ENFLASYONLA MÜCADELE PROGRAMI (2000)

1990’lı yıllarda Türkiye de kamu gelir ve gider dengesi sağlanamamış, kamu borçları sürdürülemez bir hal almış, enflasyon kronikleşmiş, işsizlik artmış ve ekonomi sıklaşan aralıklarla krizlerle karşı karşıya kalmaya başlamıştır.

 Bu krizlerin temel nedenleri

  Yurt dışı piyasalarda yaşanan olumsuzluklar,

 Sürdürülemez bir borç dinamiğinin mevcudiyeti,

 Kamu bankaları ve mali sistemdeki sağlıksız yapı,

 Yapısal sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulamamış olması,

Tüm bu nedenlerle Türkiye de 2000 yılı başlarında Enflasyonla Mücadele Programı uygulamaya konulmuştur. IMF ile imzalanan stand-by anlaşmasıyla desteklenen bu program 3 yıllık sürede enflasyonun düşürülmesini ve büyüme ortamının yeniden sağlanmasını amaçlamıştır.

 Ocak 2000 Enflasyonu Düşürme Programı Öncesi Gelişmeler

  Türkiye ekonomisinin 2000‟li yıllara girerken yaşadığı bunalımlara, 1990‟lar boyunca sürdürülen dışa bağımlı yapay büyüme stratejisinin tıkanması ve kamu kesimi kronik gelir-gider dengesizliği neden olmuştur.

 1997 Güney Doğu Asya Krizi ile 1998 Rusya Krizi, Türkiye’yi durgunluğa sürüklemiştir.

 Yükselen enflasyon, kamu açıklarının sürdürülemez boyutlara ulaşması ve diğer sorunlar karşısında 1998 yılı ortalarında IMF ile Yakın İzleme Anlaşması İmzalanmıştır. Programın temel amacı; kamu finansmanının güçlendirilmesi, destekleyici ve iyi koordine edilen para politikasının izlenmesi ve yapısal sorunların çözümü yoluyla enflasyonun kalıcı bir şekilde düşürülmesidir.

 Hükümet, IMF’ye 9 Aralık 1999 tarihli Niyet Mektubu’nu sunduktan sonra 1 Ocak 2000‟den itibaren üç yıllık bir ekonomik süreci kapsayan, maliye, para, kur ve gelir politikalarının yanı sıra, yapısal değişimleri de içeren enflasyonu düşürme programını uygulamaya koymuştur

 Enflasyonla Mücadele Programında Alınan Kararlar

  Sıkı bir maliye politikası uygulanması, kamu borç stoku azaltılarak faiz oranlarında iyileştirme

 Kapsamlı yapısal reformların gerçekleştirilmesi ve finansal sektörün yeniden yapılandırılması

 Enflasyonist beklentileri aşağı çekmek için döviz kurlarının enflasyon hedefine göre belirlenerek önceden açıklanması

 Yabancı kaynak girişine göre likidite genişlemesine izin veren bir para politikası (kur çıpasına dayalı para pol.)

 Bu programın uygulanma sonucunda başlangıçta kamu açıkları azalmış ve yapısal alanda önemli adımlar atılmıştır. (Sosyal güvenlik sistemindeki düzenlemeler, tarımda doğrudan gelir desteği, BDDK’nın kurulması gibi). Ayrıca faiz oranları ve enflasyonda da düşüş başlamıştır. Ancak bu tablonun devamı sağlanamamış ve ülke yeni bir kriz ortamına sürüklenmiştir. Kasım 2000 ve hemen arkasından Şubat 2001 krizleri özellikle bankacılık sektörünü zor durumda bırakmıştır. Böylece oluşan ekonomideki belirsizlik ortamı reel sektörü de çok olumsuz etkilemiştir.

 

Reklam (#YSR)