GECEKONDU AİLESİ

Türkiye’de, 1950 yılında başlayan, sanayileşme ve kentleşme süreci sonucunda kentte yeni iş imkânlarının gelişmesi ile sağlık, eğitim ve alt yapı hizmetlerinin gelişmesiyle birlikte kırsal kesimlerden kentlere doğru hızlı bir göç başlamıştır. Bu göç olgusu, kentlerin kenar semtlerinde “gecekondu” adı verilen aileleri meydana getirmiştir. Gecekondu ailesi, şehre yerleşmesine rağmen, köyden kopmadığı için genellikle köy ailesinin özelliklerini gösterir.  Ancak, kent ailesiyle yüz yüze temasta oldukları için, kent ailesi özelliklerini de göstermektedir. Bu nedenle gecekondu ailelerine “geçiş ailesi” de denilebilir (Merter, 1990, 30).

Bu ailede kadın ve çocuklar, geleneksel geniş aileye oranla daha özgür olmalarına rağmen, babanın otoritesi yine devam etmektedir. Evlenme yaşı köy ailesi ile kent ailesi yaşları arasındadır. Medeni nikâhla birlikte imam nikâhı kıydırılarak dinsel esaslar da yerine getirilir. Ailenin günlük yaşamı, alışkanlıkları, tutum ve tavırları köy ailesine oranla değişmiştir. Ailenin toplumsal çevresi genişlemiştir. Köylerine dönmeyi istemezler, ancak, köyleri ile de bağlarını koparmazlar (Kocacık, 1986, 16).

Timur (1972, 27) ise, Türkiye’de aile yapısını incelemek üzere yaptığı araştırmasında, ailedeki çift sayısı, kuşakların genişliği ve aile başkanın kim olduğuna göre, belirlendiğinde dört temel aile biçiminin ortaya çıktığını belirtmektedir:

1.Çekirdek Aile: Karı-koca ve evlenmemiş çocuklardan oluşur.

2.Ataerkil Geniş Aile: Aile başkanı ve karısıyla evli oğulları, gelinleri veya bir evli oğul ve diğer bekâr çocukları ya da tek bir evli oğul, gelin ve torunların birlikte oturdukları bir aile biçimidir.

3.Geçici Geniş Aile: Aile başkanının kendi ana ve babası (veya bunlardan biri), bekâr kardeşleri, karısının bu tür yakınları ya da her ikisinin diğer akrabalarının bulunması ile oluşan aile biçimidir.

4.Parçalanmış Aile: Ölüm, boşanma, ayrı yaşama gibi nedenlerle eşlerden birinin ve her ikisinin bulunmadığı ailedir (Timur,1972, 27).

Yurdumuzda özellikle yurt dışına iş göçü ile birlikte bu tür ailenin arttığı da bilinmektedir (Kocacık, 1986, 16). Parçalanmış aile tipine “tamamlanmamış” ve ya “eksik” aile tipini de ekleyebiliriz. Tamamlanmamış aile, küçük ailenin gerçekleşmemiş bir şeklidir. Gayrimeşru ilişkilerden doğan çocuklarla annelerinden meydana gelir. Bu aile tipi içinde birkaç arkadaşın veya iki dul kız kardeşin birlikte oturduğu aileler de düşünülmelidir (Kocacık, 1986,17).

Bu saha araştırması, yukarıda belirtilen sınıflama esas alınarak yapılmaya çalışılmıştır.

KAYNAKÇA 

BOTTOMORE, T. B. (1984), Toplum Bilim, Çeviren: Ünsal Oskay, Beta Basım Yayın Dağıtım, İstanbul.
DÖNMEZER, Sulhi, (1984), Sosyoloji, Savaş Yayınları, Ankara.
ERKAL, Mustafa (1991), İktisadi Kalkınmanın Kültürel Temelleri, İstanbul.
GÖKÇE, Birsen (1976), “Aile ve Aile Tipleri Üzerine Bir İnceleme”, Hacettepe Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 1-2, Ankara.
KOCACIK, Faruk (1986), “Sivas’ta Kentsel Aile”, Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 7, Sivas.
KONGAR, Emre (1970), “Türkiye’de Aile Yapısı, Evrimi ve Bürokratik Örgütlerle İlişkileri”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt: 3, Sayı: 2, Ankara.
MERTER, Feridun (1990), 1950-1988 Yılları Arasında Köy Ailesinde Meydana Gelen Değişmeler: Malatya Örneği, Aile Araştırma Kurumu Yayınları, Ankara.
OZANKAYA, Özer (1984), Toplumbilim, Tekin Yayınları, Ankara.
SOLMAZ, Selahattin (1984), Aile Sosyolojisi Ders Notları, Elazığ.
ŞAHİNKAYA, Rezzan (1975), Psiko-Sosyal Yönleriyle Aile, Kardeş Basımevi, Ankara.
TEZCAN, Mahmut (1993), Sosyolojiye Giriş, Ankara.
TİMUR, Serim (1972), Türkiye’de Aile Yapısı, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara.
ÜLKEN, Hilmi Ziya (1943), “Aile”, Aile Yazıları 1, Derleyen: Beylü Dikeçligil-Ahmet Çiğdem, Aile Araştırma Kurumu Yayınları, Ankara

KAYNAK

http://eski.bingol.edu.tr/media/261497/3ailekurumu.pdf

Reklam (#YSR)