İkinci Dünya Savaşı ve Sonrasında Basın (1939- 1950)

YAZAN :  Mehmet Önder DURAN

İkinci Dünya Savaşı yılları Türk toplumu ve basını için sıkıntılarla dolu bir dönemdir. Dünyada insanlık tarihinin en büyük savaşlarından biri yaşanırken Türkiye, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün izlediği denge politikası sayesinde savaşın dışında kalmayı başarmıştır. Avrupa’daki savaş Türk basınını da etkilemiştir. Tan, Vatan, Akşam ve Tanin gazeteleri genellikle demokrasiler cephesini desteklerken, Tasvir-i Efkâr ve bazı gazeteler ile yazarlar Almanya ile yakın ilişkiler kurulmasını savunmuştur [1].

Öte yandan Türkçü yayınlarda artmıştır. Atsız, Ötüken ve benzeri süreli yayınlarda artış gözlenmiştir. Necip Fazıl Kısakürek, Büyük Doğu adlı sanat ve düşünce dergisini yayımlamıştır. Ankara Üniversitesi öğretim üyeleri Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav ve arkadaşları Yurt ve Dünya dergisini çıkarmışlardır. II. Dünya Savaşı ortamında 22 Kasım 1940 tarihinde bazı illerde bir ay geçerli olmak üzere sıkıyönetim ilan etmiştir. Daha sonra üçer aylık dönemler halinde uzatılarak 1947 yılının sonlarına kadar yedi yıl süren sıkıyönetim döneminde basın özgürlüğü kısıtlanmıştır. Hükümete sınırsız yetki veren sıkıyönetim uygulamasından sonra gazeteler sıklıkla uzun ya da kısa süreli olarak kapatılmıştır [2].

Cumhuriyet gazetesi, 5 ay 9 gün kapalı kalarak en çok kapanan gazetedir. Tan gazetesi, 2 ay 13 gün, Vatan gazetesi 7,5 ay 9 gün, Tasvir-i Efkâr 3 ay, Vakit 12 gün, Yeni Sabah 6 gün, Akbaba 47 gün, Son Posta 11 gün ve Haber 10 gün süre ile kapatılmıştır. Bu dönemde çok sayıda dergide kapatılmıştır. Bunların arasında siyasal konulara değinmeyen edebiyat dergileri de vardır. Gazetelerin kapatılma gerekçesi Sovyet Rusya yerine Rusya yazılmış olmasıdır [3].

Gazeteler, Avrupa’da da savaş nedeniyle üretim durduğu için basım sahasında zor günler yaşamıştır. Kâğıt darlığı, gazetelerin sayfalarının sınırlanmasını zorunlu kılmıştır. 1942’den başlayarak İstanbul’un büyük gazeteleri haftada beş ya da altı gün 4 sayfa, haftada bir ya da iki gün 6 sayfa yayınlanmıştır. Diğer taraftan ekonomik yaşamdaki durgunluk, gazeteleri ilan gelirlerinden de yoksun bırakmıştır. Bu yıllarda gazete ve dergi yayınına konan ön kısıtlamalar ve İzmit’teki kamu kâğıt üretim tesisi SEKA’nın yeterince üretim yapamaması nedeniyle yeni gazete ve dergi yayınında duraklama olmuştur [4].

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki genel eğilim doğrultusunda bazı gazeteler çok partili demokrasiye geçmenin gerekliliğinden söz etmeye başlamıştır. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de demeçlerinde Türkiye’nin geniş bir demokrasiye geçeceğini vaat etmiştir. Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan 4 Haziran 1945 tarihinde topraksız köylünün topraklandırılması fikrine karşı çıkmaları üzerine “Dörtlü Takrir” olarak bilinen soru önergesini vermişlerdir. Halk Partisi tarafından reddedilmiştir. Önergenin reddedilmesi, kurulacak muhalefet partisinin o sırada CHP ve Meclis içinde muhalefette bulunan eski siyasal kadrolar arasından çıkmasını isteyen İnönü’nün Celal Bayar’ın yeni parti kurmaya yöneltmesi olarak yorumlanmıştır [5].

Bu gelişmeler üzerine gazetelerdeki muhalefet artmıştır. Özellikle Tan gazetesi en sert muhalefetin temsilcisi haline gelmiştir. Başta Tanin olmak üzere tek parti iktidarını destekleyen gazetelerle Tan arasında uzun süreli polemikler yaşanmıştır. Demokrat Partinin kuruluş hazırlıklarına başlayan Bayar ve arkadaşları partilerine sözcülük edecek bir yayın organı arayışına girmişlerdir. Tan gazetesinin yöneticileri Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel tam bu sıralarda haftalık bir düşünce dergisi yayımlamaya karar vermişlerdir. Yeni yayın organının “Cephe Dergisi” adıyla çıkması kararlaştırılmıştır. Dergiye yazı verecek isimler arasında Yurt ve Dünya, Adımlar dergilerini çıkaran Niyazi Berkes, Behice Boran, Pertev Naili Boratav da yer almaktadır [6].

Dönemin önemli basın olaylarının başında ise Tan baskını gelmektedir. 4 Aralık 1945 tarihinde gençler ellerinde bayraklarla Beyazıt’ta üniversite bahçesinde toplanmışlardır. İlk önce ABC kitapevinin camlarını kırmışlardır. Bu olay, basın tarihi açısından büyük önem taşımaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda dönemin basını, olumsuzluklara rağmen tekniksel anlamda gelişme kaydetmiştir.

Dönemin gazeteleri arasında en önemlisi Hürriyet gazetesidir. 1 Mayıs 1948’de yayın hayatına başlayan Hürriyet, parti tartışmalarının en ateşli olduğu dönemde tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesiyle yayımlanmıştır. İyi bir fotoğraf ekibi ve yazar kadrosuyla basın dünyasına giriş yapan Hürriyet’i Sedat Simavi kurmuştur. Kıbrıs sorununu ilk gündeme getiren, Londra Olimpiyatlarına muhabir gönderen gazete olarak ilklere imza atmıştır. Gazetenin ilk tirajı 30 bin kadardır. Modern baskı makinesiyle işe başlayan Hürriyet’in tirajı giderek yükselmiştir. Renkli karikatür basımı da Hürriyet’in Türk basınına getirdiği yeniliklerden olmuştur [7].

Cumhuriyet gazetesi ise Demokrat Partiyi desteklemiştir. Nadir Nadi, Cevat Fehmi Başkut, Ömer Rıza Doğrul yazılar kaleme almıştır. Vatan gazetesi Demokrat Partinin ilk yıllarında yayın organı gibidir. Ahmet Emin Yalman DP’yi destekleyen yazılar kaleme almakta, yol göstermektedir. En önemli muhalefet haberleri bu dönemde Vatan yayınlamıştır. Akşam gazetesi, 1948’de başyazarı Necmeddin Sadak dışişleri bakanı olunca 1950 seçimlerine kadar başyazısız çıkmıştır. Akşam, particilik yapmadan, ciddi ve ağırbaşlı bir yayın tercih etmiştir. Yazı kadrosunda Vala Nureddin, Şevket Rado, Cemal Tevfik, Hıfzı Topuz vardır.

Kapatılan Tasvir-i Efkâr gazetesi, kadrosunu yenileyerek Tasvir adıyla yeniden yayınlanmaya başlamıştır. Gazete DP’yi desteklemektedir. Kadrosunda Ali Fuat Başgil, Reşat Ekrem Koçu, Mehmet Ali Aybar, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu bulunmaktadır. Tanin gazetesi de 14 Kasım 1947’de kapatılmıştır. Son Saat, Son Telgraf, Gece Postası, Son Posta dönemin diğer gazeteleri arasındadır [8]. 

NOTLAR:

  1.  Murat Güvenir, 2. Dünya Savaşı’nda Türk Basını, İstanbul 1991, s. 209-214.
  2.  Tevfik Çavdar, İz Bırakan Gazeteler ve Gazeteciler, Ankara 2007, s. 462-465.
  3.  Zekeriya Sertel, Hatırladıklarım, İstanbul 1968, s. 208.
  4.  H. Topuz, Basın Tarihi, s. 169-170.
  5.  O. Koloğlu, Basın Tarihi, s. 91.
  6.  Sezen Kılıç, Türk Basını’nda Hitler Almanya’sı, Ankara 2010, s. 217-218.
  7.  H. Topuz, Basın Tarihi, s. 186.
  8.  O. Koloğlu, Basın Tarihi, s. 102.

KAYNAKÇA:

KOLOĞLU, Orhan; Osmanlı’dan 21. Yüzyıla Basın Tarihi, Pozitif Yayıncılık, İstanbul 2006. 

TOPUZ, Hıfzı; 100 Soruda Türk Basın Tarihi, Remzi Kitabevi, Ankara, 2003

ÖZKAYA, Yücel; Milli Mücadele’de Atatürk ve Basın, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara 2007.

ÇOŞAR, Ömer Sami; Milli Mücadele Basını, Gazeteciler Cemiyeti Yayınları, İstanbul 1964.

GÜVENİR, Murat; 2. Dünya Savaşı’nda Türk Basını, Gazeteciler Cemiyeti Yayınları, İstanbul 1991.

ÇAVDAR, Tevfik; İz Bırakan Gazeteler ve Gazeteciler, İmge Kitabevi, Ankara 2007.

SERTEL, Zekeriya; Hatırladıklarım, Yaylacık Matbaası, İstanbul 1968.

KILIÇ, Sezen; Türk Basını’nda Hitler Almanya’sı, TTK Yayınları, Ankara 2010.

Reklam (#YSR)