KAPİTÜLASYONLARIN OSMANLI DEVLETİ’NE ETKİLERİ

Osmanlı Devleti, Avrupalı devletlerin vatandaşlarına adli, ticari ve idari konularda ayrıcalıklar vermiştir. Genel olarak üç ana grupta toplanan bu ayrıcalıklar kendi içlerinde alt başlıklar halinde de incelenebilir.

ADLİ KONULARDA VERİLEN KAPİTÜLASYONLAR 

Adli konularda yabancılara verilen kapitülasyonlara bakarken bunların devletlere ve dönemlere göre farklılıklar gösterdiğini görüyoruz. Kanuni Sultan Süleyman ile başlayan, genişletilen  ve artmaya başlayan kapitülasyonlar, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasına kadar devam etmiştir. Adli konulara, tarafların yabancı veya Osmanlı vatandaşı olmasına göre bakabiliriz.

İstanbul’un fethinden sonra ilk olarak Ceneviz vatandaşlarının kendi aralarındaki uyuşmazlıkları, kendi yasalarına göre çözebilmelerine izin verilmiştir.

AYNI TEBAADAN OLAN YABANCILARIN ARASINDAKİ DAVALAR  

Tarafların her ikisinin de yabancı oldukları davalarda, davanın ceza, hukuk veya ticari dava olup olmadığına bakılmadan bu davalara bakacak olan tek yetkili kurumun kişilerin kendi ülke büyükelçilik veya konsolosluk mahkemeleri olacaktır. 

Kapitülasyonların yabancı devletlere sağlamış oldukları imtiyazların bir sonucu olarak, yabancı uyruklu kişilerin aralarındaki uyuşmazlıkları, Osmanlı yargısı dışında görebilme haklarına sahiptiler.

Konsolosluk mahkemeleri, o ülkenin konsolosu ve o devletin, Osmanlı Devleti’nde yaşayan iki tane vatandaşından seçilerek oluşturulmaktadır.

Davada suçlu bulunan kişi, suçunu kendi ülkesinin hapishanesinde tamamlayacaktır. Tutuklama yetkisi de Osmanlı Devleti’ne ait değildi.

Günümüzde bir devletin ceza davaları açısından yetkisi konusunda hakim olan genel ilke ülkesellik ilkesidir. Bağımsız bir devletin ülkesinde işlenen bir suçun konusu ne olursa olsun, suçu işleyen yabancı ülkenin vatandaşı bulunduğu ülkenin kanunlarına göre yargılanır. Kapitülasyonlarda görüldüğü üzere ceza davaları açısından ülkesellik değil, kişisellik esas alınmıştır.

 AYRI TEBAADAN OLAN YABANCILARIN ARASINDAKİ DAVALAR 

Farklı ülkelerin vatandaşları arasındaki hukuk uyuşmazlıklarının nerede görüleceği ile ilgili düzenleme ilk olarak Fransa’ya 1740’da verilen kapitülasyon ile daha sonra ise Rusya ile 1783’de yapılan antlaşmada belirtilmiştir.

Osmanlı Devleti’ne ait sınırlar içinde yaşayan ama tarafların ikisinin de farklı ülke vatandaşı olmaları durumunda taraflar, davayı kendi aralarında anlaşıp herhangi bir elçilikte görülmesini sağlayabilirler.

Eğer taraflar anlaşamazlar ise bu sefer Mecelle’ye göre davaya devam edilirdi. Tarafların arasında işlenen suçun kapsamı ceza davasına giriyorsa, suçu işleyenin bağlı olduğu devletin elçilik mahkemesinde, suçun kapsamı hukuk veya ticaret davasına giriyorsa o zaman da, davalı olanın devletine ait elçilik mahkemesinde görülmesi esastır.

Taraflar kendi aralarında anlaşarak sadece hukuk veya ticaret davalarını isterlerse, Osmanlı mahkemelerine götürme hakkına sahip iken, ceza davalarında böyle bir hakları yoktu.

OSMANL IVATANDAŞLARI İLE YABANCILAR ARASINDAKİ DAVALAR  

Bir tarafın Osmanlı vatandaşı, diğer taraf yabancı bir ülke vatandaşı olması durumunda ise eğer bu bir ceza davası ise kesinlikle yetkili mahkeme Osmanlı Mahkemeleridir. Aslında davalarının hukuk veya ticaret davası olması durumunda da yetkili mahkemenin Osmanlı Mahkemeleri olması gerekiyordu.

1521’de Venedik’e verilen kapitülasyonda Osmanlılar ile Venedikliler arasında çıkacak olan uyuşmazlıklarda yetkili olarak kadı mahkemeleri belirtilmiştir.

1535’de Fransa’ya tanınan kapitülasyonlar ile Fransız vatandaşı olan birisiyle Osmanlı vatandaşı arasındaki hukuk davalarında kadı, subaşı ve diğer memurların, Fransız konsolosluk tercümanlarından biri bulunmadan sorgulanamayacağı ve yargılanamayacağı belirtilmiştir.

İsveç ile Osmanlı Devleti’nin 1737 tarihinde yapmış olduğu antlaşmada, hakaret veya başka bir sebeple bir İsveç vatandaşı hakkında dava açılmak isteyen kişinin davalarına İsveç konsolosu veya tercümanı olmadıkça bakılamayacağı antlaşma maddesine eklenmiştir.

Eğer bir yabancının ilgili olduğu ve 4000 akçeden fazla olan davaların Divan-ı Hümayun’da görüleceği 1673 ve 1740 tarihinde verilen kapitülasyonlarda belirtilmişti.

Yabancıların taşınmaz mal edinebilmeleri 1867 yılında çıkarılan bir nizamname ile düzenlenmiş ve yabancıların sahip oldukları taşınmazları ile ilgili uyuşmazlıklarda Osmanlı mahkemelerinin tek yetkili olduğu belirtilmiştir.

Taşınmazlara ait davalar dışında kalan tüm mahkemelerde, (Osmanlı veya Karma mahkemeler) yabancının uyruğundan olan bir tercümanın bulunması zorunluydu. Bu tercüman davanın bütün aşamalarında bulunma hakkına sahipti. Bundan dolayı tercümanın bulunmadığı bir mahkemede yabancı ülke vatandaşının ceza alması durumunda bile bu karar geçersiz oluyordu.

Kapitülasyonların yabancı ülke vatandaşlarına getirdiği imtiyazlardan bir tanesi de eğer kişi Osmanlı mahkemeleri tarafından suçlu bulunursa, suçunu kendi ülkesinin hapishanesinde çekerdi. Bir yabancının oturmuş olduğu ikametgahında tutuklanabilmesi için o devletin konsolosluk görevlisinin de o an orada bulunması bir kuraldı.

TİCARİ VE MALİ KONULARDA VERİLEN KAPİTÜLASYONLAR 

Osmanlı Devleti’nde yabancılara ticaret serbestliğinin tanındığı bilinmektedir. Avrupalı ticaret adamlarının Osmanlı topraklarına serbestçe gidip gelme hakları bulunmakta ve Osmanlı topraklarında bulundukları zamanlarda can ve mal güvenlikleri kapitülasyonlar sayesinde devletin garantisi altındadır. Kapitülasyonlardan yararlanan yabancı ülke vatandaşlarının mallarına el konulması ve üstlerinin aranması sadece yasak mal taşıdıkları ve herhangi bir suçluyu sakladıkları şüphesi ile yapılabilirdi. Yabancıların, Osmanlı denizlerinden de serbestçe yararlanma hakkı bulunmaktaydı.

Yabancı tüccarların, Osmanlı Devleti’nin yasaklamış olduğu ürünler dışında her türlü mal alımı ve satışı yapma hakkı bulunmaktaydı. Osmanlı Devleti’nin karasularından yararlanma hakkı da yabancılara aitti. Osmanlı vatandaşlarının kendi denizlerinde yolcu ve eşya taşıma hakkı bulunmamaktaydı.

Osmanlı Devleti’nin içinde serbestçe ticaret yapma hakkına sahip olan yabancılar, sanat ve mesleklerde adeta tekel oluşturmuş durumundaydı. Bunun sonucu olarak, Osmanlı vatandaşları uzun süre ticaret hayatında yer alamamıştır.

Güvenlik güçlerinin Osmanlı Devleti sınırları içinde otel, işletme, meyhane vb. yerleri, ilgili devletin konsolosluk görevlisi olmadan denetleme ve arama izni bulunmamaktadır.

Osmanlı yöneticileri, ilk dönemlerde gümrük vergileri ile ilgili bir oran belirlememişlerdir, vergilerin aynı oranlarda alınacağı belirtilmiştir. Fatih Sultan Mehmet, gümrük vergilerini önce %2’den %4’e daha sonra ise %5’e çıkartmıştır. 16. yüzyıla kadar gümrük vergi oranları %5 olarak tahsil edilmiştir.

Yabancılara tanınan kapitülasyonlar sayesinde, yabancı sermayenin Osmanlı topraklarına çok kolay girebilmesine olanak sağlamıştır. Osmanlı’nın son dönemlerinde bütün bankalar yabancıların kontrolü altında toplanmıştır. Bu bankaların sayesinde, kredi ve para piyasası yanında madencilik ile ticari yatırımlar, Osmanlı topraklarında hızlı şekilde yayılmıştır.

İDARİ KONULARDA VERİLEN KAPİTÜLASYONLAR  

Osmanlı Devleti, yabancıların Osmanlı topraklarında birtakım yönetimsel ayrıcalıklara sahip olmasını kapitülasyonlarla garanti altına almıştır. Yabancıların oturdukları şehirlerde topluluk oluşturabilme ve bu topluluğa yönetici seçme hakları bulunmaktaydı.

Yabancıların ev ve işyerlerinin Osmanlı güvenlik güçleri tarafından doğrudan aranması yasaktı. Aramanın yapılabilmesi ancak ilgili devletinin konsolosluk görevlisine haber verildikten sonra onun gözetiminde gerçekleşebilirdi.

Yabancı tüccarların iflas etmesi durumunda, tasfiye işlemleri ancak ilgili devletin konsolosluğu tarafından yapılabilirdi.

Osmanlı topraklarında banka açmak ve bunların şubelerini açabilmek için kapitülasyonlardan doğan haklarla izin alınmasına gerek yoktu. Bu tarz kurumların açılabilmesi son derece kolay olduğundan dolayı Osmanlı Devleti’nde yabancılar çok sayıda kurum açabilmişlerdir.

Kapitülasyonların eğitim konusunda da çok önemli etkileri olmuştur. Yabancı devletler, Osmanlı toprakları içinde çok sayıda yabancı okul açmışlar ve açılan bu okullar toplum hayatını olumsuz şekilde etkilemişlerdir.

KAYNAKÇA: 

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/629070

https://derliyo.com/kapitulasyonlarin-osmanli-devletine-etkileri/

https://eodev.com/

Reklam (#YSR)