruluş kavramları ile gerçekleştirilmiş çalışmalar üzerinden Türkolojinin eğilim ve sorunlarına değinen çalışmanın bu aşamasında sözün kronolojik çerçeveye uygun olarak tarih ağırlıklı çalışmalardan edebiyata ve romana getirilmesinde yarar vardır. Benzer adda başka çalışmalar da bulunmasına karşılık Güzin Dino’nun Türk romanının doğuşunu konu aldığı çalışması hala önemini ve değerini korumaktadır. Tanzimat döneminde romantizmden realizme doğru bir gidiş olduğunu düşünen Dino Türk romanının ilk başarılı örneği olarak Nâmık Kemâl’in İntibah romanını kabul eder. Kurgusu, kişileri, tematik özellikleri ve üslûbu açısından İntibah’ı titiz bir incelemeye alır.[12]

Murat Belge de “Genesis”[13] adlı kitabında Kemal Tahir’in Devlet Ana, Tarık Buğra’nın Osmancık ve Mustafa Necati Sepetçioğlu’nun andığı Kilit, Anahtar, Kapı, Konak, Çatı gibi gibi romanları doğuş kavramı etrafında inceler. Belge Sepetçioğlu’nun Tuğrul ve Çağrı Bey çağından İstanbul’un alınışına değin gelişen olayları anlattığı nehir romanlarını “pentaloji” diye adlandırmaktadır. Anadolucu Türk tarihçiliğinin kaynakların çoğunun imha edilmesi sonucunda kaynaksız kaldığı 1402 öncesine ilişkin oluşan bilimsel bilgi eksikliği romanlarla doldurulmaya çalışılmaktadır. Türk tarihçiliğinin bilimsel bilgi ile aydınlatamadığı bu döneme ilişkin bilgi eksikliği ve bilgi boşluğu romancıların imge güçleri ile yazdıkları kurgusal yapıtlar aracılığıyla giderilmeye çalışılmaktadır. “Tarih bilim midir yoksa sanat mıdır” polemiği için çok uygun bir örnek sunan bu sorun, bilimle edebiyat arasında karşılaştırmalı incelemelerle çözülebilir mi? Elbette bu soru üzerinde düşünmeye, tartışmaya ve incelenmeye değer bir sorudur. Güncel Türkiye siyasetinde Tarık Buğra’nın kurguladığı Şeyh Edebalı’nın Osman Gazi’ye öğütleri sanki tarihsel bir metinmiş gibi birbirine karşıt görüşteki partizanlarca anılmakta ve kullanılmaktadır. Bu örnek, imgenin ve kurgunun gücünün açık bir kanıtıdır. İlginç olan imge ürünü romanları inceleyen Belge’nin “doğuş” kavramını “köken” kavramıyla eş anlamlı düşünmesidir.

Hilmi Ziya Ülken Tanzimat dönemine “uyanış devri” gözüyle bakar. Tanzimat sonrası metinlerde sık sık modernizm bebek, çocuk, sabî, yavru, mini mini, tıfl, tufeyl, masum çocuk gibi metaforlarla anlatılır. Cumhuriyet’in ilk 15 yılında da bu tutuma rastlanır. Doğan çocuk korunmalı, tehlikelerden uzak tutulmalı, beslenip büyütülmelidir. Doğuş arketipinin bazen Meryem oğlu İsa, bazen de Phoenix olarak kurgulanmış olması da incelenmeyi beklemektedir.

DİPNOTLAR

  1.  Prof. Dr. Pamukkale Üniversitesi, [email protected]
  2.  Hesiodos, İşler ve Günler – Tanrıların Doğuşu, Çeviren: Furkan Akderin, Say Yayınları, İstanbul, 2018
  3. Friedriche Nietzsche, Tragedyanın Doğuşu, Çeviren: Mustafa Tüzel, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2010
  4. Muhammed Hamidullah, İslam’ın Doğuşu, Çeviren: Murat Çiftkaya, Beyam Yayınları, İstanbul, 2010
  5. Ahmed Emin, İslam’ın Doğuşu, Çeviren: Ahmed Serdaroğlu, Kılıç Kitabevi, Ankara, 1976
  6. Jacques Le Goff, Avrupa’nın Doğuşu, Literatür Yayıncılık, İstanbul, 2018
  7. Henri See, Modern Kapitalizmin Doğuşu, Çeviren: Turgut Erim, Yöneliş Yayınları, Yöneliş Yayınları, İstanbul, 2000
  8. Hans Reichenbach, Bilimsel Felsefenin Doğuşu, Çeviren: Cemal Yıldırım, Fol Kitap, İstanbul, 2019
  9. Michel Foucault, Hapisanenin Doğuşu, Çeviren: Mehmet Ali Kılıçbay, İmge Kitabevi, İstanbul, 2019
  10. 4 Elimde “Dil Dr. M. Şükrü” adlı yazarın bir kitabı var: Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Bitlisli İdris’in “Heşt Bihişt” adlı eserine göre (Tenkidi araştırma) Kısım-1, Hakimiyeti Milliye Matbaası, Ankara, 1934. Önsözde (s.6) eserin “doktorluk tezi” olduğu yazılıdır. Asıl tez Almanca yazılmış ve 931’den önce Der İslam adlı dergide çıkmıştır. Yazar yakınlarının isteğiyle Türkçeye çevirip yayımlamıştır. Yazar, İdris’in Osmanlı tarihindeki olayları kısas-ı enbiyâ ile benzeştirerek anlattığını kaydeder. (s.43). Bu M. Şükrü’nün önceden Kürt Teâlî Cemiyeti kurucusu iken sonradan Türk-Kürt akrabalığı tezini savunan Dr. Mehmet Şükrü (veya Şükrü Mehmet) Sekban olabileceğini düşünüyorum.
  11. Bu konuda Zeki Velidi Togan’ın Umumi Türk Tarihine Giriş ve Ahmet Caferoğlu’nun Türk Dili Tarihi adlı kitaplarının giriş bölümlerinde bilgiler vardır.
  12. M. Fuad Köprülü, Yusuf Ziya Bey’e Cevap-1, Hayat, 23 Nisan 1927, C. 1, Sayı: 21, s. 417-418; Abdülkadir İnan, Fuad
  13. Köprülü-Yusuf Ziya Münakaşaları Üzerine, Türk Kültürü, 1966, Sayı: 47, s. 41-45
  14. M. Fuad Köprülü, Osmanlı İmparatorluğunun Etnik Menşei Meseleleri, TTK-Belleten, 1.teşrin 1943, Cilt: VII, Sayı: 28,
  15.  219-303; M. Fuad Köprülü, Osmanlı’nın Etnik Kökeni, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1999
  16. Herbert Adams Gibbons, Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu, Çeviren: Ragıp Hulusi Özdem, Altınordu Kitaplığı, 2017
  17. Ömer Lütfü Barkan, Osmanlı İmparatorluğunun Teşekkülü Meselesi, Yeni Zamanlar Yayıncılık, 2014; Halil İnalcık, Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak: Kuruluş, Hayy Kitap, 2014, s.41-66 ve 109-178; Paul Wittek, Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu, Çeviren: Fatmagül Berktay, Pencere Yayınları, 1995; Ernst Werner, Büyük Bir Devletin Doğuşu: Osmanlılar, Çeviren: Yılmaz Öner-Orhan Esen, Yordam Kitap, 2014; Sencer Divitçioğlu, Osmanlı Beyliğinin Kuruluşu, Eren Yayınları, İstanbul, 2008
  18.  Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, Çeviren: Metin Kıratlı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2004
  19. Şerif Mardin, Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu, İletişim Yayınları, İstanbul, 2015
  20. Ali Engin Oba, Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu, İmge Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1995
  21. David Kushner, Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu, Çeviren: Ş. Serdar Türet, Kervan Yayınları, İstanbul, 1979
  22. Lord Kinross, Bir Milletin Yeniden Doğuşu, Çeviren: Necdet Sander, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 2018
  23. Güzin Dino, Türk Romanının Doğuşu, Agora Kitaplığı, İstanbul, 2008
  24. Murat Belge, Genesis: Büyük Ulusal Anlatı ve Türklerin Kökeni, İletişim Yayınları, İstanbul, 2009

KAYNAKLAR

Ahmed Emin, İslam’ın Doğuşu, Çeviren: Ahmed Serdaroğlu, Kılıç Kitabevi, Ankara, 1976.
Barkan, Ömer Lütfü, Osmanlı İmparatorluğunun Teşekkülü Meselesi, Yeni Zamanlar Yayıncılık, 2014.
Belge, Murat, Genesis: Büyük Ulusal Anlatı ve Türklerin Kökeni, İletişim Yayınları, İstanbul, 2009.
Caferoğlu, Ahmet, Türk Dili Tarihi, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1984.
Dino, Güzin , Türk Romanının Doğuşu, Agora Kitaplığı, İstanbul, 2008.
Foucault, Michel, Hapisanenin Doğuşu, Çeviren: Mehmet Ali Kılıçbay, İmge Kitabevi, İstanbul, 2019.
Gibbons, Herbert Adams, Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu, Çeviren: Ragıp Hulusi Özdem, Altınordu Kitaplığı, 2017.
Hesiodos, İşler ve Günler – Tanrıların Doğuşu, Çeviren: Furkan Akderin, Say Yayınları, İstanbul, 2018.
İnalcık, Halil, Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak: Kuruluş, Hayy Kitap, 2014, s.41-66 ve 109-178.
İnan, Abdülkadir, Fuad Köprülü-Yusuf Ziya Münakaşaları Üzerine, Türk Kültürü, 1966, Sayı: 47, s. 41-45.
Köprülü, M. Fuad, Osmanlı İmparatorluğunun Etnik Menşei Meseleleri, TTK-Belleten, 1.teşrin 1943, Cilt: VII, Sayı:28, s.219-303.
Köprülü, M. Fuad, Osmanlı’nın Etnik Kökeni, Kaynak Yayınları, İstanbul, 1999.
Köprülü, M. Fuad, Yusuf Ziya Bey’e Cevap-1, Hayat, 23 Nisan 1927, C. 1, Sayı: 21, s. 417-418. Kushner, David , Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu, Çeviren: Ş. Serdar Türet, Kervan Yayınları, İstanbul, 1979.
Le Goff, Jacques, Avrupa’nın Doğuşu, Literatür Yayıncılık, İstanbul, 2018.
Lewis, Bernard, Modern Türkiye’nin Doğuşu, Çeviren: Metin Kıratlı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2004.
Lord, Kinross, Bir Milletin Yeniden Doğuşu, Çeviren: Necdet Sander, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 2018.
M. Şükrü, Osmanlı Devletinin Kuruluşu: Bitlisli İdris’in “Heşt Bihişt” adlı eserine göre (Tenkidi araştırma) Kısım-1, Hakimiyeti Milliye Matbaası, Ankara, 1934.
Mardin, Şerif , Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu, İletişim Yayınları, İstanbul, 2015.
Muhammed, Hamidullah, İslam’ın Doğuşu, Çeviren: Murat Çiftkaya, Beyam Yayınları, İstanbul, 2010.
Nietzsche, Friedriche, Tragedyanın Doğuşu, Çeviren: Mustafa Tüzel, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2010.
Oba, Ali Engin , Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu, İmge Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1995.
Reichenbach, Hans , Bilimsel Felsefenin Doğuşu, Çeviren: Cemal Yıldırım, Fol Kitap, İstanbul, 2019.
See, Henri , Modern Kapitalizmin Doğuşu, Çeviren: Turgut Erim, Yöneliş Yayınları, Yöneliş Yayınları, İstanbul, 2000.
Togan, Zeki Velidi, Umumi Türk Tarihine Giriş, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1981.
Werner, Ernst, Büyük Bir Devletin Doğuşu: Osmanlılar, Çeviren: Yılmaz Öner-Orhan Esen,
Yordam Kitap, 2014; Sencer Divitçioğlu, Osmanlı Beyliğinin Kuruluşu, Eren Yayınları, İstanbul, 2008.
Wittek Paul, Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu, Çeviren: Fatmagül Berktay, Pencere Yayınları,

KAYNAK 

NURETTİN ÖZTÜRK – Türkolojide güncel sorunlar ve eğilimler -1, Türk Ekini Dil ve Kültür Dergisi, Haziran 2019, Sayı 2

 

 

Reklam (#YSR)