Glasnost (Açıklık) ve Perestroyka (Yeniden Yapılandırma)

Sovyetler Birliği ve Glasnost

Glasnost ve Perestroyka

Devletlerin ömrü bitmeye ve ülkenin siyasi düzeni tükenmeye yüz tuttuğunda tıpkı Osmanlı İmparatorluğu örneğinde gördüğümüz reform hareketleri ile ülke yeniden toparlanma hamlesi yapma ihtiyacı duymaktadır. Glasnost, Sovyetler rejiminin büyük liderlerinden olan Mihail Gorbaçov’un Sovyetlerin son dönemlerini yaşadığını görerek, ülkeyi ve siyasi düşünceyi yeniden diriltmek amacıyla demokratikleşme adına yaptığı bir dizi politik hamlenin genel adı olarak tanımlanabilir. Kapsamının detaylı bir şekilde anlatılacağı demokratikleşme reformları, 1985 yılında uygulanmaya başlanmış ve Aralık 1991 yılında Sovyetler Birliği rejiminin çöküşüyle sona ermiştir.

Glasnost, bir anlamda fikir ve ifade özgürlüklerinin bir bileşkesi olarak görülebilir. Bu politikadaki amaç, özellikle Çernobil faciası sonrası yaşanan infialin ardından Sovyet toplumunda devlete ve yöneticilere karşı güven duyulmasına aracı olmaktı. Gorbaçov’un sosyalizm anlayışına göre, artık sosyalizmi kangren eden bir takım uygulamaların sona erdirilmesi şarttı ve bu ancak toplumun her düzeyinin katılabileceği, herkese söz hakkı tanınacak olan bir tartışma ortamıyla mümkün olabilirdi.

Gorbaçov, bu hamle ile hem toplumu kendi arkasına alarak Yuri Andropov’dan sonra başa geçmesini engelleyen ve Konstantin Çernenko’yu genel sekreterliğe getiren Ortodoks Komünist Parti üyelerinden kurtulabilmek, hem de gerçekten tıkanmış ve üçüncü endüstri devrimini nasıl karşılayacağını bilemeyen sosyalist bloğa bir çıkış yolu bulabilmekti.

Yeni bir yol arayışı

Glasnost veya Perestroyka anlamına gelen “açıklık” ve “yeniden yapılandırma” kavramları, Sovyetlerin yıkılışına engel olamamış aksine demokratikleşme adına atılan özgürlük mantığı ülke içindeki muhalif grupların daha da güçlenmesini sağlamış ve devlet kısa sürede iç karışıklıklarla çalkalanmaya başlamıştır. Düzenlenen bir dizi siyasi ekonomik ve sosyal haklarla halkın Sovyet rejimine karşı güveninin artırılması amaçlanırken Gorbaçov muhalif grup olan Ortodoks Komünist Parti’nin etkinliğini kırarak sosyalist rejimin sanayi devrimleriyle bir çıkış yolu bulmasına yardımcı olmak istiyordu.

Bilindiği üzere ülkenin ekonomik sisteminin tarıma bağlı olması nedeniyle öncelikle çiftçilik sisteminde yapılan düzenlemeler ile makineleşme hamleleri yapılmak zorundaydı. Yapılan yenilik ve yeniden yapılandırma çalışmalarının başarısızlığı siyasi ve sosyal özgürlüklerin ekonomide üretim ile karşılık bulamaması bu sefer yapılması istenen Glasnost girişimini tersine döndürdü ve Sovyetler Birliği için bazı general ve politbüro üyelerinin Ağustos darbesi olarak adlandırılan darbe girişimlerinin başarısız olması birliğin kısa sürede parçalanmasına neden oldu. Bulunduğu coğrafyanın gerek askeri gerekse ideolojik yapısını derinden etkileyen ve Ekim Devrimi’nden doğan ortamda 1917 yılında kurulan Sovyetler Birliği parçalanmış ve 1991 yılında yerine Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT) kurulmuştur.

Bkz. Glasnost and Soviet Foreign Policy

Reklam (#YSR)