Siyaset felsefesi

Siyaset felsefesi,  devlet, hükümet, siyaset, özgürlük, mülkiyet, meşruiyet, haklar, hukuk gibi konular hakkındaki, bu kavramlar nedir, neden ihtiyaç vardır, bir hükümeti ne meşru kılar, devlet hangi özgürlükleri ve hakları neden korumalıdır, hangi biçimde kurumsallaşmalıdır, kanun nedir, vatandaşın devlete karşı yükümlülükleri nelerdir, bir hükümet yasal olarak neden ve nasıl görevden çekilmelidir gibi temel sorulara cevap arayan ve bu konuları felsefeden faydalanarak inceleyen sosyal bilim dalıdır.

Siyaset Felsefesi

  • Siyaset: Arapçadan Türkçeye geçmiştir. Anlamı at eğitimidir.
  • Politika: Yunanca polis kelimesinden türemiştir. Kelime anlamı idare etmektir.
  • Siyaset Bilimi: Siyaset bilimcileri olanı inceler, olayların nedenlerini ve nasıllarını ortaya koymaya çalışırlar.
  • Siyaset Felsefesi: Siyaset felsefecileri olması gerekeni inceleyen düşünürlerdir. En ideal yönetim biçimini araştırır. İnsanları mutlu edecek eğitiminin ne olduğunu araştıran etkinliktir. Siyaset ancak demokratik rejimlerde mümkündür.

Siyaset Felsefesinin Temel Kavramları

  • Birey: Kendi başına bir varlığı ve kimliği olan insandır.
  • Devlet: Belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan, güç kullanma tekeline sahip ve üstün siyasal otorite tarafından yönetilen siyasal örgütlenmeye devlet denir.
  • İktidar: Egemenliği elinde bulunduran,yönetme gücüne sahip siyasal topluluktur.
  • Meşrutiyet: Yapılan iş ve eylemin pozitif hukuka uygun olmasıdır. Pozitif hukuka uygun olmayan iş ve eyleme gayrı meşru eylem denir.
  • Yönetim: Kurumların belirli kural ve program çerçevesinde idare edilmesidir.
  • Egemenlik: Bir devletin bağımsız olması ve içten içe en üstün otorite olması anlamıyla beraber devlet otoritesini elinde bulundurma anlamına da gelmektedir.
  • Hak: Yasaların bireylere tanımış olduğu yetkilerdir.
  • Hukuk: Bireyin bireyle, bireyin toplumla arasındaki ilişkiyi düzenleyen kurallardır.
  • Yasa: Toplumda o an için geçerli olan kurallardır.

Siyaset Felsefesinin Temel Soruları

1. Sivil Toplumun Anlamı Nedir? Bürokrasiden Vazgeçilir mi?

Bürokrasi memurlar sistemidir. Memurlar yaptığı işte uzmanlaşmış olan kişilerdir. Filozoflar devlet işlerinin düzenli ve sorunsuz gerçekleşebilmesi için memurların önemli olduğunu düşünür.

Bürokrasiye (Memurlara) Yapılan Eleştiriler:

  • Değişime açık olmaları (İktidar açılımlarını kısıtlamaları)
  • Kırtasiye işlerinin uzun olmasının işlerin gecikmesine sebep olması
  • Bürokratların toplumdan kendini soyutlaması

Sivil Toplum: Üyelerin haklarını korumak amacıyla örgütlenmiş olan topluluktur. Sivil Toplum otoriteye karşı örgütleniş her bireyin özgür ifadesiyle katıldığı kuruluşlardır. Demokratik rejimin işleyebilmesinde sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir.

2. İktidar Kaynağı ve Meşruiyetin Ölçütü Nedir?

İktidarın kaynağı farklı otoritelere dayalıdır.

a.) İktidarın kaynağının halkın ortak iradesine dayalı olduğu iktidar yönetimi. Bu iktidar biçimine demokratik otorite adı verilir. Tüm yasaların hukuk sisteminin halkın iradesine göre belirlendiği iktidar biçimidir.

b.) İktidarın kaynağı Tanrı’dır. Bu otorite biçimine geleneksel otorite adı verilir. Yasalar kanunlar kaynağını kutsal kitaplardan gelenek ve göreneklerden törelerden alır. Birey kul olarak görülür. Devlet ise kutsaldır.

c.) İktidarın kaynağı karizmatik otoritedir. Kaynağı olağanüstü özelliklere sahip liderlerden alır. Bu otorite biçimi karizmatik otorite adı verilir. Karizmatik lider öngörü sahibi halkını arkasında sürükleyen otorite biçimidir. Bu otorite biçiminde yasaların ve hukuk sisteminin kaynağı karizmatik liderin ilkelerine bağlıdır.

3. Egemenlik Nedir? Kaç Tür Egemenlik Vardır?

Egemenlik yönetme gücünü kullanmaktır. Temel olarak 6 farklı egemenlik türü vardır.

a.) Monarşik Egemenlik: Yöneticinin tek kişi olduğu yönetim biçimidir. Yönetici gücünü ailesi ve kendisinden alır. Ağzından çıkan her söz kanundur.

b.) Oligarşik Egemenlik: Yöneticilerin bir grup zümreden oluşturduğu yönetim biçimidir. Yöneticiler içinde bulundukları zümrenin çıkarlarını ön plana alırlar. Bu nedenle halk tarafından benimsenmez. İşi iyi bilen uzmanlardan oluşması bu yönetim biçiminin artısıdır.

c.) Teokratik Egemenlik: Yöneticilerin din adamlarından ya da dini özellikleri taşıdığına inanılan yöneticilerden oluşan egemenlik türüdür. Yöneticiler gücünü kutsal kitaplardan alır. Yaşam dini kurallara göre biçimlendirilir.

d.) Demokratik Egemenlik: Halkın temsilcilerinin iktidarda olduğu egemenlik türüdür. Toplumsal yaşam pozitif hukuka göre belirlenir.

e.) Sosyalist Egemenlik: Yöneticilerin gücünü işçi sınıfından aldığı egemenlik türüdür.

f.) Kapitalist Egemenlik: Yöneticilerin gücünü orta sınıftan aldığı egemenlik türüdür. Toplumsal yaşamda egemenlik önemlidir. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler mantığı hakimdir.

Siyaset Felsefesinin İki Ana Problemi

1. Karmaşa – Düzen – Ütopya

Karmaşa: Otoritenin olmadığı veya zayıfladığı durumlarda görülen herkesin istediğini yaptığı toplumsal yapıdır. Örneğin, Irak Savaşı sonrası insanların kenti yağmalaması.

Düzen: Devlet otoritesinin egemen olduğu insanlar arasındaki ilişkilerin belirli kural ve değerlere bağlı oluştuğu toplumsal durumdur.

Ütopya: Kelime anlamı hayali olan, gerçekliği olmayandır. Siyaset felsefesindeki tanım ise şu anda gerçek olmayan gelecekte gerçekleşmesi düşünülen tasarımlardır.

2. Düzen Gerekliliği ve Devlet

Devlet toplumsal düzenin sağlamasında gerekli bir kurumdur. Herkese eşit mesafede yaklaşması ancak tek bir otoritenin var olmasıyla mümkündür. İnsan toplumsal bir varlıktır. Toplum içinde yaşamak ise belirli kuralların var olmasıyla mümkündür. Bunu sağlayacak olan devlettir.

3. İdeal Düzen Arayışları

İki farklı görüş vardır. Sofistler, anarşistler ve nihilistler devlete bağlı bir sistem içinde ideal bir düzen olamaz görüşünü savunuyorlar. Diğer bir grup düşünür ise ideal bir düzen oluşabileceğini kabul eder ancak ideal düzenin yöntemi konusunda farklı düşünürler.

a.) Özgürlüğü Temel Alan Yaklaşım

Bu yaklaşıma göre ideal düzenin gerçekleşmesindeki temel engel insanların önündeki özgürlük alanlarının kısıtlanmasıdır. Ekonomide teşebbüs özgürlüğü, dinde inanç ve ibadet özgürlüğü, siyasette düşünme ve düşündüklerini söyleme özgürlüğü genişletildiği ölçüde ideal düzen gerçekleşecektir. Çünkü her birey kendisi için iyi olanı seçecek, kendisi için iyi olan aynı zamanda toplum için de iyi olacaktır.  Temsilcileri: S. Mill, J. Locke, A. Smith.

b.) Eşitliği Temel Alan Yaklaşım

Bu yaklaşıma göre eşitliğin olmadığı özgürlük eksik kalır. İnsanlar eşitliğin sağlanması için tüm özgürlüklerinden vazgeçebilir. İdeal düzen herkesin eşit bir muamele gördüğü düzenle gerçekleşebilir. Bu düzen ise sosyalist düzendir. Temsilcileri: K. Marx, S. Simon, J. Prodhon, Enpeks.

c.) Adaleti Temel Alan Yaklaşım

Adalet herkese hak ettiğini vermektir. Adaletin sağlanmasında mutlaka yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı olmaları gerekir. Adaletin uygulanabildiği düzen ideal düzendir.

Reklam (#YSR)