TÜRKİYE’DE GÖÇLERİN MEKÂNSAL ETKİLERİ Göç, toplumların hem sosyal hem de ekonomik yapısında değişiklikler meydana getiren bir nüfus hareketidir. Bu yer değiştirme hareketi, bazı yerlerde nüfusun azalamasına bazı yerlerde de nüfusun artmasına neden olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında özellikle göç alan yerlerde ortaya çıkabilecek mekânsal değişiklikler şu şekilde ele alınabilir: Öncelikli olarak
TÜRKİYE’DE GÖÇLERİN NEDENLERİ VE SONUÇLARI İnsanlar; geçimlerini sağlamak, çeşitli imkânlardan faydalanmak, daha iyi yaşam koşulları elde etmek ve yerleşmek üzere göç ederler. Bu açıdan Türkiye, sahip olduğu doğal ve beşerî güzellikler sayesinde geçmişten bu yana yoğun göç olaylarına sahne olmuştur. Göç alan yerlerde çekici faktörler, göç veren yerlerde ise itici
DOĞAL AFETLERİN NEDEN OLDUĞU GÖÇLER Sosyoekonomik sorunların yanı sıra sel, deprem, volkanizma, toprak kayması, fırtına, çölleşme, kuraklık vb. afetler insanların daha güvenli yerlere göç etmesine neden olur. 4. yüzyılda Türk topluluklarının Orta Asya’dan göç etme nedenlerinden biri de bu bölgede yaşanan kuraklıktır. Kuraklık sonrası Türk topluluklarının Orta Asya’dan göç etmeleri,
BEYİN GÖÇÜ İyi eğitim almış, nitelikli ve yetenekli insanların başka ülkelere göç etmesi beyin göçü olarak adlandırılır (Görsel 2.30). Beyin göçü, genellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru yapılmaktadır. Gelir düzeyinin düşüklüğü, ekonomik zayıflık, araştırma için ayrılan kaynakların az oluşu, siyasi baskılar, savaşlar vb. faktörler bu göç
SAVAŞLAR VE SOSYAL OLAYLARIN NEDEN OLDUĞU GÖÇLER Ülkeler arasındaki savaşlar ve ülke içerisinde yaşanan sosyal ve siyasal çatışmalar, insanların göç etmesine neden olur. Bu göç olayı, hem ülke içinde hem de ülke dışına doğru olabilmektedir. 1951 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Anlaşması’na göre dili, dini ve ırkı yüzünden bir toplumsal
İŞÇİ GÖÇLERİ Sanayi Devrimi sürecinde başta İngiltere’ye olmak üzere Avrupa ülkelerindeki sanayi tesislerinde çalışmak amacıyla kırsaldan şehirlere işçi göçleri olmuştur. II. Dünya Savaşı’na katılan Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda gibi ülkeler, sınırları içerisinde ortaya çıkan iş gücü açığını kapatmak ve kalkınmalarına hız vermek amacıyla diğer ülkelerden göç almıştır. Avrupa’nın bazı
MÜBADELE GÖÇLERİ Devletler arası yapılan anlaşma gereği ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak yer değiştirmesine mübadele göçü denir. Bu göçü diğerlerinden farklı kılan en önemli özellik zorunlu olmasıdır. 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleştirilen nüfus mübadelesi bu göçlerin en tipik örneğidir. Anlaşma kapsamında Türkiye’den Yunanistan’a yaklaşık 1 200 000 Rum, Yunanistan’dan
YENİ DÜNYA’YA GÖÇLER 15. yüzyılda Kristof Kolomb, Macellan, Vasco da Gama (Vösgo de Gama) ve diğer kaşiflerin yaptıkları seyahatlerin sonucunda Amerika ve Okyanusya kıtaları keşfedildi. Keşfedilen bu alanlara Yeni Dünya denilmektedir. 1492’de keşfedilen Amerika Kıtası’na Avrupa Kıtası’ndan ilk göç hareketleri başlamıştır. Daha sonra yeni yerlerin ve doğal zenginliklerin keşfi bu
TÜRKLERİN ORTA ASYA’DAN GÖÇ ETMELERİ VE KAVİMLER GÖÇÜ Tamamen olmasa da çoğunlukla göçebe yaşayan Türkler, ana yurtları olan Orta Asya’dan ayrılarak başka bölgelere doğru göç etmişlerdir. Bu göçlerin meydana gelmesinde Orta Asya’daki iklim değişikliklerine bağlı olarak meydana gelen kuraklık, hayvanlara otlak bulma ihtiyacı, nüfus artışı sonucunda geçim kaynaklarının artan nüfusu
GÖÇLER VE GÖÇLERİN NEDENLERİ İnsanların herhangi bir sebepten dolayı yaşadıkları yeri terk ederek başka bir yere kalıcı şekilde yerleşmesine ya da geçici şekilde yer değiştirmesine göç denir. Bu değişim; kıtalar arası, ülkeler arası, bölgeler arası, kırdan şehre veya şehirden kıra doğru gerçekleşebilir. Günümüzde dünya nüfusunun dağılışında geçmişte meydana gelen büyük