ATEİZM Ateizm, en geniş anlamıyla tanrıların varlığına inancın olmamasıdır. [1][2][3][4] Daha az kapsamla, ateizm, herhangi bir tanrının var olduğu inancının reddidir. [5][6] Daha da dar bir anlamda ise ateizm, özellikle tanrıların olmadığı konumudur. [1][2][7][8] Deizm, Ateizm’den farklı olarak, [9] [10] en genel biçiminde inancı olan en az bir ilah bulunmasıdır. [10] [11] [12]
Agnostik Teizm Agnostik teizm, teizm ve agnostisizmi birleştiren felsefi bir görüştür. Bir agnostik teist en az bir ilaha inanır ancak bunun doğrulunun veya yanlışlığının bilinmediğini veya bilinemeyeceğini söyler. Agnostik teist ayrıca inandığı tanrının özellikleri konusunda da agnostik olabilir. Reklam (#YSR)
ANTROPOSOFİ Antroposofi, 20. yüzyılın başlarında ezoterikçi Rudolf Steiner tarafından kurulan ve insan deneyimine erişilebilen nesnel, entelektüel olarak anlaşılır bir manevi dünyanın varlığını öne süren bir felsefedir. Antroposofinin takipçileri, duyusal deneyimden bağımsız bir düşünce tarzı aracılığıyla ruhsal keşfin zihinsel yetilerini geliştirmeyi amaçlar. [1] [2] Ayrıca fikirlerini rasyonel söylemle doğrulanabilir bir şekilde sunmayı ve
PANTEİZM Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı’nın,[1] Evren’in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür.[2] Panteistler kişileştirilmiş ya da antropomorfik bir Tanrıya inanmazlar.[3] Panteizm, genellikle monizm ile ilişkili bir kavramdır. Panteizmde her şey Tanrı’nın bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı’dır. Tanrı doğada, nesnelerde, insan dünyasında
TEOSOFİ Teosofi, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulmuş bir dindir. Öncelikle Rus göçmen Helena Blavatsky tarafından kuruldu ve öğretilerini ağırlıklı olarak Blavatsky’nin yazılarından alıyordu. Din bilginleri tarafından hem yeni bir dini hareket hem de Batı ezoterizminin okültist akımının bir parçası olarak kategorize edilen kitap, hem Neoplatonizm gibi eski
TRANSANDANTALİZM (AŞKINCILIK) Transandantalizm , 1820’lerin sonlarında ve 1830’larda Amerika Birleşik Devletleri’nin doğusunda gelişen felsefi bir harekettir. [1] [2] [3] Temel inanç, insanların ve doğanın özünde var olan iyiliktir [1] ve toplum ve kurumları bireyin saflığını bozarken, insanlar gerçekten “kendine güvenen” ve bağımsızdır. Aşkıncılık, nesnel deneycilik yerine öznel sezgiyi vurgula . Taraftarlar, bireylerin geçmiş ustalara çok