BARSKOON (BARSGAN)                                                           

Kırgızistan’nın Güney bölgesinde, Isık-Köl’ün (Isık Göl) kenarında yerleşen Barskoon köyünü VIII – XIII. yy arası çok hızlı gelişen Barsgan adlı şehrin kalıntısı, harabesi olduğunu eski yazar ve tarihçilerin kaynaklarına dayanarak söyleyebiliriz. Barsgan şehri  o zamanlar ceografik konumuna göre Çin İmparatorluğuna doğru giden İpek-Yol’unun geçtiği en önemli stratejik yere sahipti. IX- XIII.yy. İslam yazma kaynaklarında şehir Barskan, Сogorku Barskan (Yüksek, Üst Barsgan) adıyla, bazı Arap yazmalarında ise Nuşcan, Cogorku Nuşcan adıyla kayıda alınmıştır. Bütün Türk Dünya’sının ortak zenginliğini, tarihini dünyaya tanıtan, Orta çağlarda doğmuş Kaşkarlı Mahmut’un (tam adı: Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed El Kaşgari (Arapça: محمود بن الحسين بن محمد الكاشغري, Uygurca: Mehmud Qeshqeri) Divan-ı Lügati’t-Türk adlı ünlü eserindeki ilk dünya haritasında ise şehir Barsgan adıyla yazılmış ve Barsgan’ı dünyanın merkezi olarak açıklanmıştır. Babası Husseyin ibn-Muhhamed Barsgan şehri ve vilayeti emirliği yapan bek idi (Eskiden kabile veya boyun yöneticisi).

Hatta Kaşkarlı Mahmut’un Barsgan’da doğduğuna delil olarak günümüze kadar Mahmut Barskani adıyla da halk arasında söylentiler vardır. Başka Ḥudūd al-ʿĀlam (Arabça: حدود العالم‎ “Boundaries of the World” or “Limits of the World”) adlı kitabında Barsganı, Isık- Köl’ün kenraında yerleşmiş, ebatlanmış, zengin bir, şehir olarak tanımlamıştır. Tarihi kaynaklara göre orta çağlardaki bu şehir şimdiki Barskoon nehrinin kavşağına yakın bir yerde yerleşmiş ve kalelerden, minarelerden ve minarenin etrafındaki çok geniş bir alandan oluşmuştur. Bu minareler sonradan tarım işlerinden dolayı yıkılarak tamamen yok olmuştur. Sonradan arkelojik kazma işlerinin neticesinde orada odaları var evler, kilden, taştan, hayvan derilerinden vb. başka malzemelrden yapılmış aletler ve nesneler bulunmuş ve bu malzamelerin VIII-XIII.yüzyıllara ait olduğu ispat edilmiştir. Özellikle en ilginç olanı gölün dibinden Büyük İskender dönemine ait aletler de bulunmuştur.

O zamanlarda cok gelişmiş ve yerleşik olan Barsgan şehri hakkında başka kaynaklarda da bilgiler bulunmaktadır. Mesela, Abu Sa’eed Abdul Hayy Bin az-Zahhaak Bin Mahmood Gardezi’nin ‘Zain ul-Akhbar’ adlı eserinde ise Barshan şehri 6000 silahlı asker verebileceği hakkında söz edilmiş. Onun dışında şehrin yerleşik yeri stratejik taraftan çok uygundu ve  o zamanlarda en önemli olan İpek Yolu’nun bir parçasıydı. Çünkü şehir Barskoon kavşağına yakın ve Isık-Köl’ün kenarınan geçen bütün yolları kontrol edebiliyordu. Gardezi: ‘Barshan’ın sağ tarafında iki tane dağ geçiti var’diyerek, belki de bu  Çin İmparatorluğu tarafına geçmiş olan İpek Yolu’nu kastetmiş olabilir. Bu yol ise günümüze kadar önemli geçit olarak hizmet etmektedir, fakat Çin tarafa geçilecek olan yol tamamen kapatılmıştır.

Barshan şehri nasıl ortaya çıkmıştır?Abu Sa’eed Abdul Hayy Bin az-Zahhaak Bin Mahmood Gardezi’nin ‘Zain ul-Akhbar’ adlı eserinde şehrin nasıl ortaya çıktığı hakkında rivayet yazılmıştır. O rivayete göre o çağlarda bütün dünyaya kendi fetihleriyle tanınan Zulpkaynar (Büyük İskender kitapta böyle verilir) MÖ. 329-324.yıllarda  Persleri şavaşta  kazandıktan sonra geri dönerken, kendi vezirlerinin tavsiyeleriyle akıllı ve savaş taktiklerin çok iyi bilen persleri toplayıp esir ederek kendileri ile Çin tarafındaki yol ile Hindistan’a doğru götürmeyi düşünürler. Fakat, Isık-Köl’ün kenarındaki Barskoon (Barsgan) kavşağına gelince bütün tutsak yapan insanları götüremeden orda bırakıp giderler. Arada kalmış çok sayıdaki akıllı pers halkı ordaki şimdiki Barskoon köyünün yerine Barsgan şehrini kurmuşlar. Asırlar geçince ordaki küçük gölün suyu yükselerek, o şehri tamamen su altında bırakmış.

Arkeolojik araştırmaların sonucunda şimdiki Isık-Köl’ün dibinde şehir olduğu ispat etilmiştir. Hatta günümüze kadar Isık-Köl’ün dibinden dalgalarla eski çağlara ait her türlü malzemeler ve aletler çıkmaktadır.

Şimdi ise Barskoon köyü, Kırgızistan’ın Isık-Köl bölgesinin Ceti-Öğuz ilçesine ait bir köydür. Barskoon ilçesinin idari merkezidir. Kırgızistan’ın Isyk-Köl bölgesine ait en büyük, temiz ve zengin köylerden biridir. İnanılmaz güzel doğaya sahiptir. Şimdiki Barskoon’un halkı Bapa atlı bir atadan dağılmıştır ve yaşayan halkının sayısı 10 binden fazla, 3 bine yakın ailenden oluşur.

Barskoon köyünün mutlaka ziyaret edilmesi gereken yeri ise üç tane büyük şelalesidir. Kırgızistan’daki en büyük şelale Barskoon’da yer almıştır. Şelalenin yüksekliği 24 metre, aşağıdakileri ise 12-16 metre yüksekliktedir. Barskoon’da, üç büyük şelalenin yanı sıra Yuriy Gagarin anıt taşı vardır. Dünyada ilk uzaya uçan Yuliy Gagarin Isık-Köl’ü uzaydan görünce güzelliğine bayılmış ve kendine orasını ziyaret edeceğim diye söz vermiş. 1962 yılında Gagarin ziyaretinden dolayı anıt taşı koyulmuştur.

Kırgızistan’a gelen her bir insan mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden biridir. Isık-Köl’ün tam kenarında, dağların üzerinde yerleşmiş Barskoon (Barsgan) köyü tarihi acıdan bütün Türk Dünyası için çok önemli yer tutmaktadır. Bütün Türk Dünyasının halkları iz bırakmış topraklarda doğmak ve büyümek bir gururdur ve aynı zamanda büyük bir vazifedir. Dolayısıyla bu toprakların önemini anlatmak ve tanıtmak benim ilk önce yapacak olan görevim olduğunu düşünmekteyim.

Nuraiym Satylkanova

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi,

Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi

Reklam (#YSR)