TÜRKİYE’DE ORMAN YANGINLARI Türkiye orman yangınları için çok uygun koşulların bulunduğu bir alanda yer almaktadır. Dolayısıyla bu yangınlar, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çok büyük can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Orman yangınlarının büyük bir kısmı, yaz kuraklığının yaşandığı haziran-kasım ayları arasında özellikle Batı ve Güneybatı Anadolu’da görülmektedir (Harita
ORMAN YANGINLARI Ormanların; ekosistemin işleyişi, su rejiminin düzenlenmesi, iklime olan olumlu katkısı ve erozyonun önlenmesi gibi çok önemli etkileri vardır. Bunların yanı sıra insanların mobilya, kâğıt, yakacak vb. ihtiyaçlarının karşılanması adına da en önemli kaynaklardan biri durumundadır. Fakat sahip olduğumuz bu zenginlikler, başta orman yangınları olmak üzere çeşitli nedenlerle günden
TÜRKİYE’DE ÇIĞ OLAYLARI Türkiye’de başta Doğu Anadolu olmak üzere Kuzey Anadolu, İç Anadolu’nun doğusu ve Orta Toroslar çığ riskinin yüksek olduğu alanlardır. Bu riskli alanların yanı sıra Bayburt, Artvin, Ağrı, Hakkâri ve Tunceli de çığ olayının afete dönüştüğü iller olarak dikkat çekmektedir (Harita 4.11). Genellikle ocak, şubat ve mart aylarında
ÇIĞ Genellikle eğimli yamaçlarda tabakalar hâlinde birikmiş olan kar kütlesinin çeşitli etmenlerle aşağıya doğru hızla kayması sonucu çığ olayı gerçekleşir. Çığ, dağlık ve engebeli bölgelerde yamaç eğiminin %2,5-50 civarında ve bitki örtüsünün zayıf olduğu bölgelerde daha çok meydana gelir. Deprem, yol yapım çalışmaları, ani sıcaklık değişimi, taşıtların neden olduğu titreşimler
TÜRKİYE’DE SEL VE TAŞKIN Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sel ve taşkınlar, en sık görülen ve en çok zarara yol açan afetlerin başında gelmektedir. Sel ve taşkın olaylarının afete dönüşmesi, doğal etkenler (iklim, bitki örtüsü, topoğrafya vb.) ve insanların birtakım faaliyetleriyle yakından ilişkilidir. Yanlış arazi kullanımı, bitki örtüsünün tahribi, altyapı
SEL VE TAŞKIN Yeryüzünün büyük bir bölümünde görülen ve ciddi anlamda can ve mal kaybına neden olan su baskınları, genelde sel ve taşkınlar olmak üzere ikiye ayrılır. Ani ve şiddetli yağışlar ile kar erimeleri sonucu oluşan hızlı akışa sahip sulara sel denir. Akarsuyun sahip olduğu akımın artmasıyla taşıdığı sumiktarının çevredeki
TÜRKİYE’DE EROZYON Türkiye, erozyona maruz kalma konusunda hassas bir bölgede bulunmaktadır. Arazinin engebeli olması, yağışların genelde az ve sağanak şeklinde görülmesi, bitki örtüsünün tahrip edilmesi ve toprağın yanlış kullanımı ülkemizde erozyonu artıran başlıca nedenlerdir. Bu durum, ülke topraklarının yaklaşık %86’lık kısmınınerozyon tehlikesi altında olduğunu göstermektedir. Bu açıdan bakıldığında İç Anadolu,
EROZYON (TOPRAK AŞINIMI) Erozyon; bitki örtüsünün tahrip edilmesi sonucu toprağın su, rüzgâr ve insanların çeşitli faaliyetleriyle aşınarak taşınması olayıdır. Bu olay, genel anlamda doğal ve hızlandırılmış erozyon olmak üzere ikiye ayrılır. Doğadaki faaliyetlerin normal bir seyir içerisinde gerçekleşmesi sonucu doğal (jeolojik) erozyon meydana gelir. Bu erozyonla üst kısımdan taşınan toprağın
TÜRKİYE’DE HEYELAN (KÜTLE HAREKETİ) Türkiye’nin iklim özelliklerinin yanı sıra jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri, kütle hareketlerinin özellikle de heyelanların oluşumunu artırmaktadır. Ülkemizin büyük bölümünde yarı kurak iklim koşulları yaşandığından dolayı yağışların mevsimlere dağılışı farklılık gösterir. Bu durum, yıl içerisinde yaşanabilecek heyelan olaylarının dağılışında düzensizliğe neden olur (Grafik 4.1). Türkiye’de heyelanlar; çoğunlukla
HEYELAN (KÜTLE HAREKETİ) Bu hareketler, doğadaki çeşitli etkenler ya da insanların bazı faaliyetlerine bağlı olarak yamaç dengesinin bozulması sonucu ortaya çıkar. Başlıca kütle hareketleri; heyelan, toprak kayması, kaya düşmesi ve çamur akıntılarıdır. Kütle hareketlerinden olan heyelanlar; dünyanın birçok yerinde görülmeleri, büyük can ve mal kayıplarına yol açmaları ve yeryüzünde çok